Mithradates’ten Selçuklulara: Asarkale’nin Stratejik Önemi

Samsun’un Bafra ilçesindeki Asarkale’de geçen yıl başlatılan arkeolojik kazılar, Helenistik dönemden Bizans ve Selçuklulara uzanan çok katmanlı tarihi ortaya çıkarıyor. Sarnıçlar, mabet, basamaklı tüneller ve surlar gün yüzüne çıkarılırken, bulunan gülle, ok ucu ve sikkeler kalenin askeri işlevini gözler önüne seriyor. Pontus Kralı VI. Mithradates Eupator döneminde inşa edilen kale, Kızılırmak’ın ticaret yolları üzerindeki stratejik konuma sahip.

Helenistik Dönemden Selçuklulara Uzanan Bir Geçmiş
Samsun’un Bafra ilçesinde, Kızılırmak’ın kıyısında yer alan Asarkale, tarihi boyunca stratejik konumu nedeniyle birçok uygarlığın ilgisini çekti. Geçen yıl başlatılan kazı çalışmaları, Helenistik dönemden Selçuklulara kadar uzanan uzun bir kullanım sürecini belgeleyen önemli bulgularla ilerliyor.

Kazılar, Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Bafra Belediyesi’nin desteğiyle yürütülüyor. Çalışmaların başkanlığını Samsun Arkeoloji Müzesi Müdürü Kenan Sürül, bilimsel danışmanlığını ise Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Kasım Oyarçin üstleniyor. OMÜ’den 9 öğretim üyesi ve 10 yüksek lisans ile doktora öğrencisinin katılımıyla sürdürülen kazılarda, çok sayıda yapının izlerine rastlandı.

Açık Hava Mabedi ve Çok Katmanlı Yapılar
Kazıların en dikkat çekici bulgularından biri, kale inşasından yaklaşık 400 yıl önceye tarihlenen açık hava kutsal mabedi oldu. M.Ö. 5. yüzyıla tarihlenen bu kutsal alan, Kızılırmak kıyısındaki Paflagonya kaya mezarlarıyla eş dönem özellikler taşıyor. Bu keşif, bölgenin Asarkale’den çok önce dini bir merkez olarak kullanıldığını gösteriyor.
Kazılarda ayrıca iki sarnıç, bir hapishane, bir fırın ve komuta odaları ortaya çıkarıldı. Kalenin içinden geçen basamaklı tünel, hem askeri hem de günlük kullanım açısından büyük önem taşıyor. Araştırma ekibi, tünelin çıkış noktasını bulmak için çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Bu çok katmanlı yapılar, Asarkale’nin yalnızca askeri değil, aynı zamanda dini ve ekonomik bir merkez olarak da işlev gördüğünü ortaya koyuyor.

Savaş İzleri: Güller, Ok Uçları ve Sikkeler
Asarkale’nin askeri geçmişine ışık tutan en önemli bulgular, kazılarda gün yüzüne çıkarılan gülleler, ok uçları ve sikkeler oldu. Doç. Dr. Oyarçin, özellikle Bizans-Pontus savaşlarında kalenin etkin şekilde kullanıldığını, ancak Mithradates’in yenilgisiyle uzun süre boş kaldığını belirtiyor.

Kazılarda 150’ye yakın gülle, yangın nedeniyle yanmış halde bulundu. Bu durum, kalede yaşanan şiddetli çatışmaların izlerini gözler önüne seriyor. Bizans döneminde yeniden canlanan yerleşim, Selçuklular devrinde de önemini korumuş. Kızılırmak’a 45 derecelik açıyla yükselen Asarkale, hem ticaret yollarını hem de çevredeki tarım arazilerini kontrol eden stratejik bir merkez işlevi görmüş.

Koruma ve Restorasyon Çalışmaları
Bafra Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Sorumlusu Hasan Dikmen, kazıların bitki temizliğiyle başladığını, bir yıl içinde mimari yapıların büyük kısmının gün yüzüne çıkarıldığını aktardı. Gelecek süreçte, surların yıkılmaması için geçici restorasyon çalışmalarının başlatılması planlanıyor. Bu adımlar, Asarkale’nin kültürel miras turizmine kazandırılması yolunda önemli bir aşama olarak görülüyor.

Kazıların devam etmesiyle, Asarkale’nin farklı dönemlere ait kültürel katmanlarının daha net biçimde ortaya çıkarılması ve bölgenin Karadeniz arkeolojisinde merkezi bir konuma ulaşması bekleniyor.
 

AA İlyas Gün


Benzer Haberler & Reklamlar