Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya ve Malatya’da antik dönem yerleşimleri, tümülüsler ve kaya mezarlarını kapsayan yeni alanları 1’inci derece arkeolojik sit olarak tescilledi. Resmi Gazete’de yayımlanan kararlar, Anadolu’nun çok katmanlı kültürel mirasının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilirken, bilimsel araştırmalar dışında yapılaşmayı ve izinsiz müdahaleleri kesin biçimde yasaklıyor.

Antalya’da Antik Yerleşimlere Güçlü Koruma
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan kararlar kapsamında, Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Boldağ Mahallesi Gölcük Tepe mevkisinde yer alan alan 1’inci derece arkeolojik sit alanı olarak tescillendi. Yapılan incelemelerde, yerel kesme blok taşlar kullanılarak kuru örgü duvar tekniğiyle inşa edilmiş çok odalı yapı kalıntıları tespit edildi. Bu mimari özellikler, alanın antik dönem yerleşimi olduğuna işaret ediyor. Yerleşimin çevresinde gözlenen seramik ve pithos yayılımı bulunan alanlar ise 3’üncü derece arkeolojik sit statüsüne alındı. Karar, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Malatya’da Tümülüs ve Kaya Mezarları Sit Alanı İlan Edildi
Malatya’da ise Sivas Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararları doğrultusunda çok sayıda arkeolojik unsur 1’inci derece sit kapsamına alındı. Darende ilçesindeki Gücük Tümülüsü, Akçadağ ilçesindeki Kadilsırtı Tümülüsü 1 ve 2 ile Ballıkaya Mahallesi’nde bulunan Topalağa Tümülüsü bu kapsama dahil edildi. Ayrıca Resuluşağı ve Ancar mahallelerinde tespit edilen Serikevir Kaya Mezarı ile Mezalı Hatoz Kaya Mezarları da en üst düzey koruma statüsüyle tescillendi. Bu alanlar, Doğu Anadolu’nun ölü gömme gelenekleri ve yerleşim tarihine ışık tutan önemli arkeolojik veriler sunuyor.

Koruma Rejimi ve Hukuki Yükümlülükler
Kararlarda, tescil edilen alanlarda bilimsel kazı ve araştırmalar dışında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyeceği açıkça belirtildi. Tarımsal faaliyetler sınırlandırılırken, izinsiz kazı ve müdahalelere karşı yasal yaptırımların uygulanacağı vurgulandı. Ayrıca sit alanı şerhlerinin tapu kayıtlarına işleneceği bildirildi. Uzmanlar, bu düzenlemelerin Anadolu’daki arkeolojik mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından kritik bir eşik oluşturduğunu belirtiyor.

Fatma Nur Candan aa