Van Kalesi’nin zirvesinde yer alan tarihi Süleyman Han Camisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Van Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi işbirliğinde aslına uygun biçimde restore edilerek iki yıl önce yeniden ibadete açıldı. Urartu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin izlerini bir arada taşıyan yapı, inanç turizminin ve kültürel miras bilincinin Van’daki sembol mekânlarından biri haline geldi.
Urartu’dan Osmanlı’ya Uzanan Bir Miras Zinciri
Van’ın merkezinde, Van Gölü’ne hâkim konumda yer alan Van Kalesi, kentin en eski ve simgesel yapılarından biridir. Urartu Kralı I. Sarduri tarafından MÖ 840-825 yıllarında inşa ettirilen kale, 1345 metre uzunluğunda, 200 metre genişliğinde ve 100 metre yüksekliğindeki bir kaya kütlesi üzerine kurulmuştur.
Bu stratejik konumu, kaleyi sadece bir savunma alanı değil, aynı zamanda dini ve kültürel bir merkez haline getirmiştir.
Kaleye hâkim noktada yer alan Süleyman Han Camisi ise bölgenin tarihsel sürekliliğini temsil eden bir yapı olarak öne çıkar. Yapım tarihi kesin olarak bilinmese de, kaynaklar 1534 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamir ettirildiğini göstermektedir. Osmanlı döneminde yapılan bu onarım, camiyi hem inanç hem de egemenlik sembolü haline getirmiştir.
1915-1918 yıllarındaki Rus işgali sırasında yıkılan cami, Van depremlerinde de ciddi hasar görmüştür. Ancak cami, farklı dönemlerde yapılan yenileme çalışmalarıyla günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Yeniden Doğuş: Aslına Uygun Restorasyon Süreci
Süleyman Han Camisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni, Van Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yürütülen kapsamlı bir restorasyon süreciyle yeniden ayağa kaldırıldı. Çalışmalarda yapının özgün taş dokusu korunmuş, sembolik minare ve duvarları aslına uygun biçimde yenilenmiştir.
Restorasyon süreci yalnızca fiziksel bir yenileme değil, aynı zamanda inanç turizmine yönelik stratejik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Yenilenen camide iki yıldır düzenli olarak ibadet edilmekte, hem yerli halk hem de yabancı ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi görmektedir.
Caminin çevresinde oluşturulan yürüyüş yolları, peyzaj düzenlemeleri ve “Şehitler Çeşmesi” gibi yeni eklemeler, alanın hem tarihi hem manevi dokusunu güçlendirmiştir.
Süleyman Han Camisi’nin, Van Kalesi’nin görkemli siluetine kattığı estetik değer, onu yalnızca bir ibadet mekânı değil, aynı zamanda Van’ın kültürel kimliğinin simgesi haline getirmiştir.
Maneviyat ve Manzaranın Buluştuğu Zirve
Cami, 100 metre yüksekliğindeki kayalık bir tepenin üzerine inşa edilmiştir. Bu konum, ziyaretçilere Van Gölü’nü ve kentin dört bir yanını kuşbakışı görebilme imkânı sunmaktadır.
Cami İmamı Cafer Demir, buranın yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda “manevi atmosferiyle huzur arayanların durağı” olduğunu vurgulamaktadır.
Demir’e göre, caminin tarihinin Hz. Davut dönemine dayandırıldığına dair rivayetler de halk arasında yaygındır. “Bu yapının geçmişi, hem dinî hem kültürel olarak Van’ın hafızasına kazınmıştır. Her dönem yeniden doğarak varlığını sürdürmesi, inanç ve iradenin sembolüdür.” ifadelerini kullanan Demir, caminin bölgedeki tarih bilincine katkı sağladığını belirtiyor.
Ziyaretçilerden Ahmet Yahya Yavuz ise, “Cami restore edildi, artık suyu da var. Çıkış yolu zorlu ama manzara bu emeğe değiyor.” sözleriyle ziyaret deneyimini özetliyor. Bu yönüyle cami, hem fiziksel hem ruhsal bir “yolculuk mekânı” niteliği taşıyor.
İnanç Turizmi ve Kültürel Sürdürülebilirlik
Süleyman Han Camisi’nin yeniden ibadete açılması, Van’ın inanç turizmi potansiyelini güçlendiren önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Van Valiliği’nin desteğiyle yürütülen çevre düzenleme ve tanıtım çalışmaları, kentin turistik cazibesini artırmayı hedefliyor.
Uzmanlara göre, bu tür restorasyonlar yalnızca geçmişin korunması değil, aynı zamanda sürdürülebilir kültürel miras yönetiminin bir parçasıdır. Cami, Urartu’dan Osmanlı’ya uzanan tarihsel sürekliliğin somut bir yansıması olarak, Van Kalesi’nin “zaman katmanları” içinde anlam kazanmaktadır.
Caminin hem dini kimliği hem de mimari karakteri, Anadolu’daki diğer kalelerle benzer bir “çok katmanlı miras modeli” sunmaktadır. Bu yönüyle Süleyman Han Camisi, hem bilimsel araştırmalar hem de turizm açısından geleceğe dönük yeni bir odak noktası olma özelliği taşımaktadır.
Orhan Sağlam aa

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor