UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde 32 unsurla dünya ikinciliğini sürdürdüğünü belirterek kültürel, biyolojik, jeolojik ve dilsel çeşitliliğin korunmasının insanlığın geleceği açısından kritik önem taşıdığını vurguladı. Oğuz, yaşayan dillerin korunmasına yönelik yeni programlar ve uluslararası kültürel iş birliklerinin Türkiye’nin görünürlüğünü güçlendirdiğini ifade etti.
Uluslararası Kararlar ve Türkiye’nin Artan Görünürlüğü
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Muğla’da düzenlenen Muğla Zeytin Çiçeği Uluslararası Kısa Film Yarışması ödül töreninde yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin UNESCO nezdindeki kültürel miras çalışmalarında önemli kazanımlar elde ettiğini ifade etti. Oğuz, 30 Ekim–13 Kasım tarihlerinde Özbekistan’da gerçekleştirilen UNESCO 43. Genel Konferansı’nda Türkiye’nin aktif rol üstlendiğini belirterek, 15 Aralık’ın “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak kabul edilmesinin 26 ülkenin yazılı desteği ve 194 ülkenin onayıyla gerçekleştiğini söyledi.
Aynı toplantıda 2026 yılının Şeyh Edebali’nin 700. vefat yılı ve Şair Baki’nin 500. doğum yılı olarak ilan edildiğini hatırlatan Oğuz, UNESCO Yürütme Kurulu’na üçüncü kez seçilmesinin de Türkiye’nin uluslararası kültür diplomasisi açısından önemli bir gösterge olduğunu vurguladı.
Somut Olmayan Kültürel Miras Listesinde 32 Unsur
Oğuz, Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras çalışmaları kapsamında kaydettiği ilerlemeye dikkat çekerek, “Türkiye, Somut Olmayan Kültürel Miras’ta dünyanın en başarılı ülkelerinden biri.” dedi. Hindistan’da yapılan toplantıda **“Antep işi el sanatı”**nın da başarılı bulunarak listeye dahil edilmesiyle Türkiye’nin unsur sayısı 32’ye yükseldi. Küresel sıralamada Çin’in birinci, Türkiye’nin ikinci, Fransa’nın üçüncü, İran’ın dördüncü, Hırvatistan’ın ise beşinci sırada yer aldığını belirtti.
Dilsel ve Kültürel Çeşitliliğin Korunması
Prof. Oğuz, UNESCO’nun temel duyarlılıklarının biyolojik, jeolojik, kültürel ve bilimsel çeşitliliğin korunması üzerine kurulu olduğunu vurgulayarak, dillerin korunmasının kültürlerin sürdürülebilirliği için zorunlu olduğunu ifade etti. Kaybolmakta olan dilleri koruma programının, günümüzde “yaşayan tüm dilleri koruma” yaklaşımına dönüştüğünü belirten Oğuz, dilsel çeşitliliğin azalmasının kültürel ve yaratıcı üretimi tehdit ettiğini dile getirdi. “İnsanlık tek dilli hale gelirse tek kültürlü hale gelir; bu da yaratıcılığın sonu olur.” sözleriyle uyarısını yineledi.
Anahtar Kelimeler (10 adet)
UNESCO, Somut Olmayan Kültürel Miras, Türkiye, Öcal Oğuz, dil çeşitliliği, kültürel diplomasi, Antep işi, Türk dili, uluslararası konferans, kültürel sürdürülebilirlik
Durmuş Genç aa

Mardin’in Sinematik Yükselişi: Tarihi Kentte 70 Yapımlık Rekor
Ateşin Kullanımı ve Kontrolü Beklenenden Çok Önce Başladı
Hadrianopolis’te Saray Kompleksine Ait İlk Kanıt: Mozaikli Salon Keşfedildi
İznik’te Benzersiz Bir Keşif: Anadolu’nun Tek ‘Çoban İsa’ Figürü Gün Yüzüne Çıkarıldı