UNESCO’nun Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi (KİFAÇ) Sözleşmesi'nin 20. yılı. Ankara Bilkent Cyberpark’ta düzenlenen etkinlikte, sözleşmenin uluslararası etkileri, Türkiye’nin bu alandaki katkıları ve dijital çağın sunduğu yeni fırsat ve zorluklar ele alındı. UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen programda, kültürel çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kalkınmaya katkısı ve yaratıcı sektörlerin geleceği tartışıl
KİFAÇ’ın 20 Yıllık Yolculuğu
2005 yılında kabul edilen ve 2007’de yürürlüğe giren KİFAÇ Sözleşmesi, kültürel ifadelerin korunması ve geliştirilmesi konusunda uluslararası alanda en kapsamlı belgelerden biri olarak kabul ediliyor. Türkiye, 2006 yılında taraf olduğu bu sözleşme çerçevesinde, yaratıcı sektörlerin desteklenmesi, kültürel politikaların güçlendirilmesi ve sivil toplumun aktif katılımının sağlanması için önemli adımlar attı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Kültürel İfadelerin Çeşitliliği İhtisas Komitesi Başkanı Özlem Ece, açılışta yaptığı konuşmada, “Bu buluşma, kültürel çeşitliliği koruma ve yaşatma konusunda gösterdiğimiz iradenin güçlü bir göstergesidir” dedi.
Kültürel Çeşitlilik: Ortak Miras ve Geleceğe Yatırım
Ece, sözleşmenin yalnızca devletlerin değil, sivil toplum kuruluşları ve yaratıcı toplulukların asli aktörleri olarak katılımını teşvik ettiğini hatırlattı. Bu bağlamda Türkiye’nin 20 yıldır, müzikten sinemaya, geleneksel el sanatlarından dijital kültür ürünlerine kadar geniş bir alanda kültürel ifadeleri desteklediğini belirtti.
“Kültürel çeşitlilik yalnızca geçmişi korumak değil, günümüzün yaratıcılığını beslemek ve geleceğin kültür ekosistemine katkı sunmaktır” ifadesi, sözleşmenin vizyonunu özetleyen güçlü bir vurgu olarak öne çıktı.
Dijital Çağda Kültürel Haklar
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdür Yardımcısı Fatoş Altunç, sözleşmedeki “Kültürel çeşitlilik, insanlığın ortak mirasıdır ve herkesin yararına olacak şekilde korunmalıdır” ilkesini hatırlatarak, bu yaklaşımın evrensel bir sorumluluk gerektirdiğini belirtti.
Altunç, özellikle dijitalleşmenin kültürel ifadeler için hem fırsatlar hem de riskler barındırdığına işaret ederek şunları söyledi:
“Dijital çağın dinamiklerini gözeten politikalar üretmek, sözleşmeyi dijital ortamlara uyarlamak ve içerik üreticilerinin haklarını etkin şekilde korumak önümüzdeki dönemin öncelikleri arasında yer alacaktır.”
Türkiye’nin Kültürel Diplomasi Gücü
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili Nizamettin Kazancı ise KİFAÇ’ın, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler arasında en kapsamlı olanı olduğunu vurguladı. Bu tür etkinliklerin yalnızca uzmanlar arasında değil, halka açık programlarla da tanıtılması gerektiğini ifade eden Kazancı, kültürel diplomasi açısından bu tür kutlamaların önemine dikkat çekti.
Program, panel oturumları ve aile fotoğrafı ile son bulurken, katılımcılar Türkiye’nin bu alandaki kazanımlarının yeni nesillere aktarılması ve uluslararası iş birliklerinin geliştirilmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardı.
AA Fatma Nur Candan

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor