Yapay zekâ destekli Aeneas sistemi, Roma İmparatoru Augustus’un ünlü yazıtı “Res Gestae Divi Augusti” üzerine yepyeni bulgular sundu. Nature dergisinde yayımlanan çalışmada, arkeolojik metinlerin çözümlenmesinde insan uzmanlarla yapay zekânın iş birliği tarihy azımında bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Roma’nın Sesi Yapay Zekâ ile Yeniden Duyuluyor
23 Temmuz 2025’te Nature dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, Google DeepMind tarafından geliştirilen Aeneas adlı yapay zekâ sistemi, Roma İmparatoru Augustus’un ölümünden sonra taşlara kazınan Res Gestae Divi Augusti adlı meşhur yazıtta daha önce fark edilmemiş dilsel ve siyasal ipuçlarını ortaya çıkardı. Latince “İlahi Augustus’un Yaptıkları” anlamına gelen bu metin, hem Roma’daki iki bronz sütunda hem de İmparatorluğun farklı köşelerinde taş levhalara kazınmıştı.
Yannis Assael (Google DeepMind), Thea Sommerschield (Nottingham Üniversitesi) ve diğer araştırmacılar, bu çalışmada yapay zekânın tarihî belirsizlikleri modelleme gücünü vurguluyor. Aeneas’ın, Latince yazıtları bağlamsal ve görsel analizlerle eşleştirme becerisi, tarihçilerin ve epigrafların (yazıt uzmanları) işlerini büyük ölçüde kolaylaştırıyor.
Aeneas Sistemi Nedir? Arkeoloji İçin Neden Önemlidir?Aeneas, daha önce antik Yunanca yazıtlar üzerinde çalışan bir başka yapay zekâ sistemi olan Ithaca’nın Latince versiyonu olarak geliştirildi. Adını, Roma mitolojisinde Troya kahramanı ve Roma’nın efsanevi kurucusu olarak bilinen Aeneas’tan alan sistem, yapay sinir ağı (generative neural network) teknolojisine dayanıyor.
Bu teknoloji sayesinde Aeneas, mevcut Latince yazıt veritabanlarında metinsel benzerlikler arayarak eksik veya hasarlı metinlerin onarımı, köken analizi ve tarihsel bağlamlandırma gibi işlemlerde arkeologlara ve tarihçilere yardımcı oluyor. Aeneas’ın en büyük katkısı, zaman alıcı olan bu işlemleri büyük oranda hızlandırması ve insan yorumunu güçlendirmesi.
Nottingham Üniversitesi’nden Dr. Thea Sommerschield, “Yazıtlar antik düşünce dünyasının doğrudan tanıklarıdır. Aeneas sayesinde, bu metinleri sadece daha hızlı değil, daha isabetli çözümleyebiliyoruz” diyor.
Res Gestae’deki Sürpriz: Hukuki Dil ve İmparatorluk SöylemiAraştırmanın en dikkat çeken bulgularından biri, RGDA yazıtının dili ile Roma hukuki belgeleri arasında kurulan paralellik oldu. Aeneas, yazıtın anlatımında Roma’nın imparatorluk gücünü pekiştirmeye yönelik özel bir siyasi söylem tespit etti. Bu tür bir söylem yapısının, daha önce insanlar tarafından sistematik biçimde tanımlanmadığı belirtiliyor.
Yazıtın üslubunun, M.Ö. 10 ile M.S. 20 yılları arasındaki diğer metinlerle gösterdiği benzerlikler, yazım zamanına dair tarihçiler arasında süregelen tartışmaları da yapay zekâ düzleminde yeniden modellemeye olanak sağladı. Aeneas, bu döneme ait metinlerle gösterdiği bağlam sayesinde, RGDA yazıtının hangi yıllarda kaleme alındığına dair çift zaman aralığı tespit etti. Bu durum, tarihsel belirsizliklerin veriye dayalı olarak yeniden yorumlanabileceğini gösteriyor.
Google DeepMind’tan Yannis Assael, “Bu sadece başarılı bir uygulama değil, tarihsel belirsizliklerin modellenmesinde devrim niteliğinde bir yöntem” sözleriyle çalışmanın kapsamını vurguladı.
Gelecek: Arkeoloji ile Yapay Zekânın Buluşma NoktasıReading Üniversitesi’nden klasik tarih uzmanları Dr. Jackie Baines ve Dr. Edward Ross, Aeneas sistemini “yapay zekâ ile insan uzmanlığının birleştiği etkileyici bir örnek” olarak tanımlıyor. Her iki akademisyen de, bu sistemlerin zaman kazandırıcı doğasının ötesinde, antik dünyaya dair yeni bağlantıların kurulmasına katkı sunduğunu vurguluyor.
Bu yeni dijital yöntem sayesinde tarihçiler, antik Roma’nın sosyal, siyasi ve kültürel dokusunu daha derinlemesine anlamaya başlayabilir. Özellikle imparatorluk propagandası, kamusal alan kullanımı, hukuki kavramlar, latince dil evrimi gibi alanlarda yeni araştırma kapıları açılıyor.
Ayrıca Aeneas sisteminin, kazı alanlarında bulunan parçalanmış taş yazıtların analizinde de arkeolojik sahada doğrudan kullanımı potansiyel olarak söz konusu. Bu durum, yalnızca akademik anlamda değil, saha arkeolojisi açısından da büyük bir devrim anlamına geliyor.
Dijital Çağda Antik Metinlere Yeni Bir SolukAeneas, tarih yazımında yalnızca bir araç değil, aynı zamanda metodolojik bir devrim olarak konumlanıyor. Latince yazıtların okunması, onarılması ve bağlamsal analizinde insan-bilgisayar iş birliğinin geldiği nokta, antik dünyanın dijital çağda yeniden keşfi anlamına geliyor.
Res Gestae Divi Augusti, artık sadece Augustus’un başarılarının bir özeti değil, aynı zamanda yapay zekânın tarihsel çözümlemedeki gücünün de bir göstergesi. Arkeoloji, epigrafi ve klasik filoloji gibi alanlarda bu tür yapay zekâ uygulamaları, yakın gelecekte akademik standartlar kadar saha uygulamalarında da belirleyici olacak.

Suriye'de Kayıp Ebla Arşivi İdlib Müzesi’ne Döndü
Zile’nin Çok Katmanlı Tarihi Turizmde Yeni Bir Dönem Açıyor
Gaziantep Kalesi Restorasyonu Tamamlandı
Karahantepe Ören Yeri'nde Karşılama Merkezi ve Çatı Çalışmaları Sürüyor