Isparta’nın Atabey ilçesindeki tarihi Akkoca Camisi, 60 yıl aradan sonra yeniden ibadete açıldı. 1914 depreminde hasar gören, 1965’te ise tamamen kullanılamaz hale gelen yapı, belediye ve hayırseverlerin desteğiyle aslına uygun biçimde yeniden inşa edildi. Selçuklu dönemine uzanan mimarisiyle dikkat çeken cami, Atabey’de kültürel mirasın yeniden hayat bulduğu bir sembole dönüştü.

Sekiz Asırlık Miras Yeniden Hayatta
Isparta’nın Atabey ilçesinde, Selçuklu döneminin izlerini taşıyan Akkoca Camisi, tam altı on yıl sonra yeniden cemaatine kavuştu. İlçenin Akkoca Mahallesi’nde yer alan cami, kesme taş işçiliği ve dönemin mimari özellikleriyle 1204-1205 yıllarında inşa edildiği tahmin ediliyor.

1914 yılında bölgede yaşanan büyük depremde ciddi hasar gören cami, bir süre onarılarak kullanılmaya devam etti. Ancak 1965 yılına gelindiğinde yapı tamamen kullanılamaz hale geldi ve uzun yıllar sessizliğe büründü. Bir zamanlar sabah ezanlarıyla uyanan mahalle, 60 yıl boyunca minaresiz ve ezansız kaldı.

Geçmişin izlerini yaşatmak isteyen Atabey Belediyesi, hayırseverlerin de desteğiyle camiyi özgün mimarisine sadık kalarak yeniden inşa etti. Restorasyon sürecinde taş işçiliği, kemer yapıları ve kubbe oranları orijinal dokusuna uygun şekilde yenilendi. Yapının ahşap detayları da geleneksel tekniklerle tamamlanarak Selçuklu dönemi mimarisinin zarif estetiği yeniden canlandırıldı.

Caminin yeniden açılış töreni, Atabey Kaymakamı Selami Işık, Belediye Başkanı Serdar Pehlivan, İlçe Müftüsü Mehmet Çetin ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta duygusal anlar yaşandı; yıllar sonra camiden yükselen ezan sesi, hem geçmişin hem de inancın yeniden dirilişi olarak yorumlandı.

Kültürel Belleğin Canlanışı: “Ezan Sesine Yeniden Kavuştuk”
Belediye Başkanı Serdar Pehlivan, caminin yeniden ibadete açılmasını “Atabey’in tarihi kimliğini yaşatma kararlılığının bir göstergesi” olarak nitelendirdi. Pehlivan, restorasyonun yalnızca bir yapı yenilemesi değil, toplumsal belleğin onarımı anlamı taşıdığını belirtti:
“Akkoca Camisi, bu toprakların hafızasıydı. Belediyemiz, vatandaşlarımız ve hayırseverlerimizin desteğiyle onu yeniden kazandırdık. Şimdi çevre düzenlemesini tamamlayarak camiyi, hem ibadet hem ziyaret alanı olarak yaşatacağız.”

Mahalle sakinlerinden Ali İhsan Taş, caminin açılışında gözyaşlarını tutamadı.
“60 yıl sonra yeniden ezan sesi duymak tarif edilemez bir duygu. Bu cami, bizim çocukluğumuzun hatıralarıyla dolu. Yeniden namaz kılmak bizlere nasip oldu,” dedi.

Yöre halkı için caminin yeniden açılması, yalnızca dini bir mekânın canlanması değil, aynı zamanda geçmişle kurulan duygusal bir köprü anlamı taşıyor. Genç kuşaklar için ise Akkoca Camisi, hem inanç hem tarih bilincinin somut bir öğretmeni haline geliyor.

Tarih öğretmeni Necdet Yılmaz, restorasyonun eğitsel yönüne de dikkat çekerek, “Bu yapı, öğrencilerimiz için yaşayan bir tarih dersi. Taşında, kubbesinde, mihrabında sekiz asırlık bir hikâye gizli,” ifadelerini kullandı.
Restorasyonun ardından caminin özgün minaresi yeniden inşa edildi; kubbe hattı aslına uygun olarak tamamlandı. Caminin avlusunda yapılan düzenlemelerle birlikte bölge halkının toplanma alanı da yeniden canlandırıldı. Belediye, ilerleyen süreçte Akkoca Camisi çevresinde açık hava etkinlikleri ve dini kültür programları düzenlemeyi planlıyor.

Uzmanlar, Akkoca Camisi’nin yeniden ibadete açılmasının, Anadolu’daki tarihi taş camilerin korunması için örnek bir model oluşturabileceğini belirtiyor. Bu tür yerel girişimlerin, mimari mirasın yaşatılması kadar toplumsal aidiyetin güçlenmesine de katkı sağladığı vurgulanıyor.

60 yıl sonra yeniden ibadete açılan Akkoca Camisi, sadece geçmişin bir hatırası değil; Atabey halkının birlik, dayanışma ve kültürel sahiplenme duygusunun simgesi olarak tarih sahnesindeki yerini yeniden aldı.

Muhammed Enes Yapalıkan aa