Trabzon'un Maçka ilçesindeki UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Sümela Manastırı, Hristiyan Ortodokslar tarafından kutsal kabul edilen "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü" dolayısıyla 12’nci ayin yapıldı. Bu yıl 23 Ağustos’ta yapılan ayini Kırklareli Metropoliti Pavlos Sofianopoulos yönetti. Farklı dinlerin ve kültürlerin barış içinde bir arada yaşama geleneğini bir kez daha vurgulandı.

Tarihi Mekânın Önemi ve UNESCO Statüsü
Trabzon'un Maçka ilçesinde Karadağ’ın sarp yamacında yer alan Sümela Manastırı, Hristiyanlık tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu kutsal mekân, sadece dini bir yapı değil, aynı zamanda Anadolu’nun çok kültürlü geçmişinin bir simgesi olarak dikkat çekiyor. 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülen manastır, yüzyıllar boyunca hem dini hem de kültürel buluşmaların merkezi olma özelliğini sürdürdü. Bu bağlamda düzenlenen yıllık ayinler, mekânın yalnızca tarihi kimliğini değil, günümüzdeki işlevselliğini de ortaya koyuyor.

Meryem Ana Yortusu ve Ayin Geleneği
Hristiyan Ortodoks dünyasında kutsal kabul edilen ve "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü" olarak anılan yıl dönümü, her yıl büyük bir dini coşkuyla kutlanıyor. Bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilen ayin, önceki yıllardan farklı olarak 15 Ağustos yerine 23 Ağustos’ta yapıldı. Törene katılmak isteyen ziyaretçiler, sabahın erken saatlerinden itibaren kontrollü giriş prosedürlerinden geçerek manastıra ulaştı. Trabzon Valiliği tarafından verilen giriş kartlarıyla sınırlı sayıda katılımcının kabul edildiği ayin, güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Fener Rum Patriği Bartholomeos’un katılmadığı törende, Kırklareli Metropoliti Pavlos Sofianopoulos ayini yönetti.

Barış ve Hoşgörü Mesajı
Ayin sırasında yaptığı konuşmada Metropolit Pavlos Sofianopoulos, farklı inançların ve kültürlerin bir arada yaşama geleneğine vurgu yaptı. Sofianopoulos, "Bu etkinlik yalnızca dini bir ritüel değil, dostluk ve barış içinde birlikte yaşama kültürünün bir ifadesidir" diyerek, Türkiye’nin tarih boyunca medeniyetler arası hoşgörünün beşiği olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, bu buluşmanın gerçekleşmesi için gerekli izinleri sağlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve ilgili yetkililere teşekkür etti. Sofianopoulos, bu yaklaşımın ülkede farklı toplulukların manevi mirasına gösterilen saygının bir yansıması olduğunu belirterek, "Halklar ve medeniyetler arasında anlayış ve iş birliği mesajı veriyoruz" dedi.

Kültürel Süreklilik ve Restorasyon Çalışmaları
Sümela Manastırı, geçmişte Osmanlı sultanlarının hamiliği altında korunmuş ve dini özgürlükler çerçevesinde faaliyet göstermiştir. Günümüzde ise bu geleneğin devam ettiğini ifade eden Sofianopoulos, manastırın restorasyonu ve korunması için yapılan çalışmalara dikkat çekti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen yenileme çalışmaları, yapının hem tarihi dokusunun korunmasına hem de inanç turizmi açısından cazibesinin artırılmasına katkı sağlamaktadır. Bu durum, Sümela’yı yalnızca dini bir ziyaret noktası değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasında uluslararası bir örnek haline getirmektedir.
Ayin, dualar ve ilahilerin ardından kutsanan ekmek ve şarabın katılımcılara dağıtılmasıyla sona erdi. Etkinliğin ardından manastır, yeniden ziyarete açılarak hem yerli hem de yabancı turistlere kapılarını aralamaya devam etti.

AA Hatice Diler ve DHA