Milli Mücadele yıllarında önemli rol üstlenen Rüsumat - 4 Gemisi olayı ve Ordu halkının kahramanlıklarının yaşatılması için Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce "Rüsumat No:4 Gemisi ve Müze Alanı Projesi" hazırlanmış ve proje Ordu Büyükşehir Belediyesine devredilmişti. Ancak Ordu Büyükşehir Belediyesinin tamamladığı projede şartnameye uyulmadığı ve kullanılan figürlerin kalitesiz malzemelerden özensiz biçimde yapıldığı iddia edildi.
Kurtuluş Savaşı'nda hafızalardan silinmeyecek bir olayla tarih sayfalarında yerini alan, 1921 yılında Ordu sahilinde Yunan gemilerinden kurtulmak için batırılan ve ardından tekrar yüzdürülen Rüsumat No:4 Gemisi’nin destanını yaşatmak amacıyla hayata geçirilen Rüsumat No:4 Gemisi ve Müze Alanı Projesi kapsamında; Rüsumat No:4 Gemisi'nin gerçek ölçülerdeki maketi hazırlanmıştı. Projeye göre yeni müzecilik anlayışı ile tasarlanmış sergi salonu, dönemin denizcilik alanına ait replika eserler, dönemin Rüsumat Kaptanı Yüzbaşı Mahmut Gökbora’ya ait silikon heykeller, cepheye taşınan canlandırma mühimmatlar ile interaktif dijital deneyim sunulacaktı.

Ancak figürlerde şartnameye uyulmadığı iddia edildi. Cumhuriyet Gazetesi'nden Emirhan Çoban'ın haberine göre; Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Kurtuluş Savaşı’nda önemli yer tutan, önemli bir tarihi öğe olan Rüsumat-4 Gemisi için açık hava müzesi olarak yapılan modelde şartnameye uyulmadığını söyledi.
Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Mehmet Hilmi Güler yönetimindeki Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin görevdeki başarısızlıklarına bir yenisinin eklendiğini savunarak, "Kurtuluş Savaşı’nda önemli yer tutan, önemli bir tarihi öğe olan Rüsumat-4 Gemisi için açık hava müzesi olarak yapılan modelde şartnameye uyulmadı. Geminin maketinin önünde bulunan insan figürleri, yani Rüsumat-4 personelinin maketleri yapılması gereken malzemeyle yapılmadı" iddiasında bulundı.
PROJEDE VİTRİN MANKENİ KULLANILDIĞI İDDİA EDİLDİHabere göre; şartnameye göre usulüne uygun yapılmayan figürlerin, modelaj tekniğine uygun, kaliteli polyester malzemeden yapılması ve en az 0,5 veya 1 santimetre kalınlığında olması gerekiyordu. Tüm bu şartlara karşın belediye, söz konusu figürleri “vitrin mankeni” kullanarak yaptı. Vitrin mankenlerine, ‘bit pazarından’ alınan eski kıyafetler giydirildi ve polyesterle boyandı. Adıgüzel, söz konusu müzeye girerek modelleri inceledi. Ortaya çıkan görüntüler ışığında, figürlerin kalitesiz malzemelerden özensiz bir biçimde yapıldığı anlaşıldı.
MİLLETVEKLİ GÜZEL: İKTİDAR GÖRMEZDEN GELİYORKonuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Adıgüzel, “Rüsumat-4 Kurtuluş Savaşımızın Kahraman karabatağı… Dünya savaş tarihinde battıktan sonra tekrar yüzdürülerek savaşa devam etmiş tek savaş gemisi... Kahramanlarımızın hatırasına ve bu kültürel hazineye ihanet ettiler” dedi. Adıgüzel, iktidara ise “İstanbul'da Ekrem İmamoğlu bir cami ziyaretinde eli arkada olduğu için soruşturma başlatanlar, Ordu Büyükşehir Belediyesi hem cami inşaatından malzeme çalarak hem bu anıt inşaatında malzeme çalarak hem milli hem de dini değerlere ihanet ederken görmezden geliyor” tepkisini gösterdi.
‘GAZİ GEMİ KAHRAMAN KARABATAK’Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Rüsumat-4 gemisinin tarihini özetle şu cümlelerle açıkladı: “Kurtuluş Savaşı’mızın gazi gemilerinden birisidir. Buna kahraman karabatak diyoruz biz. Çünkü dünyada batırılıp da tekrar yüzdürülen tek nakliye gemisidir. Bu bizim 4 gemimizden birisidir. Bir gün Ordu Sahili’ndeyken, Yunan ve İngiliz gemilerine yakalanıyor. Hemen karaya oturtuluyor, içindeki malzemeler hızlıca boşaltılarak evlere saklanıyor. Sonra da dibinden vanalar açılarak batırtılıyor. Güvertesine de gaz yağı dökülerek yangın çıkartılıyor. Uzaktan gören gemiler battığını sanıyor. Ordu’ya birkaç top atıp gidiyorlar. Sonra geminin içerisindeki suyu boşaltıyorlar, fındık yağıyla yağlıyorlar, kabuğunu da yakıt olarak kullanıp yüzdürüyorlar. Bir iki yıl daha çalışıyor. Sonra Yunanlılar tarafından Espiye’de batırılıyor. Geminin enkazı üzerine de Karadeniz Sahil Otoyolu yapıldı.”
Turgut Özakman’ın Kaleminden Rüsumat No:4 Gemisi'nin Öyküsü(Turgut ÖZAKMAN’nın “ Şu Çılgın Türkler “ adlı kitabından alıntıdır)
Ordu şehrinin Kurtuluş Savaşında yaşadığı önemli olaylardan biridir.1921 yılı Kurtuluş Şavaşında Ordu sahilinde Yunan Gemilerinden kurtulmak için batırılan ve ardından tekrar yüzdürülen Rüsumat No:4 Gemisi olayı ve Ordu halkının kahramanlıkları ile ilgilidir.
Rüsumat No:4, İstiklal Savaşının en şiddetli günlerinde Karadeniz Sahilinden cepheye cephane ulaştırmaya çalışan Anadolu Hükümetinin köhne gemilerinden , 50 yaşını aşmış , 83 tonluk bir balıkçı teknesi idi. Fırtınalı havalarda sac levhaları zangır zangır titrer ve birçok kez delindiği için de çimentoyla kapatılmasına uğraşılırdı. Geminin komutanı Yüzbaşı Mahmut Gökbora idi. Komutan , çok neşeli , cesur soğukkanlı kurt bir kaptandı. Karadeniz'deki düşman donanması , bu korkusuz kaptanın köhne teknesini bütün sahillerde arıyor , bulamayınca da rastladıkları ufak takaları batırıyor, şehir ve kasabaları topa tutuyordu. Şark cephesinde Kazım Karabekir Paşa Ordusu'nun Ermenilerden elde ettiği mühim miktardaki harp malzemesini Garp Cephesine nakletmek üzere Rüsumat 4 No. Gemisi 1921 yılının 15 Ağustos sabahı Batum limanına yanaşmıştı. Rüsumat 4. no. , son sistem 88 mm. lik komple bir top bataryasını (4 toplu) bütün cephanesiyle birlikte yüklemiş, Samsun'a doğru yola çıkmıştı.
Düşman Rüsumat'ın yükünü haber almış ve Batum 'da cephane yükleyen diğer gemilerle Rüsumat'i yakalamak üzere , süratli iki filoyu Batum istikametine hareket ettirmişti. Dafni ve Panter adındaki bu yunan filosu 17 Ağustos günü Rize'yi bombardıman etmiş, bu tarihte ayrı bir Yunan Filosu da Vona'da ( Şimdiki adı Perşembe) 3 takayı top ateşi ile batırarak etrafı yıldırmak istemişti. Rüsumat No 4 16 Ağustos akşamı , bütün tehlikeleri göze alarak Mahmut Kaptanın komutasında , sahile çok yakın şekilde seyre başlamış ve gecenin karanlığından faydalanarak düşman gemileri arasından sıyrılıp 17 Ağustos sabahı Trabzon'a ayni gün akşamı karanlığında da Ordu Limanına ulaşmıştı. Yunan Gemileri , bu arada sahilleri tarıyor, fakat Rüsumat'in aldığı sıkı tedbirler yüzünden bir türlü bu kahraman gemiyi bulamıyordu. Türk denizcileri , gemilerinde bir tek ışık sızmaması için , karanlıkta çalışıyorlar, yakınlarından düşman gemileri geçerken geminin motorlarını bile kapatıyorlardı.
Rüsumat gemisi Ordu limanında iken , Ordu Liman reisi, Karadeniz limanlarından düsman gemileri hakkında bilgi toplamıştı. Bu bilgilere göre , düşman gemilerinin Rize'yi bombardıman ettikleri , Ereğli istikametinden , kıyıları tarayarak geldiklerini öğrenmişti.Bu durumda , ağzına kadar cephane dolu gemiyi Samsun'a göndermek tehlikeli olacaktı. Bu sırada Samsun' dan alınan bir emirle de , geminin bütün yükünün Ordu 'ya boşaltılması , bu suretle de tehlikenin geciktirilmesi bildirilmişti. Ordu Belediyesi , Tellallarla gemideki yükün boşaltılacağını ilan edince, bütün Ordulular yediden yetmişe sahile koştular. Eski Vali Konağı yakınında , kıyıdan birkacyüz metre açıktaki gemiye kayık , taka , macuna , motor gibi vasıtalarla birkaç saat içinde gemiyi boşalttılar.
Ertesi gün; 19 Ağustos sabahı , düşman filosu Ordu Limanına girdi, fakat gördüğü manzara söyle idi;
Rüsumat gemisi kinistin valfı sökülerek sığ (derin olmayan) suda (Eski Vali Konağının biraz açığı) batırılmış ; bas tarafından çıkan bir yangın ise gemiyi koyu bir duman içerisinde bırakmıştı. Gaz dökülerek paçavra ve tahta parçalarının bilerek tutuşturulması suretiyle çıkarılan bu yangına rağmen , Yunan gemisinden indirilen bir sandala doldurulan silahlı askerler gemiye yaklaştı. Fakat o sırada geminin bas tarafına bırakılmış birkaç mermi patlamaya başlayınca , askerler gemiye fazla yaklaşmaktan korkarak gemiye geri dönmüşlerdi. Yunan Gemileri yapacak is kalmadığını anlamış olacaklar ki kuru siki birkaç topu Boztepe eteklerine savurarak ,Trabzon yönüne doğru limandan uzaklaştılar!
Düşmanın uzaklaştığı kesin olarak anlaşıldıktan sonra , Rüsumat gemisi askerleri derhal yanan gemilerine döndüler. Bu sırada üst güverte yanmış, bas direk devrilmişti. Gemi küpeştelerine kadar suyla dolmuştu. Gemide başka önemli hasar yoktu. Sahilde biriken Ordu Halkı , derhal Rüsumatın suyunu boşaltmak için gemiye koştular. İlk olarak , yangın söndürüldü . Gemide hiçbir arıza yoktu. Sıra suyu boşaltmaya geldi. Bütün Orduluların eli tutanı (sağlam olanı) , teneke , kova, kazan ,tencere ile geminin suyunu boşalttılar. Bütün bu çalışmalar tam 2 gün sürmüş , 20 Ağustos akşamı karanlığa doğru , Rüsumat 4 no. tekrar cephane yüklemek üzere Trabzon'a doğru yola çıktı.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor