Caesar Gaius Iulius Caesar

Caesar Gaius Iulius Caesar kimdir?

Caesar, Gaius Iulius: MÖ 100-MÖ 44. Romalı komutan, devlet adamı ve diktatör.

Askeri kariyerine MÖ 80’de Asya ve MÖ 78’de Kilikia eyaletinde­ki görevlerle başladı. MÖ 6l’de Ispanya’da yöneticilik yaptı, MÖ 60’da birin­ci triumvir’de yer aldı.

Pompeius’u kendi kızıyla evlendirerek siyasi ittifakı­nı güçlendirdi.

MÖ 59 yılında konsüllük yaptıktan sonra ertesi yıl Galya ve Illiricum eyaletleri prokonsülü oldu. On yıl süren bu yetkisi sırasında Galya’yı bir dizi parlak sonuçlu sefer (Galya Savaşları) sonrasında Roma dünya­sına kattı.

Caesar’ın kazandığı prestij rakiplerinin gözünü korkutmaya başlamıştı. Senato ve Pompeius ile arası açıldı. Pompeius’a karşı giriştiği iç savaşı (Caesar-Pompeius İç Savaşı, MÖ 49-46) kazandı. MÖ 47’de bir yıllığına, MÖ 46’da on yıllığına, MÖ 44’te ise ömür boyu diktatör yetkisi almış, bir dizi si­yasal ve toplumsal reformu gerçekleştirmeye çalışırken bir grup soylunun suikastine uğramıştır.

Bir senato oturumunda Caesar’ı bıçaklayarak öldüren ve sayıları altmışı bulan suikastçileri arasında Caesar’ın yetkileri elinde topla­masından şikayetçi yandaşları ve bazı ayrıcalıklarını yitirmekten çekinen es­ki Caesar yanlıları da vardı. Ancak başı çekenler cumhuriyetçi eğilimleriyle tanınan ve Caesar’ın eski düşmanlan olan Gaius Cassius Longinus ve Mar­cus Iunius Brutus’tur.

Suetonius suikaste karışanların senato tarafından la­netlendiğini, hiçbirinin üç yıldan daha fazla yaşamadığını söyler.

Caesar suikasti (MÖ 15 mart 44) Roma’yı uzun yıllar sürecek bir iç savaşa sürükledi. Cenazesinde Marcus Antonius halkı suikastçilere karşı kışkırtmıştır.

Iulius Caesar yoz ve çürümüş aristokrasi yönetimine son vererek Roma’nın çöküşünü geciktiren otokratik bir yönetim yolunu açmıştır.

Almancadaki Kaiser, Slav dillerindeki Çar ve İslam dünyasındaki Kayzer gibi hükümdarlık san­ları Caesar adından gelir.

Komutanlık ve yöneticilikteki dehasının yanı sıra perde arkasından iş yürütmede ve propaganda sanatında da usta olan Cae­sar aynı zamanda yetenekli bir konuşmacıydı.

En ilginç özelliklerinden birisi olağanüstü zihinsel ve bedensel enerjisiydi. Birçok yazısını seferler ve yoğun olaylar sırasında kaleme almıştır.

Kamuoyunun tepkisini çekmeyi göze alarak Kleopatra VII’yı Roma’ya getirmesi, aralarında düşmanı olan Pompeius’un karısı Mucia’nın da bulunduğu sayısız kadınla düşüp kalkması ve yaygın bir söylentiye göre Bithynia Kralı Nikomedes IV Philopator ile eşcinsel bir iliş­kiye girmesi içindeki taşkınlığı bastıramamasıyla açıklanabilir.

Yücegönüllü idi, yendiği pek çok düşmanını sonradan bağışlamıştır (bağışladıkları arasın­da kendisine suikast düzenleyecek olan Brutus ve Cassius da vardır).

Gele­neksel kral (rex) unvanını hiç kullanmamış, tanrıların krallardan üstün ol­duğunu düşündüğü için tanrısallaştırılmayı hedeflemiştir.

Ünlü “Veni, Vidi, Vici” (Geldim, Gördüm, Yendim) sözünü MÖ 47’de Zela’da Pontos kralına karşı kazandığı zaferinden sonra söylemiştir.

MÖ 46’da yanlışlarla dolu olan Roma takvimini değiştirerek bugünkü Gregoryen takviminin temelini oluştu­ran bir sistem kurmuştur.

Roma’da ilk halk kütüphanesi onun teşviki ile ku­rulmuştur.

Caesar’ın yükselişi, tek bir kişinin aşırı siyasi güç kazanmasını ön­lemek üzere tasarlanmış olan Cumhuriyet sisteminin de çöküşü demekti. Ni­tekim ölümünden bir süre sonra (MÖ 27) Roma’da imparatorluk dönemi baş­lamıştır.

Anadolu’da ilk Roma kolonileri onun döneminde kurulmuştur.

Cae­sar yetkinlik açısından Cicero ile aynı düzeyde sayılan bir düz yazı yazarıy­dı.

Galya seferi (MÖ 58-51) ve iç savaş (MÖ 49-46) hakkında yazdığı eserler (De Bello Gallic- Galya Savaşları, İç Savaş- De Bello Çivili) günümüze ulaş­mıştır.

İlk Roma imparatoru Augustus’un amcası olan Caesar için Montesquieu şöyle yazar: “Bu olağanüstü kişilik, ufak tefek hataları olsa bile o kadar büyük meziyetlere sahipti ki herhangi bir askerin komutanı olsa galip gelme­mesi veya herhangi bir cumhuriyet içinde doğsa onun başına gelerek yöne­timi eline almaması pek zor olurdu.”

Antik çağın en dikkat çe­kici kişiliklerinden olan Caesar günümüze değin pek çok sanat yapıtına ilham kaynağı olmuştur (örneğin Shakespeare’in Iulius Caesar adlı oyunu- 1599, G. Bernard Shaw’ın Caesar ve Cleopatra adlı oyunu-1901.

Ayrıca Vergilius’un Aeneis destanında ve Dante’nin İlahi Komedya’smda adı geçer).

İlgili Haberler


Benzer Haberler & Reklamlar