Türkiye’nin 28’inci “sakin şehri” unvanını taşıyan Demre, Kaleköy’ün uluslararası “En İyi Turizm Köyü” ödülü, Likya Birliği’nin başat kentleri Myra ve Andriake’nin arkeolojik önemi, Aziz Nikolaos geleneğinin tarihsel mirası ve Kekova kıyılarının doğal zenginliğiyle kültür, doğa ve sürdürülebilir turizmi bir arada sunuyor. İlçe, artan ziyaretçi yoğunluğu ve yeni sezona yönelik hazırlıklarıyla bölgesel turizmin yükselen merkezlerinden biri hâline geliyor.
Likya Mirasının Kavşak Noktası: Demre’nin Tarihsel Katmanları
Antalya’nın Demre ilçesi, Uluslararası Sakin Kentler Birliği tarafından “cittaslow” ilan edilmesiyle birlikte kültürel miras ve sürdürülebilir turizmin kesiştiği örnek bir destinasyon haline gelmiştir. Üç tarafı dağlarla çevrili verimli Demre Ovası üzerinde gelişen yerleşim, tarih boyunca Likya Birliği’nden Bizans dönemine, Osmanlı’ya kadar çok sayıda uygarlığa ev sahipliği yapmıştır.
Likya Birliği’nin en önemli kentlerinden Myra, Akdeniz’in büyük limanlarından Andriake ve Kaleköy’deki Simena antik yerleşimleri, ilçenin tarihsel sürekliliğini görünür kılmaktadır. Antik tiyatrolar, kaya mezarları, liman yapıları ve epigrafik veriler ziyaretçilere geniş bir arkeolojik panorama sunarken; Myra Psikoposu Aziz Nikolaos’un adıyla özdeşleşmiş kilise de özellikle uluslararası Hristiyan ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekmektedir.
Doğal ve Kültürel Bir Laboratuvar: Kekova, Kaleköy ve Kuş Cenneti
Demre’nin doğal coğrafyası, kültürel değerlerle bütünleşerek benzersiz bir peyzaj ortaya çıkarmaktadır. Kekova Adası, Kaleköy ve Üçağız kıyıları, berrak denizi, korunaklı koyları ve su altı arkeolojik alanlarıyla Akdeniz’in en ilgi gören rotalarından biridir.
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün “Best Tourism Villages 2025” programında “Dünyanın En İyi Turizm Köyü” seçilen Kaleköy, Simena Antik Kenti’nin surları, Bizans ve Roma dönemine tarihlenen batık şehir kalıntıları ve ulaşımın yalnızca deniz yoluyla sağlandığı özgün yerleşim dokusuyla dikkat çekmektedir.
Likya Uygarlıkları Müzesi ise bölgenin tarih öncesinden erken Bizans’a uzanan kültürel mirasını sergilemekte; hemen yanındaki sulak alan, “kuş cenneti” olarak adlandırılan çay yatağında 126 farklı kuş türünün gözlemlenmesine olanak tanımaktadır. Böylece Demre, hem arkeolojik hem de ekolojik turizmin entegre edildiği nadir alanlardan biri haline gelmektedir.
Kırsal Ekonomi ve Turizm Dinamikleri: Seracılığın Küresel Etkisi
Demre yalnızca turizm değerleriyle değil, aynı zamanda örtü altı tarımda Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olarak dikkat çekmektedir. İlçedeki 18 bin dönümlük seralarda yaklaşık 3.250 aile üretim yapmakta; domates ve biber başta olmak üzere birçok sebze dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilmektedir.
Belediye Başkanı Fahri Duran’ın vurguladığı üzere, miras hukuku nedeniyle tarım arazilerinin küçülmesi, yerel halkı giderek daha fazla turizm sektöründe gelecek arayışına yönlendirmiştir. Bu dönüşüm, Demre’nin ekonomik profilinde tarım-turizm bütünleşmesini ön plana çıkarmaktadır.
Sürdürülebilir Turizmin Yükselen Merkezi: Demre
Demre, sakin şehir unvanı, düşük suç oranı, huzurlu yaşam koşulları ve yıl içinde 650 bin turiste ulaşan ziyaretçi sayısıyla bölgesel turizmin cazibe merkezi haline gelmiştir. Kaleköy’ün uluslararası ödülle tescillenen kimliği, Myra ve Simena’nın arkeolojik niteliği, Andriake’nin liman tarihi ve doğal koyların korunmuş dokusu ilçeyi sürdürülebilir turizmin örnek modellerinden biri yapmaktadır.
Yeni sezonda turizm hareketliliğinin daha da ivme kazanacağı öngörülürken, kültürel mirasın korunması, çevresel değerlerin sürdürülebilir yönetimi ve yerel halkın ekonomik kalkınmaya dahil edilmesi Demre'nin stratejik öncelikleri arasında yer almaktadır.
Süleyman Elçin aa

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor