Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali, “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla kentin gastronomi mirasını geleceğe taşımayı hedefliyor. Adana mutfağının sürdürülebilirliğine odaklanan etkinlikte, gastronomi turizmi, bölgesel destinasyon planlaması ve kültürel aktarım konuları öne çıktı. Festival, Adana’nın “gastronomi şehri” olma iddiasını güçlendirdi.

Adana’da Lezzet Geleneği Yeniden Alevlendi
Adana Valiliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, “Kuşaktan Kuşağa” temasıyla Merkez Park’ta başladı. Festivalin açılış töreni kapsamında mangal ateşinin yakılması, Adana’nın geleneksel lezzet kültürünün simgesel bir yansıması olarak dikkat çekti. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer, ünlü şefler ve davetliler, kortej yürüyüşüyle festival alanına geçti.

Katılımcılar, kebap, ciğer, şırdan ve şalgam gibi Adana mutfağının ikonik lezzetlerini tattı. Yürüyüş boyunca vatandaşların ilgisi yoğun olurken, festival alanında kurulan stantlar yerel üreticiler ile gastronomi meraklılarını buluşturdu. Bu yönüyle etkinlik, hem kültürel kimliğin temsil aracı hem de turizm potansiyelinin güçlendirici unsuru olarak değerlendirildi.

“Gastronomi Şehri” Hedefi: Kültürel Mirasın Sürdürülebilirliği
Açılış konuşmasında Vali Yavuz Selim Köşger, festivalin yalnızca bir tanıtım etkinliği değil, aynı zamanda kültürel mirasın kuşaktan kuşağa aktarılması için önemli bir platform olduğunu vurguladı. “Allah’ın izniyle bu yıl gastronomi şehri olacağız” diyen Köşger, sürecin sürdürülebilirlik ilkesiyle yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Köşger’e göre Adana mutfağının gücü, otantik yapısını ve doğallığını koruyarak yenilikçi yaklaşımlarla yeniden yorumlanmasında yatıyor. Bu kapsamda, yerel malzemelerin korunması, üretim zincirinin desteklenmesi ve yöresel tariflerin belgelenmesi gibi adımların önemine dikkat çekildi. Ayrıca Köşger, misafirperverliğin ve güler yüzlü hizmet anlayışının Adana gastronomisinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.

Bölgesel Gastronomi Destinasyonu İçin Yeni Planlama
Vali Köşger, gastronomi turizmini geliştirme vizyonu kapsamında bölgesel bir lezzet rotası önerdi. Adana merkezli bir gastronomi destinasyonunun, Hatay, Gaziantep, Mersin, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş illerini kapsayarak güçlü bir turizm ekseni oluşturabileceğini belirtti. Bu öneri, hem ekonomik kalkınma hem de kültürel sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Adana’nın 500’ü aşkın yemek çeşidiyle Türkiye’nin en zengin mutfaklarından biri olduğunu hatırlatan Köşger, “Tarih, doğa, inanç turizmi, deniz ve yayla potansiyelini bir araya getirirsek, Adana gastronomi alanında dünyanın sayılı şehirleri arasına girebilir” dedi. Bu yaklaşım, “Lezzet temelli şehir markalaşması” kavramını öne çıkararak, Adana’nın turizm master planında mutfağın merkezî rolünü vurguladı.

Kültür, Turizm ve Kimlik Bütünlüğü
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer, konuşmasında kentin yalnızca bir sanayi ve tarım merkezi değil, aynı zamanda kültür ve turizm şehri kimliğine sahip olduğunu ifade etti. “Adana’nın dumanı gökyüzüne, lezzeti yüreklere karışır. Bu topraklarda her lokma bir tarih, her sofra bir hikayedir,” sözleriyle Adana mutfağının duygusal ve kültürel derinliğine dikkat çekti.

Festivalde ünlü şef Arda Türkmen, gastronomi profesyonelleriyle bilgi ve deneyim paylaşımında bulunarak, yerel malzeme kullanımının yaratıcı mutfakla nasıl birleşebileceğine dair örnekler sundu. Böylece etkinlik, yalnızca bir tanıtım platformu değil, akademik, kültürel ve ekonomik düzeyde bir paylaşım zemini haline geldi.

Sonuç olarak, 9. Uluslararası Adana Lezzet Festivali, geleneksel mutfak ile modern gastronomi arasındaki köprüyü güçlendiren bir buluşma noktası olarak öne çıktı. Adana’nın hedefi, 10. festivalini gastronomi unvanını kazanmış bir şehir olarak kutlamak.