Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı, Sultanahmet’teki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde açılan “İdemitsu Sanat Müzesi Koleksiyonundan Japon Seramikleri” sergisi ile kutlanıyor. 59 nadide eserin yer aldığı sergi, iki ülkenin ortak kültürel miras bilincini, sanata bakışını ve karşılıklı etkileşimini gözler önüne seriyor. Etkinlik, seramik sanatının tarihsel yolculuğunu ve çay kültürü aracılığıyla iki toplum arasındaki ortak paydaları vurguluyor.

100 Yıllık Diplomatik İlişkiler ve Kültürel Diyalog
Sultanahmet’teki Türk ve İslam Eserleri Müzesi (TİEM), bu yıl Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılı dolayısıyla önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “İdemitsu Sanat Müzesi Koleksiyonundan Japon Seramikleri” başlıklı serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Japonya Prensesi Akiko, Idemitsu Sanat Müzesi Başkanı Sachiko Idemitsu, büyükelçilik yetkilileri ve davetliler katıldı.

Bakan Yardımcısı Yazgı, açılışta yaptığı konuşmada, serginin yalnızca 100 yıllık diplomatik ilişkileri değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki derin kültürel diyaloğu temsil ettiğini vurguladı. Ertuğrul Fırkateyni olayının 125. yılına atıf yapan Yazgı, bu hadisenin halklar arasında güçlü bir dostluğun temellerini attığını hatırlattı. Ayrıca, 2023 depremleri sonrasında Japonya’nın sağladığı destek ve müzelerin afetlere karşı dirençli hale getirilmesine yönelik projelerin, dostluğun somut göstergeleri olduğunu belirtti.

Sanat, Eğitim ve Restorasyonda İşbirliği
Yazgı konuşmasında, kültürel iş birliğinin yalnızca sergilerle sınırlı kalmadığını, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü ile yürütülen restorasyon eğitimleri ve JICA tarafından organize edilen kapasite geliştirme programlarının iki ülke arasındaki ilişkileri daha da derinleştirdiğini ifade etti. Geçtiğimiz yıl Tokyo’daki Idemitsu Sanat Müzesi’nde açılan Türk eserleri sergisine atıf yapan Yazgı, bu karşılıklı etkileşimin sürekliliğine dikkat çekti.

Bu yıl İstanbul’da düzenlenen sergide, Idemitsu koleksiyonundan seçilen 59 eser yer alıyor. Eserler yalnızca Japonya’nın seramik geleneğini değil, çay seremonisi ve günlük yaşamla bütünleşmiş estetik anlayışını da yansıtıyor. Yazgı, serginin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlara teşekkür ederken, yakın zamanda vefat eden arkeolog Sachihiro Omura’yı da anarak Kalehöyük kazıları aracılığıyla iki halk arasında kalıcı bir kültürel köprü kurduğunu ifade etti.

Prenses Akiko’dan Çay Kültürü Vurgusu
Açılışta konuşan Japonya Prensesi Akiko, seramiklerin Japonya’dan dünyaya açılan ilk sanat ürünlerinden biri olduğunu belirtti. Seramiklerin günlük yaşamda hâlâ aktif biçimde kullanılmasının Japon kültürünün sürekliliğini gösterdiğini ifade eden Prenses Akiko, Osmanlı saraylarında da Japon seramiklerinin tercih edilmesinin kendisinde hayranlık uyandırdığını söyledi.

Prenses, çayın hem Japonya’da hem Türkiye’de kültürel bir ritüel olduğuna dikkat çekerek, sergi için özellikle çay seremonisiyle ilgili eserlerin istendiğini açıkladı. Japon yeşil çayının parlak rengi ile Türk çayının cam bardaktaki “tavşan kanı” tonunu karşılaştırarak, iki ülkenin farklı çay geleneklerine rağmen misafirperverlik anlayışında ortak bir ruha sahip olduğunu vurguladı.

Sergi 2 Kasım’a Kadar Ziyarete Açık
Açılış konuşmalarının ardından katılımcılar, sergiyi gezerek eserler hakkında bilgi aldı. İdemitsu Koleksiyonu’ndan seçilen eserler arasında çay kaseleri, tabaklar ve törensel kullanım eşyaları yer alıyor. Sergi, Japonya’nın seramik sanatındaki teknik ve estetik evrimini izleyiciye sunarken, Türkiye ile Japonya arasında 100 yılı aşan dostluğun kültürel boyutunu da gözler önüne seriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Idemitsu Sanat Müzesi işbirliğiyle düzenlenen sergi, 2 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Uzmanlara göre bu tür etkinlikler, iki ülkenin kültürel diplomasisinin gelişmesine katkı sunarken, seramik gibi kadim bir sanat dalının çağdaş toplumlarda yeniden yorumlanmasına da olanak sağlıyor.

Ahmet Esad Şani - aa