Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı, Karanlık Dünya filminden esinlenen Salt’ın yeni sergisi, filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikâyesini 1950’ler Türkiye’sinin kültürel iklimi içerisinde inceliyor. Sanatçı Mike Bode ile senarist Caner Yalçın’ın uzun soluklu araştırmasını temel alan sergi, Aşık Veysel'e odaklan filme bütüncül anlatı olarak değil; kültürel, politik ve tarihsel süreçlerin şekillendirdiği bir nesne olarak yaklaşıyor
İstanbul, Türkiye – 23 Temmuz 2025 – Garanti BBVA tarafından kurulan Salt, Türkiye sinema tarihinin en tartışmalı ve gizemli yapımlarından biri olan Metin Erksan’ın 1952 tarihli “Karanlık Dünya” filmini mercek altına alan yeni sergisiyle kapılarını açtı. Sanatçı Mike Bode ve senarist Caner Yalçın'ın kapsamlı disiplinlerarası araştırmasına dayanan “Karanlık Dünya” sergisi, Salt Galata Mastercard Sergi Mekânı’nda 23 Temmuz – 14 Aralık tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Sergi, sadece bir filmin hikayesini değil, 1950'ler Türkiye'sinin kültürel iklimini, sansür mekanizmalarını ve ideolojik gerilimlerini de gün ışığına çıkarıyor.
Film, Metin Erksan’ın yönetmenliğinde ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosuyla Âşık Veysel’in hayatını konu alması planlanmış toplumsal gerçekçi bir yapımdı. Ancak yapım sürecinden itibaren başlayan müdahalelerle filmin özgün anlatısı tamamen değişti. Sergi, bu karmaşık dönüşüm sürecini, değiştirilmiş versiyonlar, tartışmalar, söylentiler, çelişen tanıklıklar ve zengin arşiv malzemeleriyle ele alarak, Türkiye sinemasının karanlıkta kalmış bir dönemine ışık tutuyor.
Bir Filmden Fazlası: Sansürün Gölgesindeki Bir Başyapıt

"Karanlık Dünya" (Âşık Veysel’in Hayatı adıyla gösterime girdi), ilk olarak Âşık Veysel’in çocukluğundan halk ozanı oluşuna uzanan öyküsünü melodramatik bir gönül hikayesi etrafında örmeyi amaçlıyordu. Ancak dönemin tarımsal kalkınma ve kırsal modernleşme politikalarına uygun olarak yeniden kurgulanan filmin anlatısı, beklenmedik bir yöne saptı. Metin Erksan’ın ifadelerine göre, United States Information Service’ten alınan Hudson tarlalarındaki biçerdöver görüntülerinin ve sonradan İstanbul’un çeperlerinde çekildiği söylenen okul ve dispanser sahnelerinin eklenmesiyle, film idealleştirilmiş bir köy imgesi sunan bir propaganda aracına dönüştürüldü. Bu eklemeler, Âşık Veysel’in yaşam öyküsünü geri plana iterek filmi dönemin resmî ideolojisinin taşıyıcısı kıldı.
Değişikliklerin ardındaki en önemli nedenlerden biri, Ankara’daki Merkez Film Kontrol Komisyonu’nun Aralık 1952 – Kasım 1953 tarihli üç raporunda belirtilen sansür kararlarıydı. Raporlarda hangi sahnelerin sakıncalı görüldüğü açıkça belirtilmese de, toplumun kusursuz bir şekilde temsil edilmesi kaygısının öne çıktığı biliniyor. Yapımcı Atlas Film’in kurguda yaptığı değişikliklerin ardından film, "Âşık Veysel’in Hayatı" adıyla 31 Aralık 1953’te vizyona girdi. İsmiyle birlikte tüm atmosferi değişen filmin yaratım süreci, ticari kaygılar ve ideolojik gerilimler, filmi eklektik ve parçalı bir ürüne dönüştürdü. Salt’ın bu sergisi, bu sansür mekanizmalarını ve filmin üretim koşullarını derinlemesine irdeleyerek, Türkiye’nin sosyo-politik geçmişine ayna tutuyor.
Kayıp ve Bulunmuş Arşivler: Bir Sinema Arkeolojisi

Bugün "Karanlık Dünya" filminin orijinal hali ve sansürsüz kurgusu hala bir muamma. Filmden geriye kalanlar; kopuk bir kurgu, silinmiş ya da eklenmiş sahneler, ses bandındaki bozulmalar, sessizlikler ve bunların çevresinde oluşmuş anlatılardan ibaret. Dolaşımda olan kopyalar arasında da ses, görüntü ve kurgu farklılıkları bulunuyor. Serginin araştırma sürecinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Uygulama ve Araştırma Merkezi Arşivi’nde bulunan 35mm nitrat film ise, bugüne dek gün yüzüne çıkmamış görüntüler içeriyor. Bu keşif, serginin en önemli bulgularından biri olarak öne çıkıyor.
Sanatçı Mike Bode ile senarist Caner Yalçın’ın uzun soluklu araştırmasını temel alan sergi, filme bütüncül bir anlatı olarak değil; kültürel, politik ve tarihsel süreçlerin şekillendirdiği bir nesne olarak yaklaşıyor. Sergide sunulan arşiv malzemeleri, sanatsal pratik aracılığıyla yeniden etkinleştirilebilecek birer unsur olarak ele alınıyor. Bu malzemelere, bir dizi video enstalasyonu ile filmin uğradığı müdahale ve dönüşümlerin, kopyalar arası farklılıkların izini süren bir senaryo eşlik ediyor. “Karanlık Dünya”yı yeniden inşa etmek yerine katmanlarına ayıran sergi, filmin dolaşımına yön veren ideolojileri, sansür mekanizmalarını ve üretim koşullarını irdelemeye yönelik hatlar oluşturuyor. Ziyaretçiler, bu arkeolojik yaklaşımla, Türkiye sinemasının hafızasında önemli bir yere sahip olan bu filmin gizemli yolculuğuna tanıklık edecekler.
Mike Bode ve Caner Yalçın: Bir Disiplinlerarası AraştırmaSerginin küratörlüğünü üstlenen Mike Bode, disiplinlerarası iş birliklerine dayalı pratiğinde toplumsal, tarihsel ve politik dönüşümlerle ilişkili olarak mekânsal ve görsel incelemelere odaklanan uluslararası tanınmış bir sanatçı ve araştırmacı. Caner Yalçın ise senarist ve yönetmen kimliğiyle, sinema ve televizyon alanındaki derin bilgi birikimini bu sergiye taşıyor. İkilinin ortaklaşa yürüttüğü bu titiz araştırma, “Karanlık Dünya” sergisini sadece bir sanat sergisi olmaktan öte, akademik bir inceleme ve kültürel bir hafıza projesi haline getiriyor.
Salt’tan Gülce Özkara tarafından programlanan “Karanlık Dünya” sergisi, 23 Temmuz – 14 Aralık tarihleri arasında Salt Galata Mastercard Sergi Mekânı’nda görülebilecek. Sergiye bir dizi kamu programının yanı sıra Kasım ayında yayımlanacak bir e-yayın da eşlik edecek. Programlarla ilgili ayrıntılı bilgiye saltonline.org adresinden ulaşılabilecek. Bu sergi, sinema tutkunları, tarih meraklıları ve Türkiye’nin kültürel geçmişini anlamak isteyen herkes için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunuyor.
Yaşar İliksiz - Arekolojikhaber

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor