Troya dönemine ait denizcilik teknolojilerini esas alarak, Homeros destanlarından ilhamla inşa edilen ve çivi kullanılmadan kavela–zıvana tekniğiyle üretilen gemi replikası, Troya Müzesi koleksiyonuna kazandırıldı. Enerjisa Üretim, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği işbirliğiyle hayata geçirilen proje, arkeoloji, denizcilik tarihi ve sürdürülebilirlik kavramlarını buluşturan özgün bir kültürel miras örneği sunuyor.

Troya Denizciliğine Somut Bir Katkı
Troya Müzesi Denizcilik Sergi Alanı, Antik Anadolu denizcilik kültürünü görünür kılmayı amaçlayan önemli bir projeyle genişletildi. Enerjisa Üretim’in desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın himayesi ve 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği’nin bilimsel katkılarıyla inşa edilen gemi replikası, Troya dönemine özgü yapım teknikleri esas alınarak üretildi. Homeros’un destanlarında betimlenen savaş ve sefer gemilerinden ilham alan bu çalışma, arkeolojik bilgi ile deneysel rekonstrüksiyon yaklaşımını bir araya getirmesi bakımından dikkat çekiyor.
Çivi kullanılmadan, dönemin özgün tekniği olan kavela–zıvana yöntemiyle inşa edilen gemi, Antik Çağ deniz mühendisliğine ilişkin bilgilerin güncel müzecilik anlayışıyla ziyaretçilere aktarılmasını amaçlıyor. Proje, Troya’nın yalnızca kara merkezli bir yerleşim değil, aynı zamanda güçlü bir deniz kültürüne sahip olduğunu vurgulayan somut bir anlatı sunuyor.

Enerji, Rüzgâr ve Kültürel Miras Arasındaki Bağ
Açılış töreninde konuşan Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Çanakkale coğrafyasının tarih boyunca rüzgârla şekillendiğine dikkat çekerek, şirketin bu doğal potansiyeli günümüzde yenilenebilir enerji üretimiyle değerlendirdiğini ifade etti. Türkiye’nin yaklaşık yüzde 5’lik elektrik ihtiyacını karşılayan Enerjisa Üretim’in, rüzgâr enerjisi yatırımlarının önemli bir bölümünün antik kentlerin çevresinde yer alması, kültürel miras ile çağdaş enerji politikaları arasında kurulan özgün bir ilişkiye işaret ediyor.

Bayçöl, Troya’ya yakın bölgelerde faaliyet gösteren rüzgâr santrallerinin yanı sıra Efes ve Bergama gibi antik merkezlerle kurulan mekânsal yakınlığın, gelecekte kültürel sorumluluk projeleriyle daha da güçleneceğini belirtti. Bu yaklaşım, şirketin sürdürülebilirlik anlayışını yalnızca çevresel değil, kültürel bir sorumluluk olarak da ele aldığını ortaya koyuyor.

Deniz Kültürünü Anlatan Kalıcı Bir Sergi
360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği Başkanı Mualla Erkurt ise gemi projesinin kısa sürede tamamlandığını ve Troya’nın denizle olan tarihsel bağlarını güçlendirmeyi hedeflediğini vurguladı. Erkurt’a göre bu tür kalıcı sergiler, denizin Antik Çağ’da ticaret, ulaşım ve kültürel etkileşim açısından taşıdığı merkezi rolü ziyaretçilere aktarmada önemli bir işlev görüyor.

Troya Müzesi Denizcilik Sergi Alanı’nda sergilenen gemi, müzelerin yalnızca sergileme değil, aynı zamanda anlatma ve ilişki kurma mekânları olduğuna dair çağdaş müzecilik anlayışını da yansıtıyor.

Kurumsal İşbirliği ve Akademik Perspektif
Açılış törenine Çanakkale Valisi Ömer Toraman, İl Kültür ve Turizm Müdürü Çağman Esirgemez, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arda Aydın ve Troya Müzesi Müdürü Sinem Düzgören’in katılımı, projenin çok paydaşlı yapısını ortaya koydu. Akademi, kamu ve özel sektör işbirliğiyle hayata geçirilen bu çalışma, deneysel arkeoloji ve kültürel miras yönetimi açısından örnek bir model sunmaktadır.