Edirne’nin simge yapılarından biri olan ve 547 yıllık geçmişiyle Osmanlı mimarisinin seçkin örnekleri arasında yer alan Evliya Kasımpaşa Camisi, kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçiyor. Tunca Nehri kıyısındaki konumuyla “yalı camisi” özelliği taşıyan bu tarihi yapı, tamamlandığında sadece ibadethane değil, kütüphane ve sosyal alanlarıyla kültürel bir merkez haline gelecek.

Tarihi Yapıda Restorasyon Çalışmaları Devam  Ediyor
Edirne’nin Tunca Nehri kıyısında, Osmanlı döneminin yalı camisi örneklerinden biri olarak bilinen 547 yıllık Evliya Kasımpaşa Camisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda titiz bir restorasyon sürecine girdi. Geçen yıl başlayan çalışmalar, yalnızca caminin mevcut yapısını korumakla sınırlı kalmadı; aynı zamanda toprak altında kalan unsurların ortaya çıkarılmasını da hedefledi. Bu doğrultuda, caminin etrafındaki hazire alanı ve yürüyüş yollarında kazılar gerçekleştirildi ve uzun yıllar kum tabakası altında gizli kalmış pek çok yapı gün ışığına çıkarıldı.

Kazı çalışmaları sırasında dikkat çekici bulgular elde edildi. Nehrin taşkınları nedeniyle zamanla yaklaşık 2 metre kalınlığında kumla kaplanan hazire alanında yapılan temizlik, Osmanlı devlet erkânına ait olduğu değerlendirilen mezar taşlarının gün yüzüne çıkmasını sağladı. Uzmanlar, burada padişah çocuklarının, sadrazamların ve üst düzey devlet görevlilerinin defnedilmiş olabileceğini belirtiyor. Bu keşif, yalnızca dini yapının ihyası açısından değil, Osmanlı tarihi ve sosyal yapısının aydınlatılması açısından da önem taşıyor.

Osmanlı’dan Günümüze Kültürel Bir Köprü
1478 yılında, II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde önemli görevler üstlenen Kasım Paşa tarafından inşa ettirilen cami, kare planı, tek minaresi ve kubbesiyle Osmanlı mimarisinin karakteristik özelliklerini barındırıyor. Tunca Nehri kıyısındaki konumu, camiye “yalı camisi” özelliği kazandırmış; hatta rivayetlere göre Osmanlı padişahları kayıklarla Edirne Sarayı’ndan bu camiye gelerek ibadet etmişti. Ancak zamanla yaşanan su baskınları yapının harap olmasına neden olmuş, 1950 yılında ise tamamen ibadete kapatılmıştı.

Restorasyon sürecinde yalnızca yapının mimari bütünlüğü korunmayacak, aynı zamanda çevre düzenlemesi ve sosyal donatı alanları da projeye dahil edilecek. Caminin rıhtımı yeniden inşa edilerek tarihî kayık seferleri canlandırılacak, ayrıca kütüphane ve kitap kafe gibi unsurlarla yapı bir kültürel merkez haline getirilecek. Edirne Valisi Yunus Sezer, çalışmaların kısa sürede tamamlanarak caminin yeniden kent yaşamına kazandırılacağını belirterek, “Tarihi dokuyu koruyarak, hem turizm hem de kültürel hayat için büyük bir değer oluşturacağız.” dedi.

AA Gökhan Zoba