Gediz Nehri’nde Kuraklık Alarmı: Barajlar Kritik Seviyede

Türkiye’nin en önemli akarsularından Gediz Nehri, iklim değişikliğine bağlı kuraklık nedeniyle kritik bir dönemeçte. İç Batı Anadolu’dan doğarak Ege Denizi’ne ulaşan nehir, binlerce dekarlık tarım alanını sularken İzmir ve Manisa gibi büyük şehirler için de stratejik öneme sahip. Ancak yağışların azalması ve aşırı sıcaklıklar, barajlardaki su seviyelerini dramatik şekilde düşürdü. Özellikle Gördes Barajı’nda kullanılabilir su kalmadı.

Gediz Nehri Kuruyor: Ege’de Su Krizi Derinleşiyor
Ege Bölgesi’nin Büyük Menderes’ten sonra ikinci büyük akarsuyu olan Gediz Nehri, son yıllarda giderek artan kuraklık tehdidi altında. İç Batı Anadolu’da Murat, Eğriöz ve Şaphane dağlarından doğan nehir, Kütahya, Uşak, Manisa ve İzmir’den geçerek Ege Denizi’ne ulaşıyor. Bölge tarımı için hayati önem taşıyan Gediz, yaklaşık 1 milyon 200 bin dekar tarım arazisinin sulanmasında kullanılıyor. Ancak bu yıl yağışların yetersizliği ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, nehirdeki su seviyesini kritik noktaya indirdi.

Barajlar Alarm Veriyor: Gördes’te Su Kalmadı
Kuraklık, yalnızca Gediz Nehri’ni değil, bölgedeki barajları da ciddi biçimde etkiledi. İzmir’in içme suyu ihtiyacında kritik öneme sahip Gördes Barajı’nda kullanılabilir su tamamen tükenmiş durumda. Demirköprü Barajı’nda doluluk oranı yüzde 5, Avşar Barajı’nda yüzde 8 seviyelerinde. Gördes Barajı’nda ise oran yüzde 1’in altına geriledi. Bu tablo, önümüzdeki aylarda hem içme suyu temini hem de tarımsal üretim açısından ciddi bir kriz yaşanabileceğinin habercisi olarak değerlendiriliyor.

Kuraklık Tarımı ve Yer Altı Sularını Vuruyor
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Vedia Nuket Tirtom, kuraklığın tarım ve sanayi kenti Manisa’da da ağır etkiler yarattığını belirtiyor. Tirtom’a göre, geçmişte 100 metre derinlikte ulaşılan yer altı suları bugün 500 metreye kadar çekilmiş durumda. Bu durum yalnızca içme suyunu değil, tarımsal üretimi de tehdit ediyor. Bölgedeki tarım alanlarında suya erişimin zorlaşması, ürün deseninde değişiklik yapılmasını zorunlu kılıyor. Daha az su isteyen ürünlerin ekimi teşvik edilmeli, damla sulama sistemleri gibi modern yöntemler yaygınlaştırılmalı.

Su Krizi Kapıda: Acil Önlemler Şart
Uzmanlar, mevcut gidişatın devam etmesi halinde Ege Bölgesi’nde hem tarımsal üretimde hem de içme suyu temininde büyük sıkıntılar yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Prof. Dr. Tirtom, şu ifadeleri kullanıyor:
“Kuraklık olduğu müddetçe, barajlardaki su seviyesi düştüğü sürece bizi susuzluk bekliyor. Artık su kesintileri gündemde. İzmir’de yaşandı, Manisa’da da yakın gelecekte olabilir. Tarımsal üretimde yaşanacak sıkıntılar, ekonomik boyutta da ciddi sorunlara neden olabilir.”

Kuraklıkla mücadele için topyekûn bir stratejinin gerekliliği, hem bilim dünyası hem de kamuoyunun gündeminde ilk sırada yer alıyor. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, Ege’nin geleceği için kritik önem taşıyor.

AA Ahmet Bayram


Benzer Haberler & Reklamlar