Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi, 2025 yılı itibarıyla tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştı. “Çingene Kızı” mozaiğiyle dünya çapında tanınan müze, 2011’den bu yana bölge turizminin en güçlü unsurlarından biri haline geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığının çağdaş müzecilik anlayışını yansıtan Zeugma, yalnızca arkeolojik mirası korumakla kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin kültürel diplomasi gücünü de pekiştiriyor.

“Mozaiklerin Şehri” Gaziantep’te Yükselen Kültür Noktası
2011 yılında tarihi İpek Yolu güzergâhında kapılarını açan Zeugma Mozaik Müzesi, 30 bin metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük mozaik müzelerinden biri olarak konumlanıyor. Açılışından bu yana büyük bir ilgi gören müze, başta “Çingene Kızı” mozaiği, Mars heykeli, Roma dönemine ait çeşmeler ve Fırat Nehri kenarındaki villalardan çıkarılan mozaiklerle tanınıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çağdaş müzecilik anlayışıyla inşa edilen bu yapı, ziyaretçilere yalnızca bir sergi değil, antik Zeugma kentinin estetik ve mitolojik dünyasına açılan bir kapı sunuyor.

Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, müzenin açıldığı günden bu yana 3,5 milyonu aşkın ziyaretçiyi ağırladığını belirterek, “2024 yılında 466 bin ziyaretçiyle rekor kırmıştık, bu yıl ise 482 bin 436 kişiyle o sayıyı geride bıraktık. Yıl sonunda 500 bini aşacağımızı öngörüyoruz” dedi. Bu veriler, yalnızca müze başarısını değil, Türkiye’nin kültürel turizm potansiyelinin istikrarlı yükselişini de gözler önüne seriyor.

Kültür, Gastronomi ve Turizmin Kesişim Noktası
Gaziantep, yalnızca gastronomi alanında değil, müze ve kültür turizmiyle de Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri konumuna geldi. Zeugma Mozaik Müzesi, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Özgür Çomak, “Gaziantep artık yalnızca lezzetlerin değil, aynı zamanda müzelerin ve tarihin şehri. Kentin kimliği, müzeler aracılığıyla ziyaretçilere aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

Özellikle Avrupa ve Asya’dan gelen turistlerin ilgisinin arttığını belirten Çomak, ziyaretçilerin büyük bölümünü Güneydoğu Anadolu turlarına katılan grupların oluşturduğunu söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü tanıtım faaliyetlerinin de bu artışta etkili olduğunu vurguladı. Zeugma’nın sergilediği mozaikler, antik sanatta anlatı geleneği ve toplumsal yaşamın sembolik yansımaları olarak görülüyor. Bu yönüyle müze, hem sanat tarihi hem de kültürel antropoloji açısından bir laboratuvar işlevi görüyor.

Zorluklara Rağmen Süren Yükseliş
Müze, 6 Şubat 2023 depremleri sonrasında 74 gün boyunca tedbir amacıyla kapalı kaldı. Buna karşın yıl sonunda 200 bin ziyaretçiye ulaşarak dikkat çekici bir toparlanma gösterdi. 2024 ve 2025 verileri ise bu ivmenin kalıcı hale geldiğini kanıtlıyor. Çomak, “Depremler sonrasında bile bu ilgiyi korumamız, halkın kültürel mirasa sahip çıkma bilincini ve Bakanlığımızın etkili tanıtım politikalarını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Tur rehberleri ve ziyaretçiler de bu ilgiyi doğruluyor. Rehber Yasin Eyüpoğlu, sonbahar döneminde düzenlenen Güneydoğu Anadolu turlarında Zeugma’nın “vazgeçilmez durak” olduğunu söylerken, Tekirdağ’dan gelen Ayşe Parlak, müzenin “beklentilerinin ötesinde bir deneyim sunduğunu” belirtti. Ziyaretçi Hüseyin Çabuk ise, “Çingene Kızı’nı yakından görmek, mozaiklerin korunmuşluğunu fark etmek olağanüstü bir duygu. Geldiğimiz için çok memnunuz” ifadelerini kullandı.

Bu yorumlar, Zeugma’nın yalnızca bir müze değil, kolektif bir kültür deneyimi sunduğunu gösteriyor. Ziyaretçilerin çeşitliliği, müzenin hem yerel halk hem de uluslararası sanatseverler için bir buluşma alanına dönüştüğünü ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, Zeugma Mozaik Müzesi, hem arkeolojik mirasın korunması hem de kültürel turizmin güçlendirilmesi açısından Türkiye’nin örnek kurumlarından biri haline geldi. 2026 yılı için öngörülen ziyaretçi artışı, bu başarının sürdürülebilirliğini işaret ediyor.

Adsız Günebakan aa