Smyrna Antik Kenti’nde 1800 Yıllık Heykel Keşfi: Hadrianus mu, Zeus mu, Yoksa Büyük İskender mi?

İzmir’deki Smyrna Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, Roma dönemine ait 1800 yıllık bir heykel gövdesi bulundu. Heykelin İmparator Hadrianus, tanrı Zeus veya Büyük İskender’e ait olabileceği değerlendiriliyor. Smyrna Tiyatrosu’nun sahne binasında yer aldığı düşünülen eser, hem boyutları hem de işçiliğiyle Anadolu’da nadir görülen bir heykel tipi olarak dikkat çekiyor.

İzmir’in Kalbinde Roma İhtişamı
Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından yürütülen Smyrna Antik Kenti kazıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir Ticaret Odası ve Güzel Enerji Akaryakıt A.Ş.’nin destekleriyle sürdürülüyor.

Kazı alanı, antik dönemde Akdeniz’in en büyük tiyatrolarından biri olan Smyrna Tiyatrosu ile geniş bir Roma agorasını kapsıyor. 193 hektarlık bir alan üzerine Büyük İskender tarafından kurulan antik kent, günümüzde UNESCO’nun “İzmir Tarihi Liman Kenti” başlığı altında Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Bu tarihi katmanlar arasında sürdürülen son çalışmalarda, 90 santimetre genişliğinde ve 110 santimetre yüksekliğinde bir heykel gövdesi gün yüzüne çıkarıldı. Dolomit taşından yontulmuş eser, M.S. 2. yüzyıla, yani Roma İmparatorluğu’nun Hadrianus dönemine tarihlendiriliyor.

Heykelin Kimliği Üzerine Üçlü Hipotez
Kazı başkanı Prof. Dr. Akın Ersoy, heykelin kimliğine ilişkin üç olasılığa dikkat çekiyor:
“Eserin bir imparatora mı yoksa tanrıya mı ait olduğu konusunda çalışmalarımız sürüyor. İmparator Hadrianus’a ait olma ihtimali yüksek, ancak tanrısal bir kimlikse Zeus olabileceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, Smyrna’nın kurucusu sayılan Büyük İskender seçeneğini de dışlamıyoruz.”

Ersoy, heykelin insan ölçeğinin üzerinde, görkemli bir boyuta sahip olduğunu ve Smyrna Tiyatrosu’nun sahne binasındaki bir niş içerisinde sergilendiğini tahmin ettiklerini belirtiyor. 1800 yıllık bu eser, tiyatronun dekoratif programına ve dönemin imparatorluk ideolojisine ışık tutuyor.

Kazı evine taşınan heykel üzerinde incelemeler sürerken, olası baş ve kol parçalarının ilerleyen kazı sezonlarında bulunabileceği değerlendiriliyor.

Fransız Uzmandan Yeni Bir Değerlendirme: Herkül mü, Zeus mu?
Heykelin kimliklendirilmesine, Louvre Müzesi Heykel Bölümü uzmanlarından Ludovic Laugier de destek veriyor. Laugier, eserin anatomik yapısına ve duruşuna dayanarak ilk başta Herkül figürünü düşündüğünü ancak sonradan Zeus olasılığının güçlendiğini belirtiyor:
“Heykelin elinde yer alan Medusa figürü, Zeus’un koruyucu sembollerinden biri olarak yorumlanıyor. Avrupa’daki müzelerde bu tip örneklere nadiren rastlanıyor. Üstelik böyle bir eserin bir tiyatro alanında bulunması, olağan dışı bir durum.”

Bu değerlendirme, heykelin sadece estetik değil, aynı zamanda ritüel ve siyasi anlam taşıdığına da işaret ediyor. Tiyatroların imparator kültü veya tanrısal ikonografiyle ilişkilendirilmesi, Roma döneminde kamu alanlarının ideolojik bir çerçevede düzenlendiğini ortaya koyuyor.

Smyrna Tiyatrosu: Katman Katman Bir Arkeolojik Zenginlik
Smyrna Antik Kenti, Kadifekale’den Kemeraltı’na kadar uzanan kentsel bir arkeolojik kuşak oluşturuyor. Bu alan, hem Helenistik hem de Roma dönemlerine ait çok katmanlı yerleşim izleriyle İzmir’in tarihsel sürekliliğini belgeliyor.

Tiyatro yapısında bugüne kadar heykel parçaları, kabartmalar, yazıtlar ve mimari süslemeler dahil çok sayıda obje bulundu. Bu buluntular, antik Smyrna’nın Roma dönemindeki politik, dini ve kültürel yaşamını anlamada temel veri sağlıyor.

Prof. Dr. Ersoy, “Smyrna, Anadolu’daki Roma kentleri içinde en iyi korunmuş tiyatro sahne binasına sahip. Burada ortaya çıkarılan her yeni parça, kentin sanat anlayışına, toplumsal ritüellerine ve imparatorluk ilişkilerine dair ipuçları sunuyor” diyor.

Kazı ekibi, 2025 sezonunda heykelin eksik bölümlerinin araştırılmasına ve Smyrna Tiyatrosu’nun arkeolojik konservasyonuna odaklanacak.

Antik Kimliğin İzinde Yeni Bulgular
Bulunan heykel, Smyrna’nın Roma İmparatorluk dönemi ikonografisini anlamak açısından büyük önem taşıyor. Heykelin Hadrianus, Zeus veya Büyük İskender kimliğiyle ilişkilendirilmesi, antik Smyrna’nın hem dini hem de siyasal kimliğine dair çok katmanlı bir tartışmayı beraberinde getiriyor.

Kazı sonuçları, Anadolu’da tiyatro mimarisiyle bağlantılı anıtsal heykel sanatı üzerine yürütülen bilimsel literatüre yeni katkılar sağlayacak nitelikte. Smyrna Tiyatrosu’nda yürütülen bu çalışmalar, İzmir’in yalnızca geçmişine değil, arkeolojik turizmin geleceğine de ışık tutuyor.

Kadir Özen Dha


Benzer Haberler & Reklamlar