Türkiye’de turizm, kültürel miras ve vakıf yönetimine ilişkin bir dizi yasal düzenleme, hem deprem bölgesindeki seyahat acentelerini desteklemeyi hem de konaklama, liman, tarihi alan ve vakıf kültür varlıklarına yönelik denetimleri güçlendirmeyi hedefliyor. Yeni hükümler, idari yaptırımları artırırken kültürel mirasın korunmasına yönelik süreçleri de kurumsal düzeyde yeniden tanımlıyor.
Seyahat Acentelerine Yönelik Ekonomik Kolaylıklar
6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da faaliyet gösteren seyahat acentelerine yönelik önemli bir destek düzenlemesi yürürlüğe girdi. Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'na eklenen geçici madde ile bu illerdeki acentelerin 2025 yılı aidatları tahsil edilmeyecek, önceki yıllara ait aidat borçları ise herhangi bir işleme gerek kalmaksızın silinmiş sayılacak. Bu adım, bölgedeki turizm faaliyetlerinin yeniden canlandırılmasını ve işletmelerin ekonomik yüklerinin hafifletilmesini amaçlıyor.
Turizm sektörüne ilişkin diğer düzenlemeler kapsamında Kimlik Bildirme Kanunu genişletilerek marinalar, limanlar ve kıyı tesisleri kapsama dahil edildi. Böylece gemi ve deniz turizmi araçlarında konaklayan kişilerin kimlik bildirim yükümlülüğü yasal düzeyde netleştirilmiş oldu. Aynı kanundaki idarî para cezaları artırılırken, ihlalin dördüncü kez tekrarı durumunda işletme ruhsatının iptal edilmesi hükme bağlandı.
Konaklama Sektörinde Dijital Denetim ve Yaptırımlar
Turizmi Teşvik Kanunu’na eklenen hükümler, belgesiz konaklama işletmelerine yönelik yaptırımları dijital ortamda da genişletti. Belgesiz konaklama tesislerinin elektronik platformlarda tanıtım ve satış faaliyetleri, her bir ilan için 25 bin lira idari para cezası ile yaptırıma bağlandı. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, ilgili dijital içeriklere erişim engeli getirebilmesi yönünde düzenlemeye gidildi.
Bu değişikliklerle amaçlanan, kayıt dışı faaliyetlerin önüne geçerek turizm alanında standartları yükseltmek ve konaklama sektöründe güvenilirliği artırmak olarak değerlendiriliyor.
Kültürel Miras, Vakıflar ve Restorasyon Süreçleri
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda yapılan düzenlemeler, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı yönetimindeki saray, köşk, kasır ve tarihi fabrikalarda yürütülecek restorasyon süreçlerinde gerekli arkeolojik çalışmaların Başkanlık tarafından yürütülmesini hükme bağladı. Böylece restorasyon ve arkeolojik araştırmalar arasındaki kurumsal koordinasyon güçlendirilmiş oldu.
Vakıflar Kanunu’ndaki kapsamlı değişiklik ise vakıf yoluyla ortaya çıkmış olup zamanla kamu kurumlarına geçmiş kültür varlıklarının yeniden mazbut vakıflara devrini öngörüyor. Doğrudan vakfedilmiş olan veya vakıf kaynaklarıyla inşa edilen, onarılan ya da eklemelerle desteklenen yapılar da vakıf kültür varlığı kapsamında değerlendirilecek.
Yeni düzenlemeyle bazı kiracılık ilişkilerine yönelik geçiş hükümleri tanımlandı. Buna göre, mazbut vakıflara veya Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait taşınmazlarda nizalı şekilde kiracılığı süren veya işgalci durumda olan kişiler, borçsuz olmaları ve açtıkları davalardan kayıtsız şartsız feragat etmeleri koşuluyla 5 yıla kadar yeni kira sözleşmesi yapabilecek. Başvuru süresi 6 ay ile sınırlandırılırken, bu süreçte sözleşme yapmayanların tahliyesi Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre gerçekleşecek.
Çanakkale Tarihi Alanı ve Askerî-Kültürel Mirasın Korunması
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı hakkında yapılan düzenlemeler, hem koruma süreçlerini hem de alan yönetimini güçlendirmeyi amaçlıyor. Komisyon kararlarına kamu kurumları ile gerçek ve tüzel kişilerin uyma zorunluluğu getirildi. Tarihi alanın sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla genişletilebilecek; ormanların bakımı ve yangınla mücadele faaliyetleri Orman Genel Müdürlüğünce yürütülecek.
Çanakkale Savaşları’na ait silah, teçhizat, kıyafet ve belgeler “korunması gerekli taşınır kültür varlığı” olarak tanımlandı. Ayrıca Tarihi Alan Başkanlığı’nın müze kurabilmesi ve bu müzelerin devlet müzesi statüsü kazanması hükme bağlandı.
Son olarak, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu kapsamında vakıfta istihdam edilebilecek personel sayısı 200 olarak belirlenirken, Cumhurbaşkanı’na bu sayıyı iki katına çıkarma yetkisi verildi. Vakfın personel giderlerinin bütçe gelirlerinin %30’unu aşamayacağı yönünde mali sınırlama getirildi.

Türk Kahvesi Günü: Balkanlarda Gelenek ve Kültürel Diplomasi
Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı