Kastamonu’nun 11 ilçesini kapsayan Güney Karadeniz Jeoparkı, UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı’na dahil edilmek üzere resmi başvurusunu UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’na sundu. Yaklaşık dört yıldır yürütülen kapsamlı bilimsel ve yönetsel çalışmaların ardından yapılan bu başvuru, bölgenin doğal, jeolojik ve kültürel zenginliklerinin uluslararası düzeyde tanıtılması açısından stratejik bir adım niteliği taşıyor.

UNESCO Yolunda Stratejik Bir Adım: Kastamonu’nun Jeopark Başvurusu
Kastamonu’nun 11 ilçesini kapsayan Güney Karadeniz Jeoparkı, UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı’na dahil edilmek üzere hazırlanan resmi dosyasını UNESCO Türkiye Millî Komisyonu’na teslim etti. 2021 yılında Kastamonu İl Genel Meclisi kararıyla “jeopark alanı” olarak ilan edilen bölge, dört yıl süren detaylı hazırlık sürecinin ardından uluslararası tanınırlık için kritik bir aşamaya ulaştı.
Kastamonu Turizm Altyapı Hizmet Birliği (KASTAB) koordinasyonunda yürütülen çalışmalar, UNESCO’nun belirlediği bilimsel, tematik ve yönetsel kriterlere uygun biçimde tamamlandı. Dosyada, jeolojik çeşitliliğin korunması, kültürel mirasın sürdürülebilir biçimde değerlendirilmesi ve kırsal kalkınmanın desteklenmesine yönelik planlamalar yer alıyor.
Başvurunun kabul edilmesi durumunda, Abana, Ağlı, Azdavay, Bozkurt, Cide, Çatalzeytin, Doğanyurt, İnebolu, Küre, Pınarbaşı ve Şenpazar ilçelerini kapsayan 4.400 kilometrekarelik alan ilk aşamada “ulusal jeopark” olarak tescil edilecek. Bu gelişme, Kastamonu’nun doğal ve kültürel mirasının UNESCO çatısı altında dünya çapında görünür hale gelmesi anlamına geliyor.

Doğa, Jeoloji ve Kültürün Kesişim Noktası: Karadeniz’in Şekillendirdiği Coğrafya
Jeopark alanı, Karadeniz kıyı kuşağı boyunca uzanan benzersiz jeolojik oluşumları, kanyonları, mağaraları, denizel ekosistemleri ve kültürel dokusuyla dikkat çekiyor. Türkiye’nin kuzeyinde yer alan bu bölge, jeomorfolojik açıdan çeşitliliği ve jeolojik geçmişiyle yalnızca ulusal değil, uluslararası düzeyde de büyük potansiyele sahip.
Jeopark projesi kapsamında alanın kurumsal kimliği, sınırları, haritası ve dijital tanıtım araçları (web sitesi, sosyal medya hesapları) oluşturuldu. Ayrıca, jeositlerin ön inceleme raporları, jeolojik unsur envanteri, bisiklet ve yürüyüş rotaları, turizm odaklı güzergâh haritaları gibi ayrıntılı belgeler de hazırlandı.
Projenin tematik odağı, “Karadeniz’in şekillendirdiği bir coğrafyada doğa ve kültürün iç içe geçmişliği” olarak belirlendi. Bu bağlamda, hem doğal süreçlerle oluşan jeolojik zenginliklerin hem de insan eliyle şekillenen kültürel mirasın bir arada sunulabileceği bir “Ana Ziyaretçi Merkezi ve Jeopark Müzesi” kurulması planlanıyor. Böylece bölge, ziyaretçilerine bilimsel bilgi, doğa deneyimi ve kültürel etkileşim alanlarını bütüncül bir biçimde sunacak.

Sürdürülebilir Kalkınma ve Kırsal Turizme Yeni Bir Ufuk
UNESCO Küresel Jeoparklar Ağı’na katılım, sadece jeolojik mirasın korunmasını değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma, eğitim ve ekoturizm alanlarında da yeni fırsatlar yaratmayı hedefliyor. Kastamonu Güney Karadeniz Jeoparkı’nın ağda yer alması halinde, bölgedeki kırsal turizm hareketliliğinin artması, yerel ürünlerin markalaşması ve ekonomik çeşitliliğin güçlenmesi bekleniyor.
UNESCO tarafından tanınan jeoparklar, yalnızca doğa koruma alanları değil, aynı zamanda bilimsel araştırma, çevre eğitimi ve toplum temelli kalkınma modellerinin uygulandığı laboratuvar işlevi görüyor. Kastamonu’nun adaylık süreci, Türkiye’nin doğa temelli kalkınma politikalarıyla da uyumlu bir örnek teşkil ediyor.
Uzmanlara göre, bu girişim Karadeniz bölgesinde jeoturizm, eğitim turizmi ve sürdürülebilir kırsal kalkınma ekseninde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Kastamonu’nun jeopark projesi, aynı zamanda Türkiye’nin

UNESCO coğrafi miras listeleri içerisindeki temsiliyetini güçlendirecek.
Kastamonu Valiliği ve KASTAB yetkilileri, sürecin ilerleyen aşamalarında bölge halkının da aktif katılımıyla, jeoparkın hem yerel kalkınmayı hem de çevresel farkındalığı destekleyen bir model haline getirilmesini hedefliyor.

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor