Anasayfa / Kütüphane

Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya)

Arslantepe Arkeolojik Alanı (Malatya)

 

Arslantepe Höyüğü

Malatya’nın 7 km. kuzeydoğusunda, Fırat ırmağının (Karakaya Baraj Gölü) batı kıyısı yakınındaki Orduzu Beldesinde  kültür dolgusu 30 metre yüksekliğinde höyük tipi yerleşim alanı. 

M.Ö. 5000 yıllarından M.S. 11. yüzyıla kadar yerleşim görmüştür.

M.S. 5-6. yy.lar arasında Roma köyü olarak kullanılmış ve daha sonra Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.

Höyükte yapılan kazılar sonucunda; M.Ö. 3300-3000 yıllarına ait bir kerpiç saray, M.Ö.3600-3500’lere ait tapınak, iki bini aşkın mühür baskısı, kaliteli metal eserler bulunmuştur.

Elde edilen veriler göstermektedir ki o dönemde Arslantepe, aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkezdir.

Sarayın koridor duvarları baskı motif ve duvar resimleri ile bezenmiştir. Binanın çeşitli bölümlerinde çok sayıda mühür baskısının bulunması, idari etkinliklerin yoğunluğunu ve bu işlerde, malları depolardan alma ve mühürleme yetkisi bulunan çok sayıda memurun çalıştığını ortaya koymaktadır.

Duvarlardaki zengin bezeme ve kabartmalar da gücü simgelemektedir. Bu bütün etkinliklerin merkezileştirildiği, kayıt amacıyla etkin bir mühürleme sisteminin kullanıldığı ve giderek bürokrasinin geliştiği, güçlü siyasi ve dini kurumları olan bir devlet sisteminin doğuşuna kanıttır.

Geçmişte daha çok dinsel amaçlar için yapılan büyük yapı ilk kez başka işlevler de kazanıp içinde kamu hizmetlerinin de görüldüğü, mimari açıdan gelişmiş, böylece Yakın Doğu’da sarayın başlangıcını oluşturmuştur.

Kazı Çalışmaları

Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde, binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında yer alıyor. Geç Kalkolitik Dönem'den Demir Çağı'na kadar geçen tarihsel sürecin buluntularına rastlanan Arslantepe, Hititler'den Roma ve Bizans'a kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyor.

1931'de Louis Delaporte başkanlığındaki Fransız ekip tarafından , 1961'den bu yana ise Roma La Sapienza Üniversitesinden ekiplerce sürdürülen kazı çalışmalarıyla Arslantepe Höyüğü'nde yağmur drenaj hattı gibi altyapısı bulunan kerpiçten saray ve 2 bini aşkın mühürle, Anadolu'nun en eski şehir devletlerinden birinin yapıları ortaya çıktı.

Duvarlarındaki siyasi gücün tasvir edildiği renkli figürler ve rölyef levhalarla erken devlet sisteminin izlerini barındıran Arslantepe'de, Mezopotamya'dakilerle benzerlik gösteren çok sayıda çanak ve çömlek de kazılardan çıkan eserler arasında yer alıyor.

Kazı çalışması yapılan alanda, merkezi devlet sistemine geçişe tanıklık eden bulgular da ortaya çıkarıldı. Kerpiç saray kompleksi, gıda dağıtımında kullanılan mühürleme sistemi, dünyada bugüne kadar bulunabilmiş en eski kılıçlar, devlet sisteminin burada ortaya çıktığını gösteriyor.

Aristokrasinin doğduğu, ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı merkez olan Arslantepe Höyüğü, 2014'te UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınmıştır.

Arslantepe Höyüğü, 2021 yılında yapılan, 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla Türkiye'nin 19'uncu kültür varlığı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi.