Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan ve dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından birine ev sahipliği yapan Aizanoi Antik Kenti’nde kazı çalışmaları, tapınağın mimari dokusuna dair çarpıcı veriler sunmaya devam ediyor. Roma dönemine tarihlenen bu anıtsal yapının 3 metre yüksekliğindeki podyumu, mermer döşemeleri ve Bizans dönemine ait mezarlar gün yüzüne çıkarıldı.

Zeus Tapınağı’nın Podyum Yapısı ve Mermer Avlusu Ortaya Çıkarıldı
Aizanoi Antik Kenti’nde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) koordinasyonunda yürütülen kazı çalışmaları, antik mimarinin detaylarını aydınlatmayı sürdürüyor. Prof. Dr. Gökhan Coşkun başkanlığındaki ekip, bu yılki kazılarda özellikle Zeus Tapınağı etrafına yoğunlaşarak, yapının alt yapısına dair önemli bulgular elde etti. Yapının yaklaşık 3 metre yüksekliğinde ve 55x35 metre boyutlarında bir podyum üzerine inşa edildiği tespit edildi.
Bu podyum yapısı, tapınağın özgün mimari tasarımı açısından önemli bir referans sunarken, tapınak çevresinde toprak altında korunan parapet blokları da açığa çıkarıldı. Ayrıca, tapınağın avlusunun tamamının mermer döşemelerle kaplı olduğu ve bu döşemelerin bazı bölümlerinin oldukça iyi korunduğu gözlemlendi. Bu yapısal unsurlar, hem Roma mimarisinin estetik ve mühendislik anlayışını hem de antik kentin dini ve kültürel önemini gözler önüne seriyor.

Bizans Dönemine Ait Mezarlar ve Restorasyon Süreci
Tapınağın sadece Roma dönemine değil, sonrasındaki Bizans dönemine de ışık tuttuğu, bu yılki kazılarda elde edilen bir diğer önemli bulgu oldu. Özellikle tapınağın güneydoğu köşesinde yürütülen kazılarda, yapının kilise olarak kullanıldığı Bizans dönemine ait 19 adet mezar açığa çıkarıldı. Kazı alanı genişledikçe bu sayının artması bekleniyor.
Prof. Dr. Coşkun, tapınağın İmparator Domitianus döneminde (MS 92) inşasına başlandığını ve Hadrianus döneminde (MS 2. yüzyılın ilk yarısı) tamamlandığını belirterek, sonrasında Çavdar Tatarları tarafından kale olarak kullanıldığını da vurguladı. Bu çok katmanlı kullanım geçmişi, tapınağın sadece mimari değil, aynı zamanda sosyo-politik işlevleri açısından da değerlendirileceğini gösteriyor.
Kazı sürecinde elde edilen mimari parçalar, tapınağın restorasyonuna katkı sağlayacak nitelikte. DPÜ tarafından hazırlanmakta olan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri, 2025 yılı itibarıyla uygulamaya geçecek. Tapınağın halen sağlamlığını koruyan temeli ve kripta yapısı, bu sürecin başarıyla yürütülmesine olanak tanıyor.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) tarafından yürütülen kazı çalışmalarına ayrıca Gürok Turizm ve Madencilik AŞ ile Halk Yatırım da destek veriyor.
Muharrem Cin aa


Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor