Turizm ve Vakıflar Mevzuatında Yeni Dönem

Türkiye Büyük Millet Meclisi Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda kabul edilen “Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, turizm, vakıflar ve kültürel miras alanında kapsamlı değişiklikler getiriyor. Teklif; konaklama işletmeleri, vakıf taşınmazları, kültürel alanlar, Çanakkale Tarihi Alanı ve sanatçı kadrolarına ilişkin düzenlemeleriyle sektörel dönüşümü hedefliyor.

Giriş: Yasal Çerçeve ve Mevzuatın Amacı
TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu tarafından kabul edilen Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, turizm sektöründeki denetim kapasitesini güçlendirmeyi, kültürel mirasın korunmasına yönelik kurumsal mekanizmaları geliştirmeyi ve vakıfların ekonomik faaliyetlerinde sürdürülebilirliği sağlamayı hedeflemektedir. Teklif, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat Kanunu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve diğer ilgili mevzuatlarda değişiklik öngörmektedir.

Bu düzenleme ile birlikte, hem kamu yönetimi hem de özel sektör düzeyinde kültür-turizm ekonomisinin daha etkin ve denetlenebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. Kanun teklifi, aynı zamanda Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinden etkilenen bölgelerde faaliyet gösteren seyahat acentelerine yönelik geçici mali muafiyetler getirerek afet sonrası ekonomik iyileşmeyi desteklemektedir.

Turizmde Denetim, Kimlik Bildirimi ve Elektronik Takip Mekanizmaları
Teklifin ilk bölümünde, Kimlik Bildirme Kanunu kapsamında önemli bir değişiklik öngörülmektedir. Buna göre marina, liman, kıyı tesisleri ve gemi kiralama işletmeleri de artık kimlik bildirim yükümlülüğü altına girecektir. İşletmeciler, konaklama yapanların kimlik bilgilerini anlık veri akışıyla kolluk birimlerine iletmekle sorumlu

olacaktır.
Bu kapsamda, bilgisayar terminallerine bağlanmayan veya veri aktarımını geciktiren işletmelere kademeli idari para cezaları uygulanacaktır. Aynı ihlalin aynı takvim yılı içinde dört kez tekrarlanması hâlinde, konaklama tesislerinin veya benzeri işletmelerin ruhsatları iptal edilecektir. Bu madde, kamu güvenliğini güçlendirmeyi ve turizmde dijital denetim kapasitesini artırmayı amaçlamaktadır.

Döner Sermaye Gelirlerinde Yeni Kaynaklar ve Sanatçı Kadrolarına Yönelik Düzenleme
Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu’nda yapılan değişiklikle, isim hakkı, sponsorluk, kültürel etkinlik gelirleri ve destek payları döner sermaye gelirleri kapsamına alınmıştır. Bu gelirlerin müzeler, ören yerleri, konser salonları, festivaller ve kültür merkezleri gibi alanlara tahsisiyle mali sürdürülebilirlik hedeflenmektedir.
Ayrıca, Bakanlık bünyesindeki koro ve topluluklarda görev yapan sanatçılara yönelik yeni bir istihdam modeli getirilmiştir. Döner Sermaye İşletmesi kadrosunda yer alan ses ve saz sanatçılarından yeterlik sınavında başarılı olanlar, 28 Şubat 2026’ya kadar sözleşmeli sanatçı pozisyonlarına atanabilecek. Bu düzenleme, kamu sanat kurumlarının personel yapısını esnekleştirirken kültürel üretimin niteliğini artırmayı amaçlamaktadır.

Konaklama İşletmelerine Elektronik Ticaret ve Tanıtım Denetimi
Kanun teklifinin dikkat çeken bölümlerinden biri, Turizmi Teşvik Kanunu’nda yapılan değişikliktir. Buna göre, belgesiz konaklama tesislerinin elektronik ortamda tanıtımı, pazarlaması veya satışı yasaklanmış; bu tür faaliyetlerde bulunan işletmelere her bir ilan için 25 bin TL idari para cezası öngörülmüştür.
Ayrıca, elektronik turizm platformları, işbirliği yaptıkları tesislerin Bakanlık belge numaralarını doğrulamakla yükümlü kılınmıştır. Bakanlığın uyarısına rağmen içeriği 24 saat içinde kaldırmayan platformlara da aynı miktarda ceza uygulanacaktır. İçeriğin kaldırılmaması durumunda, erişim engeli ve yayın yasağı kararları devreye girecektir. Böylece, turizm sektöründe kayıt dışılıkla mücadele ve tüketici güvenliğinin artırılması hedeflenmektedir.

Vakıflar Kanunu’nda Yapısal Değişiklikler ve Taşınmaz Yönetimi
Kanun teklifinin merkezinde, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nda yapılan kapsamlı revizyon yer almaktadır. Buna göre, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazların azami kira süresi 3 yıldan 5 yıla çıkarılmış, bu taşınmazların yönetiminde idari esneklik sağlanmıştır.

Genel Müdürlüğe ait taşınmazların doğrudan vakıf şirketlerine rayiç bedel üzerinden kiralanabilmesiyle, ekonomik kullanım alanı genişletilmiştir. Ayrıca, işgalli taşınmazlar için ecrimisil indirimleri kaldırılmış, böylece kamu zararı riskine karşı mali disiplin güçlendirilmiştir.

Zirai faaliyet kapsamında kiralanan taşınmazlarda borçlarını süresinde ödemeyen kiracıların sözleşmeleri feshedilecek; ancak tahliye işlemleri, ürünün kaldırılmasının ardından başlatılacaktır. Bu düzenleme, vakıf mülklerinin verimliliğini artırmayı ve kamusal mülkiyetin korunmasını amaçlamaktadır.

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı Düzenlemeleri
Teklif, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanı kanununda da geniş kapsamlı değişiklikler içermektedir. En önemli yenilik, deniz savaşlarındaki batıkların bulunduğu alanların Tarihi Alan sınırlarına dahil edilmesidir. Bu düzenleme, deniz arkeolojisinin korunması ve Çanakkale savaş mirasının bütüncül biçimde yönetilmesi açısından önem taşımaktadır.

Yeni tanımlar uyarınca, “Tarihi Alan” sınırları Cumhurbaşkanı kararıyla genişletilebilecek; ayrıca “Alan Bağlantı Noktaları” kavramı eklenerek, Alan dışındaki ancak tarihsel olarak ilişkili bölgelerin de koruma kapsamına alınması sağlanmıştır.

Alan Başkanlığına bağlı olarak kurulacak müzeler, devlet müzesi statüsünde olacak ve Milli Savunma Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının ortak yönetmelikleri doğrultusunda faaliyet gösterecektir. Bu yapı, uluslararası koruma standartlarıyla uyumlu bir model sunmaktadır.

Uludağ Alan Başkanlığı ve Tabiat Varlıklarının Yönetimi
Kanun teklifi, Uludağ Alanı Hakkında Kanun’da da değişiklik öngörmektedir. Bu kapsamda, doğal sit alanları ve tabiat varlıklarının korunması konusundaki yetkiler, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından alınarak Uludağ Alan Başkanlığına devredilmektedir. Böylece, bölgenin doğal kaynak yönetiminde merkezi ve bütüncül bir otorite tesis edilmesi hedeflenmiştir.

Bu düzenleme, Uludağ’ın hem turizm hem ekosistem bütünlüğü açısından sürdürülebilir yönetimini sağlamak amacı taşımaktadır. Alan Başkanlığı, orman amenajman planlarına uygun olarak bakım, yangın önleme ve koruma çalışmalarını sürdürecektir.

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Yapısında Güncelleme
Son olarak, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu’nda Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uyumlu değişiklikler yapılmıştır. Vakıf bünyesinde kamu kurumlarından görevlendirilen personelin harcırahları kendi kurum mevzuatlarına göre belirlenecek; bu giderler Vakıf bütçesinden karşılanacaktır.

Vakıfta en fazla 200 kişinin istihdamına izin verilmiş, Cumhurbaşkanına bu sayıyı iki katına çıkarma yetkisi tanınmıştır. Personel giderlerinin toplamı, Vakfın yıllık gelirlerinin %30’unu aşamayacak; böylece kamu kaynaklarının verimli kullanımı güvence altına alınmıştır.

Bu düzenleme, Türkiye’nin kültürel miras politikalarında uluslararası normlarla uyumlu, mali açıdan disiplinli bir kurumsal yapı hedeflediğini göstermektedir.

Sonuç: Kültürel Miras, Turizm ve Kamu Ekonomisinde Yeni Denge
TBMM Komisyonu tarafından kabul edilen bu kapsamlı düzenleme paketi, Türkiye’nin turizm, kültür, vakıf ve kamu yönetimi alanında bütünleşik bir mevzuat dönüşümünü temsil etmektedir. Teklifin yasalaşması hâlinde, hem kültürel miras yönetimi hem de turizmde dijitalleşme ve denetim mekanizmaları güçlenecek; vakıf taşınmazlarının ekonomiye katkısı artacaktır.

Bu çerçevede, yasa değişikliği yalnızca idari bir revizyon değil, aynı zamanda kültürel sürdürülebilirlik, kamu kaynak yönetimi ve turizm güvenliği açısından yeni bir paradigmayı da temsil etmektedir.
 


Benzer Haberler & Reklamlar