“İlklerin Şehri” olarak bilinen Uşak, tarihsel sürekliliği, arkeolojik mirası, doğal zenginlikleri ve yerel kültür üretimleriyle Türkiye’nin özgün kültürel odak noktalarından birini oluşturuyor. Blaundos Antik Kenti’ndeki kazılardan Ulubey Kanyonu’na, müzelerinde sergilenen Karun Hazineleri’nden halı sanatına uzanan geniş bir mirası barındıran kent, aynı zamanda Türkiye’de modernleşme ve sanayileşme tarihinin öncü örneklerine ev sahipliği yapıyor.
Coğrafi Konumun Belirlediği Kültürel Birleşme Noktası
Ege ile İç Anadolu’yu birbirine bağlayan geçit konumuyla Uşak, tarih boyunca farklı kültürlerin karşılaştığı bir alan olarak önem kazanmıştır. Frigya ve Lidya başta olmak üzere birçok uygarlığa ev sahipliği yapan kent, aynı zamanda Ege’yi Mezopotamya’ya bağlayan Kral Yolu üzerinde stratejik bir noktada yer almaktadır. Bu konum, Uşak’ı yalnızca ticari değil, kültür ve bilgi akışının da kesişme alanı hâline getirmiştir.
Şehrin kültürel kimliği, antik dönemden günümüze taşınan çok katmanlı bir yapıya sahiptir. Tarihsel sürekliliğin izleri yalnızca arkeolojik alanlarda değil, gastronomi, halıcılık ve sosyal ritüeller gibi yaşayan kültürel pratiklerde de görülmektedir. Bu nedenle Uşak, Türkiye’nin kültürel miras perspektifinde yalnızca arkeolojik bir alan değil, aynı zamanda yaşayan bir kültür ekosistemi olarak değerlendirilmektedir.
Blaundos Antik Kenti: Arkeolojik Kazılarda Güncel Bulgular
Uşak’ın 40 kilometre uzağında, Sülümenli köyü yakınında yer alan Blaundos Antik Kenti, Helenistik dönemde Makedon yerleşim modeli doğrultusunda kurulmuştur. Tiyatro, tapınaklar, su sistemleri ve kaya mezarlarıyla geniş bir yerleşim alanını kapsayan kentte, Uşak Müzesi ile Uşak Üniversitesi Arkeoloji Bölümü iş birliğiyle 2018’den bu yana kazılar yürütülmektedir.
Kazı çalışmalarında yalnızca yapıların rölöveleri çıkarılmakla kalmamış; nekropol alanındaki kaya mezarları, kentin gözetleme ve savunma stratejilerini ve ölü gömme ritüellerini anlamaya yönelik önemli veriler sunmuştur. Bu yönüyle Blaundos, yalnızca mimari kalıntıların incelendiği bir alan olmaktan çıkmış; sosyal, ekonomik ve ritüel yaşamın bütüncül biçimde araştırılabildiği bilimsel bir laboratuvar hâline gelmiştir.
Doğal Miras: Ulubey Kanyonu ve Jeolojik Çeşitlilik
Uşak’ın doğal mirası da en az tarihi kadar güçlü bir araştırma ve turizm potansiyeline sahiptir. Ulubey Kanyonları, dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak kabul edilmekte ve cam teras üzerinden ziyaret edilebilmektedir. Kanyon boyunca yer alan antik su kanalları, mağaralar ve kaya mezarları, doğal peyzaj ile arkeolojik dokunun iç içe geçtiği özgün bir kültür doğasını göstermektedir.
Bunun yanında, Uşak–İzmir kara yolu üzerindeki Taşyaran Vadisi, su, rüzgâr ve tektonik etkilerin bir arada oluşturduğu benzersiz jeolojik formlarıyla dikkat çekmekte; bu alan hem bilimsel araştırmalara hem de doğa turizmine ev sahipliği yapmaktadır. Banaz Çayı üzerindeki 2.500 yıllık Clandras Su Kemeri ise bölgenin doğal ve tarihsel mirasının bütünleşmiş yapısını tamamlamaktadır.
Yaşayan Kültür: Halk Mutfağı, Geleneksel Sanatlar ve “İlkler”
Uşak’ın gastronomisi, höşmerimden cendere tatlısına, ciğerli bulgurdan tarhana çorbasına uzanan geniş bir çeşitliliğe sahiptir. “Yaren Gecesi” geleneği ise müzik, ezgi ve halk oyunlarının yanı sıra toplumsal dayanışma kültürünün de yaşatıldığı bir ritüel olarak öne çıkmaktadır.
Kent aynı zamanda Osmanlı halıcılığının merkezi olarak tanınmış; 15. yüzyıldan itibaren üretilen Uşak halıları bugün dünyanın birçok müzesinde sergilenmektedir. Bu kültürel mirasın yanında Uşak, Türkiye’de elektrik kullanımına geçen ilk şehir, ilk şeker fabrikasının kurulduğu yer ve ilk çocuk kütüphanesinin açıldığı kent olması nedeniyle modernleşme tarihinin de başlangıç noktalarından birini temsil etmektedir.
Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Karun Hazineleri ve özellikle Kanatlı Denizatı Broşu, kentin sınırlarını aşan uluslararası bir kültürel değer niteliğindedir. Böylece Uşak, geçmişin mirasını koruyan, güncel turizm deneyimleriyle bütünleştiren ve kültürel sürekliliği canlı tutan bir şehir kimliği sunmaktadır.
Ahmet Esat Şani aa

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor