Antalya’nın Demre ilçesindeki Andriake Antik Limanı’nda sürdürülen kazılar, Akdeniz ticaretinin en önemli merkezlerinden birinin çok katmanlı geçmişini gün yüzüne çıkarıyor. Roma ve Bizans dönemlerinde Akdeniz’in stratejik limanlarından biri olan Andriake’de ortaya çıkarılan gümrük yazıtları, ticaret mallarının listeleri, vergilendirme kuralları ve üretim atölyeleri, antik dönemdeki ekonomik ve sosyal yaşamın detaylarını gözler önüne seriyor.
Andriake: Akdeniz’in Stratejik Limanı
Myra Antik Kenti’nin 4 kilometre güneybatısında yer alan Andriake, Akdeniz dünyasının en önemli liman yerleşimlerinden biri olarak biliniyor. 2009’dan bu yana Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında yürütülen kazılar, limanın yalnızca bir ticaret noktası değil, aynı zamanda çok katmanlı bir sosyal ve dini merkez olduğunu ortaya koydu. Roma döneminde İmparator Hadrian tarafından inşa ettirilen ve günümüzde müze olarak işlev gören Granarium (Horrea Hadriani), Andriake’nin erzak teminindeki merkezi rolünün sembolü niteliğinde.
Ticaretin ve Gümrük Sisteminin İzleri
Kazılarda ele geçirilen en önemli buluntulardan biri, İmparator Nero dönemine tarihlenen Likya Birliği gümrük yazıtı. Bu yazıt, ticari malların listesi, gümrük tarifeleri ve ödenen vergiler hakkında ayrıntılı bilgi sunarak antik ekonomik düzenin nasıl işlediğini anlamamıza olanak sağlıyor. Prof. Dr. Çevik, Andriake’nin Likya Birliği donanmasının bile demirlediği bir liman olduğuna dikkat çekiyor. Limanın üç ana bölgeden oluştuğu tespit edilmiş durumda: tersane ve ticari yapılar, kervan park alanı ve sosyal bölge. Sosyal bölgede iki hamam, dini yapılar ve ticaretle bağlantılı kamusal alanlar bulunuyor.
Çok Katmanlı Sosyal ve Dini Yaşam
Andriake, farklı dönemlerde farklı işlevler kazanmış çok katmanlı bir yerleşim olarak öne çıkıyor. Bizans döneminde liman kapasitesinin zirveye ulaştığı, bu dönemde beş kilise ve bir sinagogun varlığıyla çok inançlı bir toplumun bir arada yaşadığı tespit edildi. Anadolu Akdeniz’inin bilinen en erken sinagogu da burada keşfedildi. 7. yüzyıldan sonra limanın dolmasıyla ticari hayat sönmeye başlasa da bu süreçte yapılar farklı işlevlere büründü; cam atölyeleri, seramik üretim alanları ve mureks (mor boya) fabrikaları bu dönüşümün izlerini oluşturdu. Günümüzde liman ekosistemi, kazı çalışmalarının yanı sıra doğal bir kuş cennetine de ev sahipliği yapıyor.
Kazıların Geleceği ve Dijital Restorasyon
Prof. Dr. Çevik, son iki yılda özellikle gümrük bölgesi ve işlikler bölgesinde yoğunlaştıklarını belirtiyor. Millefiori cam plakalar, teraziler, metal eşyalar ve ticari ağırlıkların bulunduğunu, bunların dönemin üretim ve ticaret kapasitesini gözler önüne serdiğini ifade ediyor. Kazılar tamamlandığında limanın bütüncül görselliğine kavuşması, müze çevresinde rekreatif alanların oluşturulması ve alanın bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak gezilebilmesi hedefleniyor. Böylece Roma ve Bizans döneminde bir limanın nasıl çalıştığı ziyaretçilere deneyimsel olarak aktarılacak.
Süleyman Elcin - aa

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor