Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2020’de “Yaşayan İnsan Hazinesi” seçilen, Abdal geleneğinde “davulun efsanesi” olarak tanınan Adem Göçer, 67 yaşında yaşamını yitirdi. Küçük yaşta başladığı müzik yolculuğunu ömrü boyunca sürdüren Göçer, Abdal kültürünü Türkiye’den Avrupa’ya taşıdı. Kırşehir’in Kaman ilçesinde düzenlenen törenle toprağa verilen sanatçı, ardında derin bir kültürel miras bıraktı.

Davulun Efsanesine Veda

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2020 yılında **“Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülü”**ne layık görülen, Abdal geleneğinin en güçlü temsilcilerinden Adem Göçer, memleketi Kırşehir’in Kaman ilçesinde yaşamını yitirdi. Yaklaşık üç ay önce rahatsızlanan ve bir süre İzmir’de tedavi gören Göçer, iki gün önce döndüğü evinde hayata gözlerini kapadı.

67 yaşındaki Göçer’in cenazesi, Kaman Çarşı Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Cuma Mahallesi Mezarlığı’ndaki aile kabristanında toprağa verildi. Törene ailesi ve yakınlarının yanı sıra Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, milletvekilleri, belediye başkanları, Abdal kültürü temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kardeşi Özdemir Göçer, “Bir efsaneyi kaybettik” diyerek üzüntüsünü dile getirirken, oğlu Cesur Göçer, babasının sanatını sürdürmek için elinden geleni yapacağını belirtti.

Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda, “Adem Göçer’in vefatı yalnızca Kırşehir için değil, tüm kültürel mirasımız için büyük bir kayıptır. Onun bıraktığı ritimler ve manevi miras daima yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.

Abdal Geleneğinin Mirasçısı
Kırşehir’in müzikal kimliğini temsil eden Abdal kültürü, saz, söz ve ritim üçlüsüne dayanan köklü bir Anadolu geleneği. Bu kültürün modern çağdaki en önemli taşıyıcılarından biri olan Adem Göçer, çocukluğunda soba borusu, teneke ve plastik bidonlara vurarak başladığı müzik serüvenini kısa sürede usta bir davulculuğa dönüştürdü.

Göçer, yalnızca bir müzisyen değil, aynı zamanda bir geleneğin sürdürücüsüydü. Sanatını oğluna ve torununa öğretmesiyle Abdal geleneğinin “ustadan çırağa” aktarım zincirini sürdürdü. Mütevazı kişiliği, sahnedeki coşkusu ve ritme kattığı duygusal derinlik, onu sevenlerinin gözünde bir “kültürel efsane” haline getirdi.
Neşet Ertaş’tan sonra “Yaşayan İnsan Hazinesi” unvanına layık görülen ikinci Kırşehirli sanatçı olan Göçer, Bozlak geleneğini yaşatan büyük ustaların izinde yürüdü. Halk müziği repertuvarına kattığı icralar, Anadolu’nun kültürel sürekliliğine yaptığı katkı olarak değerlendiriliyor.

Davulun Ritmiyle Anadolu’dan Dünyaya

Göçer’in sanatsal üretimi, sadece yerel değil, uluslararası bir yankı da uyandırdı. Ünlü halk ozanı Neşet Ertaş’ın tavsiyesiyle 2005’te Kırşehir Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde kurulan Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu’na katılan Göçer, Türkiye’nin dört bir yanında ve yurtdışında konserler verdi.

Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa, Belçika ve Tayland gibi ülkelerde sahne alarak Abdal müziğini dünyaya tanıttı. Bu performanslar sayesinde Anadolu’nun halk ritimlerinin evrensel bir dil taşıdığı fikrini pekiştirdi.
Göçer’in konserleri, UNESCO’nun somut olmayan kültürel miras tanımına uygun biçimde, yerel sanatın evrensel temsiline örnek olarak değerlendirildi.

Yaşının ilerlemesine rağmen düğünlerde ve etkinliklerde davulunu çalmayı sürdüren Göçer, sanatını “yaşayan bir kültürel pratik” haline getirdi. Onun icrasında yalnızca bir ritim değil, bozkırın sesi, halkın nefesi duyuluyordu.
Kırşehir halkı için Göçer’in vefatı, hem bir sanatçının hem de bir kültür taşıyıcısının kaybı anlamına geliyor. Ancak Göçer’in öğrettiği melodiler, yetiştirdiği öğrenciler ve aktardığı gelenek, Anadolu müziğinin kalbinde yaşamaya devam edecek.

Serkan Güner, Ali Güneş aa