Bitlis Kalesi’nde sürdürülen arkeolojik kazı çalışmaları, Osmanlı dönemine ait olduğu değerlendirilen büyük boyutlu bir demir anahtarın ortaya çıkarılmasıyla dikkat çekiyor. Ahlat Müzesi başkanlığında, bilimsel danışmanlık ve çok paydaşlı destekle yürütülen kazılarda ayrıca tonozlu mimari yapılar, su altyapı sistemleri, mezarlar ve çok sayıda taşınır kültür varlığı gün yüzüne çıkarıldı.
Kazı Alanında Öne Çıkan Bulgular
Bitlis’in tarihsel kimliğinde önemli yere sahip olan Bitlis Kalesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni, Ahlat Müzesi başkanlığında ve Bitlis Eren Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Doç. Dr. Yunus Emre Karasu’nun bilimsel danışmanlığında yürütülen kazılar, bu yıl özellikle kalenin güney bölümüne odaklandı. Eren Holding tarafından desteklenen kazı çalışmaları, çok sayıda yapısal ve taşınır kültür varlığını açığa çıkardı.
Kazılarda en dikkat çeken buluntulardan biri, 29 santimetre uzunluğunda, çift dişli demir anahtar oldu. Kazı ekibi, bu anahtarın Osmanlı döneminde kalenin ana giriş kapısına ait olduğu değerlendirmesinde bulundu. Anahtar, gerek boyutu gerekse çift dişli yapısı ile diğer örneklerden ayrılarak istisnai bir nitelik taşıyor.
Mimari Kalıntılar ve Su Altyapısı Ortaya Çıkarıldı
Uzman ekipler, anahtarın bulunduğu noktada yaklaşık 50 metrekare büyüklüğünde, 80 santimetre duvar kalınlığına sahip tonozlu bir saraya kabul mekanı da gün yüzüne çıkardı. Yapının duvarları ve tuğla zemini büyük ölçüde korunmuş durumda. Tonozunun yıkılmış olduğu gözlemlenen bu yapının, 15–16. yüzyıllara tarihlendiği ifade ediliyor.
Ayrıca bölgede su sarnıçları, su künkleri, 7 Müslüman mezarı, tandırlar, ocaklar, sikkeler, lüleler, kandiller, süs objeleri ve çeşitli metal buluntular da tespit edildi. Bu unsurlar, hem askeri hem de sivil yaşamın izlerini taşımakta ve kalede farklı kullanım dönemlerinin varlığını işaret etmektedir.
Belgelenme ve Koruma Süreci Başlatıldı
Kazılarda açığa çıkarılan tüm taşınır kültür varlıkları, belgeleme, fotoğraflama ve laboratuvar analizlerinin ardından Ahlat Müzesi’ne teslim edilecek. Kazı ve Müze Temsilcisi Azad Örmek, özellikle demir anahtarın oksitlenmiş yapısı nedeniyle konservasyon işlemlerinin kritik olduğunu vurguladı.
Örmek, kazı sezonu sonunda kalede basit onarım, çevre düzenlemesi ve koruma uygulamalarının yapılacağını belirtti. Ayrıca, bu yıl elde edilen bulguların bilimsel yayınlara konu edilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
Özellikle Osmanlı döneminin savunma yapıları hakkında yeni bilgiler sağlayan bu kazı, hem yerel hem ulusal düzeyde arkeolojik ve kültürel miras araştırmalarına önemli katkılar sunuyor.
Şener Toktaş - aa

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor