Harran Ören Yeri, son kazılarda dikkat çekici bir buluntuya ev sahipliği yaptı. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından yürütülen çalışmalarda, baklava dilimi desenli tarihi bir ekmek kalıbı gün yüzüne çıkarıldı. Yaklaşık 40 santimetre çapında ve sağlam şekilde bulunan eser, 800 yıl önce bölgenin önemli bir bilim ve kültür merkezi olduğunu ortaya koyan kanıtlara yeni bir halka ekledi.

Harran’da Ekmek Kültürünü Aydınlatan Yeni Bir Buluntu
UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Harran Ören Yeri, arkeolojik kazılarla günümüzde de bilim dünyasına yeni veriler sunmaya devam ediyor. Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Harran Ören Yeri Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal başkanlığında yürütülen çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın finansmanı ile Şanlıurfa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle hayata geçirilen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında sürdürülüyor.
Yaklaşık 800 yıl önce Moğol istilası sırasında büyük ölçüde tahrip edilen Harran, tarih boyunca yalnızca bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda bilim, kültür ve eğitim merkezi olarak da öne çıktı. Antik kaynaklarda bölgede beş medrese bulunduğu aktarılırken, günümüzdeki kazılar özellikle bu yapılardan birincisi üzerinde yoğunlaşıyor. Bu çalışmalar, Harran Ulu Camisi’nin kuzeyinde ortaya çıkan kalıntılarla birlikte kentin tarihsel sürekliliğine dair önemli ipuçları veriyor.

Baklava Dilimi Desenli Tarihi Ekmek Kalıbı
Prof. Dr. Önal, son kazılarda elde edilen en dikkat çekici buluntunun, baklava dilimi desenleriyle süslenmiş bir ekmek kalıbı olduğunu açıkladı. Harran Medresesi bölümünde, tonozlu odaların bulunduğu ve tandırların açığa çıkarıldığı alanda gün yüzüne çıkarılan eser, yaklaşık 40 santimetre çapında ve oldukça sağlam durumda bulundu.
Önal, buluntunun yalnızca bir mutfak eşyası değil, aynı zamanda dönemin estetik anlayışını ve günlük yaşam kültürünü yansıtan önemli bir belge olduğunu vurguladı:
“Pişmiş topraktan yapılmış bu kalıp, ekmeğe biçim vermek, güvenilir olduğunu göstermek ve daha iyi pişmesini sağlamak için kullanılıyordu. Günümüzden 800 yıl önce yapıldığı anlaşılan bu kalıp, aynı zamanda üreticisinin imzasını da taşıyor. Bu özellikleriyle buluntu, dönemin sanat anlayışına ışık tutuyor.”

Ekmek kalıplarının tarih boyunca farklı coğrafyalarda kullanıldığını belirten Önal, Pompei’de dilimli kalıplarla pişirilmiş ekmek örneklerine rastlandığını hatırlattı. Harran’da ortaya çıkarılan baklava desenli kalıp ise, bu geleneğin Anadolu’daki izlerini göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Üstelik bu desenin, günümüzde Urfa pidesindeki kabartma motiflerle benzerlik göstermesi, ekmek kültürünün bölgedeki sürekliliğini kanıtlar nitelikte.
Bilimsel ve Kültürel Bağlam
Kazılarda açığa çıkarılan buluntular yalnızca arkeolojik değil, aynı zamanda sosyo-kültürel ve tarihsel bir bağlamın yansımaları olarak da değerlendiriliyor. Harran, tarih boyunca bilim, matematik, astronomi, geometri, tıp, felsefe ve teoloji alanlarında önemli bir merkez olmuştu. Medreselerde verilen eğitim, bölgenin entelektüel gelişimine katkı sağlarken, günlük yaşama dair objeler de kültürel zenginliği gözler önüne seriyor.

Ekmek kalıbının bulunuşu, Harran’da tarım ve ekmek kültürünün köklü bir geleneğe sahip olduğunu bir kez daha ortaya koydu. İlk buğdayın toprağa kavuştuğu yerlerden biri olarak kabul edilen Harran’da, bu kalıp yalnızca bir mutfak gereci değil, aynı zamanda kültürel sürekliliğin simgesi olarak bilim dünyasına kazandırıldı.
Buluntuların gerekli bilimsel analizlerin ardından ziyaretçilere sunulması planlanıyor. Böylece, Harran Ören Yeri yalnızca akademik araştırmalara değil, aynı zamanda kültürel turizme de katkı sağlamayı sürdürecek.
AA Rauf Maltaş

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor