Edirne’nin Roma döneminden günümüze ulaşan nadir yapılarından biri olan Makedon Kulesi, kapsamlı restorasyon çalışmalarıyla tarihi kimliğini yeniden kazanıyor. 2021 yılında başlatılan proje, kulenin özgün yapısına uygun şekilde güçlendirilmesini, çevresindeki ören yerinin düzenlenmesini ve ziyaretçilere modern bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Roma Dönemi Mirası Yeniden Hayat Buluyor
Edirne’nin tarihi dokusunu yansıtan en önemli yapılardan biri olan Makedon Kulesi, Roma İmparatorluğu’nun Hadrianus döneminde (117-138) inşa edilen surlar üzerinde yer alıyor. Bu kule, eski Edirne’yi çevreleyen surların günümüze ulaşabilen tek örneği olması açısından benzersiz bir konuma sahip. Tarih boyunca saat kulesi ve yangın gözetleme kulesi gibi farklı işlevler üstlenen yapı, geçmişten bugüne pek çok onarım gördü. 1953 yılında meydana gelen depremde büyük zarar gören kule, sonrasında eklenen katlar ve saat bölümünün estetik kaygılarla kaldırılmasıyla özgün görünümüne döndürüldü.

Günümüzde ise Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde yürütülen restorasyon projesiyle yapı, hem tarihsel kimliğini koruyacak hem de çağdaş bir turizm unsuru haline gelecek.

Restorasyonun Teknik ve Bilimsel Boyutu
Restorasyon süreci 2021 yılında başladı ve çok aşamalı bir plan çerçevesinde yürütülüyor. Çalışmalarda öncelikle kule duvarlarının statik analizi yapıldı. Ardından güçlendirme işlemleri gerçekleştirildi, yapının iç ve dış yüzeyinde özgün harç uygulaması kullanıldı. Ayrıca, kulenin çevresi zararlı bitki örtüsünden arındırıldı ve arkeolojik alandaki çimento kalıntıları temizlendi. Projede Bilim Kurulu ve Danışma Kurulu aktif rol oynarken, elde edilen yeni arkeolojik bulgular doğrultusunda tasarım sürekli olarak revize ediliyor.

Restorasyonun bir diğer önemli unsuru, yapının iç kısmında modern teknolojilerin entegrasyonudur. Şeffaf asansörle ziyaretçilerin terasa çıkması sağlanacak ve kulenin duvarlarına, Edirne’nin tarihsel süreçte ev sahipliği yaptığı medeniyetlere ait görseller yerleştirilecek.

Galata Kulesi Konseptli Seyir Terası ve Dijital Gösteriler
Projenin en dikkat çekici unsurlarından biri, Galata Kulesi’nden esinlenen seyir terasıdır. Edirne Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, kulenin en üst katında ziyaretçilerin Edirne Sarayı ve Hıdırlık Tabya’yı görebileceği bir manzara sunulacağını belirtti. Ayrıca restorasyon tamamlandığında özel günlerde mapping gösterileri ile kule, dijital sanatla buluşturulacak. Böylece, tarih ve teknolojinin birleştiği bir deneyim alanı oluşturulacak.

Kulenin bulunduğu sokakta sağlıklaştırma çalışmaları yapılacak ve araç trafiğine kapatılarak turistik cazibe merkezi haline getirilecek. Bu yenilikler, sadece Edirne için değil, Trakya ve Balkanlar için de güçlü bir turizm potansiyeli yaratacak.

Tarihsel Önemi ve Geleceğe Katkısı
Makedon Kulesi’nin tarihi değeri, Roma İmparatorluğu’ndan Osmanlı dönemine uzanan bir süreklilik göstermesiyle öne çıkıyor. 19. yüzyılda Edirne Valisi Hacı İzzet Paşa tarafından üzerine eklenen ahşap katlar ve saat mekanizması, kulenin işlevsel ve estetik anlamda dönemin gerekliliklerine uyarlanmasının bir göstergesi oldu. Ancak 1953 depremi sonrası yapıda gerçekleştirilen radikal değişiklikler, tarihi dokunun korunmasını zorlaştırmıştı.

Bugün yürütülen restorasyon çalışmaları, hem kültürel mirasın korunmasına hem de turizm odaklı bir kalkınma stratejisinin uygulanmasına örnek teşkil ediyor. Bu süreç, Edirne’nin tarihsel kimliğini güçlendirirken, modern bir turizm anlayışıyla geleceğe taşınmasını sağlayacak.
 

AA Gökhan Zobar