Muradiye Mevlevihanesi: 100 Yıl Sonra Yeniden İnşa Ediliyor

Osmanlı Padişahı II. Murat tarafından 15. yüzyılda Edirne’de inşa ettirilen Muradiye Mevlevihanesi, yaklaşık beş asır boyunca yalnızca Edirne’ye değil, Balkanlar’a da hizmet etmiş önemli bir kültür, sanat ve maneviyat merkeziydi. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından bir süre ilkokul olarak kullanılan yapı, 1935’te dönemin yöneticilerinin kararıyla yıkıldı.

Tarihi Bir Merkezin Yeniden Doğuşu
Muradiye Mevlevihanesi, Osmanlı döneminde yalnızca dini bir merkez değil; aynı zamanda kültürel, sosyal ve eğitsel bir yapı işlevi görüyordu. Ahşap mimarisiyle dikkat çeken kompleks; tekke binaları, harem dairesi, semahane, dede odaları ve zengin bir kütüphaneden oluşuyordu. İmarethane ise hem dervişlerin hem de halka yönelik bir sosyal hizmet alanıydı. Her gün ihtiyaç sahiplerine ekmek dağıtılır, perşembe günleri ise pilav ve zerde ikram edilirdi.

Edirne Valisi Yunus Sezer’in verdiği bilgilere göre, mevlevihanenin yeniden inşası yalnızca bir restorasyon değil, aynı zamanda bir kültürel ihya projesi olarak görülüyor. Semahane bölümünde gelecekte sema gösterilerinin düzenlenmesi, hazirenin ise manevi bir ziyaret mekânı haline getirilmesi hedefleniyor. Projenin 2025 yılı içerisinde tamamlanarak açılışa hazır hale getirilmesi planlanıyor.

Kültürel Mirasın Korunmasında Yeni Bir Adım
Mevlevihanenin canlandırılması, Edirne’nin kültürel turizmdeki konumunu güçlendirecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Selimiye Camisi ve Muradiye Camisi arasında planlanan düzenlemelerle şehir, yeni bir ziyaret güzergâhına kavuşacak. Uzmanlara göre, bu proje hem Mevlevi kültürünün Balkanlar’daki etkisini yeniden görünür kılacak hem de şehir ekonomisine katkı sağlayacak.

Vali Sezer, “Muradiye Mevlevihanesi, Konya ve İstanbul’dan sonra en büyük mevlevihane. Mevlana’nın üçüncü kuşak torunlarının mezarlarının bulunduğu bu alan, hem manevi hem de kültürel açıdan çok önemli. Bu yıl büyük bölümünü bitirip önümüzdeki yıl açılışını yapacağız” diyerek sürecin önemini vurguladı.

Haziresinde Mevlevihane şeyhlerinin ve ünlü Mevlevi dedelerinin kabirlerini barındıran mekân, aynı zamanda Osmanlı dönemi edebiyat ve musiki geleneğine katkı sunmuş isimlere de ev sahipliği yapıyor. Projenin tamamlanmasıyla Muradiye Mevlevihanesi, yalnızca Edirne’nin değil, Balkanlar’ın da kültürel miras haritasında yeniden yerini alacak.

AA Gökhan Zobar


Benzer Haberler & Reklamlar