Antalya’nın Serik ilçesinde yer alan Sillyon Antik Kenti’nde yürütülen 2025 yılı kazı sezonu, bölge arkeolojisine ışık tutacak sıra dışı bulgularla başladı.Roma dönemine ait dört mezar gün yüzüne çıkarıldı. Bu mezarlardan biri, üç farklı döneme ait gömü uygulamasıyla öne çıkarak, bölgedeki ölü gömme ritüellerine dair yeni ipuçları sundu. Kare planlı oda tipi olarak tanımlanan mezarın içinde yüzük, küpe, saç tokası, figürin, cam eserler ve sikkeler bulundu.

Sillyon’da Roma Dönemi’ne Ait Ünik Mezar

Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran, 2025 sezonunun başlarında Roma dönemine ait ünik bir oda tipi mezar ile karşılaştıklarını belirtiyor. Kare planlı bu oda mezarın merkezine inşa edilmiş gömüde üç farklı döneme ait üç bireyin kalıntılarına ulaşıldı. İlkinin gömüsü ardından süpürülmüş ve ikinci birey için alan yeniden kullanılmış, daha sonra ise üçüncü birey aynı mekâna yerleştirilmişti. Bu uygulama, bölgede daha önce belgelenmeyen bir gömme ritüelini ortaya çıkardı.

Mezardan çıkarılan buluntular arasında yüzük, küpe, saç tokası, pişmiş toprak kaplar, cam objeler, figürinler ve sikkeler yer aldı. Özellikle sikkeler, mezarın tarihlendirilmesinde belirleyici oldu ve İ.S. 2. yüzyıl sonlarına işaret etti. Taşkıran, bu tipolojinin yalnızca Sillyon’a özgü olabileceğini, ayrıca gömülerin kent aristokrasisine ait olduğunu düşündüklerini vurguluyor. Konservasyon ve düzenleme çalışmalarının ardından mezar, bilim dünyasına ve ziyaretçilere özgün haliyle kazandırıldı.

Türk-İslam Dönemi Kabristanı ve Kültürel Süreklilik
Sillyon’un çok katmanlı tarihine ışık tutan bir diğer bulgu ise Roma mezarlarının bulunduğu alanın Türk-İslam döneminde kabristana dönüştürülmesi oldu. 13–15. yüzyıllara tarihlenen mezarlar, kalede görev yapan askerler ve ailelerine aitti. Bu durum, Selçuklu ve Beylikler döneminde Sillyon’un stratejik önemini ve sürekli yerleşim gördüğünü belgeleyen güçlü bir kanıt niteliği taşıyor.

Arkeologların dikkat çektiği bir diğer nokta, bu mezarların mimarisinde Orta Asya’dan taşınan Türk geleneklerinin izlerinin görülmesiydi. Bölgedeki erken dönem Türk-İslam kabristanları hakkında az sayıda veri bulunduğu için bu bulgular, Anadolu’nun İslamlaşma sürecini anlamak açısından büyük önem taşıyor. Taşkıran, bu çalışmaların yalnızca Roma değil, Türk-İslam dönemi açısından da literatüre çok önemli katkılar sunduğunu vurguladı.

Sillyon kazılarla bir açık hava laboratuvarına dönüştürürken, antik kentin çok katmanlı yapısını da bütün yönleriyle ortaya koymaya devam ediyor.

AA Gülsem Adam