Tekirdağ’ın Karaevli Mahallesi kıyısında yer alan Heraion-Teikhos Antik Kenti'nde sürdürülen arkeolojik kazılar, Roma Dönemi'ne ait olduğu değerlendirilen yeni bir mezarın gün yüzüne çıkarılmasıyla ivme kazandı. 25 yıldır devam eden kazılarda ilk kez deniz kıyısındaki alana geçilirken, elde edilen bulgular Trak, Roma ve Bizans medeniyetlerinin ardışık izlerini ortaya koydu.

Trak Yerleşiminden Bizans'a: Tarihin Katman Katman İzleri

1999 yılından bu yana sürdürülen Heraion-Teikhos kazıları, Trak kültürünün Anadolu’daki nadir temsil alanlarından biri olarak bilimsel önem taşıyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı ve kazı başkanı Prof. Dr. Neşe Atik öncülüğünde yürütülen çalışmalar, antik kentin hem kıyı hem de iç bölgelerindeki yerleşim izlerini gün yüzüne çıkarıyor.

Bu yıl ilk kez deniz kıyısına yönelen kazılar, bölgenin yalnızca Trak değil, Roma ve Bizans dönemlerine ait izler de taşıdığını ortaya koydu. Atik, "Traklar tarih sahnesinden çekildikten sonra bölgeyi önce Romalılar, ardından Bizanslılar ele geçirdi. Ancak bu hakimiyetlerin somut kalıntılarına bugüne kadar rastlanmamıştı" ifadeleriyle, bu yılki bulguların çığır açıcı nitelikte olduğunu belirtti.

Geç Roma Dönemi’ne Ait Mezar ve İlk Somut Bulgular

Kazılar sırasında ulaşılan en çarpıcı buluntu, mezar hediyesi içermeyen bir gömü oldu. Bu tür mezarların, özellikle Geç Roma Dönemi’ne ait olduğu biliniyor. Prof. Dr. Neşe Atik, "Kazı sırasında biraz daha aşağı indiğimizde bir mezara ulaştık. Bu mezar, zengin hediyeler içermemesi bakımından, dönemin ekonomik şartlarına ve mezar geleneklerine işaret ediyor" dedi.

Aynı kazı alanında Bizans imparatorlarına ait sikkeler ve parlak sırlı seramik kaplar da ortaya çıkarıldı. Özellikle MS 4. yüzyıla tarihlenen bu objeler, Roma İmparatoru Konstantin dönemine ait yerleşim izlerini barındırıyor. Bu bulgular, bölgenin Roma ve Bizans dönemlerinde aktif olarak kullanıldığını destekliyor.

Deniz Kıyısından Uygarlıkların Katmanlarına Yolculuk

Heraion-Teikhos’un deniz kenarındaki stratejik konumu, antik çağlarda hem savunma hem de ticaret açısından büyük önem taşıyordu. Bu bağlamda, kazıların deniz kıyısına kaydırılması, arkeolojik öncelikler açısından yeni bir dönem başlattı. Söz konusu alan, şimdiye dek çok az araştırılmış olmasına rağmen, ilk buluntularıyla bile bölgenin çok katmanlı tarihini gözler önüne serdi.

Prof. Dr. Atik, kazıların ilerleyen aşamalarında daha eskiye ve derine inileceğini belirterek, "Roma öncesi Trak izlerinden Bizans’a kadar uzanan bu hat, Trakya'nın kültürel sürekliliğini belgelemek açısından son derece kıymetli" ifadelerini kullandı.

Mesut Karaduman - aa