Anasayfa / Kütüphane

Afyonkarahisar tarihi eser envanteri

Afyonkarahisar tarihi eser envanteri

 

Kaleler

1-Afyonkarahisar Kalesi:
Volkanik bir kaya kütlesi olan ve 226 m yükseklikteki kale, M.Ö.1350 yıllarında Hitit İmparatoru II.Murşil zamanında, Arzava seferinde müstahkem mevkii olarak kullanılmış ve Hapanuva adını almıştır. Daha sonra Bizans ve Selçuklular zamanında da önemli çarpışmalara sahne olmuştur. Kale zirvesinde M.Ö.1200-700 tarihleri arasında Anadolu’da yaşamış olan Frigler dönemine ait kültür izlerine rastlanmakta olup, Ana Tanrıça Kübele’ye adanmış birçok tapınma yerleri ile 4 adet büyük sarnıç (su çukurları) bulunmaktadır. Surları Seçuklu Sultanı Alâaddin Keykubat zamanında kale dizdarı olan mimar Bedrettin Gevhertaş tarafından 1235 yılında onarılmış, ayrıca kaleye küçük bir mescit ile yanına saray yaptırılmıştır. 1573’te Osmanlı Sultanı II.Selim’in emri ile Mahmut Bey tarafından burçları, sarnıçları ve kulesi tekrar onarılmıştır.

İl Özel İdare Müdürlüğünden temin edilen ödeneklerle surları onarılmış ve çıkış merdivenleri yenilenmiştir.

2-Sandıklı Kalesi:
Germiyan Sultanı I.Yakup Bey tarafından yaptırılmıştır. Eski Tunç Çağından beri yerleşim yeri olan höyük üzerine sur ile çevrilmiş küçük bir kale olup, şimdi yalnız 8-10 metrelik sur duvarı parçası kalmıştır.3-Avdalas Kalesi:

Afyonkarahisar-Gazlıgöl Kaplıcasından 10 km uzaklıktaki Ayazin köyündedir. Tüf kayaya oyulmuş çok katlı ve çok odalı sarnıçlı bir kaya kütlesi olup, yerleşim yeri olarak kullanılmıştır.

4-Bayramaliler Kalesi:
İhsaniye ilçesinin Döğer kasabası ile Bayramaliler köyü arasındadır. Sarıcaova köyü yolu üzerinde bulunmaktadır. Bizans döneminde Leonto Kefal adlı bir yerleşim yeridir. 

Camiler

Ulu Cami: Afyon şehir merkezi Çavuşbaş Mahallesindedir. Ziyaret saatleri sadece namaz vakitlerinin hemen öncesi ve sonrasıdır. Camiikebir Caddesi’ndedir. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Afyon Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından 1273 yılında yaptırılmıştır. Minberi, Emirhaç Bey, süslemeleri ise Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılmıştır. Doğu, kuzey ve batı yönlerinde üç kapısı vardır, minaresi tuğladandır ve 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuş, düz toprak damlıdır. 1341’de onarılmıştır.

İmaret Camii: Afyon şehir merkezi Kurtuluş caddesindedir. Gündüzleri istenilen saatte ziyaret etmek mümkündür. 1472 yıllarında Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa tarafından Mimar Ayas Ağa’ya yaptırıldığı bilinmektedir ve Osmanlı döneminin en güzel eserlerinden biridir. Üzeri altı sütun üzerine sivri kemerli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülüdür. 1795’te onarımı yapılmıştır.

Mısri Camii: Mısri mahallesinde Hacı Eyüp Mısri sokağındadır. Gündüzleri istenilen saatte ziyaret etmek mümkündür. Akşemseddin’in halifelerinden Abdurrahim Karahisari adına Şahkancioğlu Evliya Kasım Paşa tarafından 1466 yılında yaptırılmıştır. Tek kubbeli mescit biçimindeyken, sonradan etrafı açık dört kubbeli cemaat bölgesi eklenerek camiye dönüştürülmüştür.

Ot Pazarı Camii: Tuzpazarı Caddesi’nde, sebze hali (bugünkü Belediye Çarşısı) bitişiğindedir. 1590’da Tellalzade Süleyman Çavuş yaptırmış, yıkılan minaresi 1958’de yenilenmiştir. Kesme taş ve kare planlı tek kubbelidir. Kuzeyde camla kaplı olan son cemaat yeri sonradan eklenmiş olup, üç sivri kemer üzerine üç kubbeyle örtülmüştür. Minaresi tek şerefelidir. Mihrabı sonradan yapılmış ve beyaz mermerle kaplıdır.

Yeni Cami: Çarşı içindedir. 1711 yılında Abdi Çavuş tarafından yaptırılmıştır. 1839 yılında onarılmış ve Yeni Cami adını almıştır. Medresesi günümüzde ilköğretim okulu olarak kullanılmaktadır.

Mevlevi (Türbe) Camii: Sultan Veled’le başlayan Mevlevilik, burada Sultan Divani ile doruğa ulaşmış ve buradan dünyaya yayılmıştır. Bugünkü camii 1844’de Abdülmecit tarafından camii ve dergah olarak yaptırılmış, 1905’de II. Abdülhamit zamanında da büyük onarım geçirmiştir. Camii içinde Sultan Divani ve diğer Mevlevî şeyhlerinin mezarları bulunduğu için Türbe Camii de denilmektedir.

Sandıklı Ulu Camii: Sandıklı ilçe merkezinde, çarşı içinde önce mescit iken sonradan camiye dönüştürülmüştür. Cami, Bahaddin Ömer Bin Alaaddin tarafından Mimar Aydemir’e 1379 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı tek kubbeli minareli bir yapıdır. Daha sonra da son cemaat yeri eklenmiştir.

Sinan Paşa Camii: Sincanlı ilçesindedir. 1525 yılında Lala Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bahçesinde Lala Sinan Paşa türbesi vardır.

Rüstem Paşa Camii: Bolvadin ilçesindedir. Sadrazam Rüstem Paşa 1500-1560 yıllarında Mimar Sinan’a yaptırmıştır. 

Kiliseler

Ayazini Kilisesi:
İhsaniye ilçesi, Ayazini kasabası girişinde yol kenarında tüf sarp kayalık içinde, kayaya oyulmuş bir kilisedir. Kilise yapısının özelliği dış cephe olarak kaya yüzeyine oyulmuş apsisli ve kubbeli olmasıdır. Çevresine bitişik kaya odalarıyla birlikte 1000’li yıllarda yapılmış manastır yapısıdır.

Ağın Kaya Kilisesi: İscehisar ilçesi, Olukpınar köyü, Ağın Dağı mevkiinde tüf sarp kayalık yüzeyine oyulmuş kaya kilisesidir. Çevresine bitişik kaya odalarıyla birlikte 8.-10. Yüzyıllar araında yapılmış manastır yapısıdır.
Memeç Kaya Kilisesi : İhsaniye ilçesi, Döğer kasabasının 4 km. kadar güneydoğusunda Emre Gölü yolu üzerinde, tüf sarp kayalık yüzey ortasına oyulmuş kilisedir. Kilisenin ön bölümünün dış duvarı yıkılmış ve açık olarak görülmektedir. Çevresine bitişik kaya odalarıyla birlikte 8.-10. Yüzyıllar arasında yapılmış manastır yapısıdır.
Eğerli Kaya Kilisesi:
Bayat ilçe merkezi ile İscehisar ilçesinin Doğlat köyü arasında, Eyerli Dağı’nın batı yamaçlarındadır. Afyon ilinde bulunan kaya kiliselerinin içinde en sağlam ve eksiksiz olanıdır. Kilise içinde kiremit renkli kök boya ile işlenmiş desenler vardır.
Böcü İnleri Kilisesi : İhsaniye ilçesi, Kıyır köyünde tüf sarp kayalık yüzeylere oyulmuş aralıkl ıüç kilise bulunmaktadır. Kiliseler tonoz yapılıdır. Çevresindeki kaya odalarıyla birlikte 8.-10.yüzyıllar arasında yapılmış manastır yapısıdır.
Yedikapılar Manastırı : Bolvadin ilçesi, Kemerkaya kasabası, Yedikapılar mevkiinde, devlet karayolu yakınında tüf sarp kayalık yüzeye oyulmuş, birbirine bitişik tonoz tavanlı lkilise ve odalardan oluşan, 8.-10.yüzyıllar arasında yapılmış manastır yapısıdır. 

Çarşılar, Bedestenler

1- Taşhan:
Afyonkarahisar şehir merkezinde bulunan Taşhan 17. yüzyıl ortalarında Kadı Abdullah Efendi tarafından yaptırılmıştır. İki kat olarak yaptırılan taşhan moloz taştan kargir olarak ve sıralı taşlar arasında tuğla da kullanılarak yapılmıştır. Tüm odaları üstü açık avluya bakmaktadır.
2- Bedesten:
Tarihi Bedesten Çarşısı binası 1914 tarihinde, Hacı Bekir Tiryaki tarafından Fransız mimara ve Ermeni bir ustaya yaptırılan Bedesten Genç Dönem Osmanlı yapılarındandır.
 

Çeşmeler

1-Cılkoğlu Çeşmesi: Bolvadin ilçesinde bulunan çeşme, 1871 yılında Cılkzâde Hacı Süleyman Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Önceleri üzeri kara örtü iken 2. Dünya Savaşı sırasında bugünkü duruma getirilmiştir. Kütahya çini örneklerinden olan panolarda “Maşallah” ve “Yâ Hâfız” yazılıdır.

2-Şıhlar Çeşmesi: Bolvadin merkezindeki Üğılönü Mahallesinde, H.1163 yılında, Karahisarlı Paşazade Hacı Mustafa tarafından yaptırılan üzeri bitkisel süslemeli, yuvarlak kemerli, yazıtı olan bir çeşmedir.

3-Hodalı Çeşmesi: Afyon merkezinde eski mahallelerde bulunan bir Osmanlı çeşmesidir. Kesme taş kaplamalı olup üzeri ahşap saçaklıdır. Kemer yüzeyi içindeki yazıt, Selçuklu Sultanlarından II. İzzeddin Keyhusrev oğlu Keykavus dönemine ait Şemseddin Ömer tarafından yaptırılan bir konak yazıtıdır.(H.648, M.1250)

4-Aliçavuş Çeşmesi: Sandıklı merkezinde Hisar mahallesinde Çavuş camiine bitişik bulunan bir Osmanlı çeşmesidir. Kesme taş kaplamalı olup her iki kemer ayağındaki mermer yazıtlar, Sandıklı kalesinin Germiyanoğlu I.Yakup tarafından bugün Hisar denilen höyük üzerine kale yapıldığını gösteren kale yapım yazıtlarıdır. Çeşme 19. Yüzyılda yapılmıştır ve yapım yazıtı, kemer iç yüzeyine yerleştirilmiştir.

5-Halime Kadın(Cevizaltı) Çeşmesi: Afyon merkez Kahil mahallesindeki Gedik Ahmet Paşa(İmaret) külliyesinin Kurtuluş caddesi köşesinde, kesme taştan yapılma kemerli yüzeyli bir Osmanlı çeşmesidir. H.1178(M.1764) yılında Halime kadın tarafından yaptırıldığı kemer içindeki yazıttan öğrenilmiştir.

6-Taşpınar Çeşmesi: Afyon-merkez Taşpınar Mahallesinde mesirelik yerinde bulunan bir çeşmedir. Çeşme ve çamaşırlık biraradadır. H.1214/M.1800 yılında Mehmet Çelebi tarafından tamir edilen çeşme cephesinde, İslâmi mezar taşı ile Bizans Mimarisi parçaları süs olarak kullanılmıştır.

7-Olucak Çeşmesi: Afyon-merkez Olucak Mahallesindeki mesirelik yerinde bulunan bir çeşmedir. Dilimli kemerli, yazıtlı, selvi ve geometriksel bitki süsüleme cephelidir. H.1214/M.1794 yılında Turşan Hacı Ali tarafından yaptırılmıştır.

8-Sultandağı Laleli Çeşmesi: Sultandağı ilçe merkezinde kervansarayın yanında, hafif sivri kemerli, iki lüleli bir çeşmedir. Yazıtı yoktur ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir.

9-Burmalı Çeşme: Merkez Çakırköyü’nde bulunan geç Roma döremine ait üzerinde meduza, nike ve kadın-erkek büstleri kabartma olarak yapılmış bir lahit teknesinden oluşmuş, dört sütunlu ve bakır kaplamalı çatı ile örtülmüş olarak 1986 yılında T.M.O tarafından restore edilmiştir.

10-Aliağa Çeşmesi: Afyon şehir merkezinde Çavuşbaş Mahallesi fırın sokak üzerindeki çeşme kesme taşlarla Çavuşoğlu mahallesi sakinlerince R.1322-1324(M.1906) tarihinde yapılmıştır.

Anıtlar, Şehitlikler

KOCATEPE ANITI

Kocatepe, Anadolu’nun ve Türk Ulusu’nun kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruz’un 26 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği yerdir. Coğrafi yapısı itibariyle, Afyon ve Sincanlı ovalarına hakim bir tepedir. Afyonkarahisar’ın merkez ilçesine bağlı Büyük Kalecik kasabası sınırları içinde ve 1.874 rakımlı bir tepedir. Büyük Kalecik kasabasından 8 km. daha yukarıda olup Afyonkarahisar’a 20 km. uzaklıktadır.

Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, 25 Ağustos 1922 akşamı Kocatepe’ye gelerek 26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz’u burada başlatmışlardır. Büyük Taarruz’un ilk safhasını burada tesis edilen karargahından ve halen mevcut olan siperden bizzat sevk ve idare etmiştir. Başkomutan, 27 Ağustos 1922 günü öğle üzeri Kocatepe’den ayrılmışlardır. Milli Mücadele’nin temel taşlarından biri olan Kocatepe’ye, 1953 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nca kesme taştan anıt yapılmış ve üzerine çiçek kabartmalı mermer yazıt konulmuştur. 1993 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılmıştır. 4 ton ağırlığındaki Kocatepe Anıtı bronzdan yapılmış olup kaidesi ile beraber 7.5 metre yüksekliğindedir.

Kocatepe Anıtı: Şehir merkezinde Örnekevler mahallesinde bulunmaktadır. 1970 yılında yaptırılmıştır. Sürekli açık olup giriş ücretsizdir.
 

Büyük Taarruz Şehitliği ve Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı

26 Ağustos 1922 sabahı Afyon Kocatepe'de başlayıp 9 Eylül 1922 günü İzmir'de sona eren, Türk vatanını Yunan işgalinden kurtaran Büyük Taarruz'da şehit düşen subay ve Mehmetçiklerin aziz hâtıralarını yaşatmak amacıyla İzmir-Afyon-Antalya karayolu kavşağındaki tepe üzerinde yaptırılmıştır. Şehitlik; şadırvan, namazgâh, otopark, mezarlık bölümlerinden oluşmaktadır. Mezarlık bölümünde 100 subay ve 400 erin adı yer almıştır. Heykeltıraş Prof. Tankut Öktem tarafından yapılan Atatürk'ü Kocatepe'de gösteren heykel ve heykeltıraş Metin Yurdanur'un iki rölyefi şehitliği süslemektedir. 

BÜYÜK TAARRUZ ŞEHİTLİĞİ ve BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL ANITI
Şehitlik, Büyük Taarruz'un 71. yıldönümü olan 26 Ağustos 1993 tarihinde düzenlenen bir törenle halkın ziyaretine açılmıştır.


Zafer (UTKU) Anıtı

Afyonkarahisar 'da, kentin Yunan işgalinden kurtarılışı ve Büyük Taaruz anısına dikilen zafer anıtıdır. Ünlü heykelci Heinrich Krippel tarafından 1934-1936 yılları arasında yapılmış ve 24 Mart 1936 günü dönemin başbakanıİsmet İnönü tarafından açılmıştır.
Anıtın kaidesi büyükçe ve kübik bir kayaçtan oluşmaktadır. Kaidenin üstünde, tunçtan yapılmış çıplak iki erkek heykeli vardır. Bu heykellerden ayakta olan, düşmanı ayakları altına almış Türk'ü; ayaklar altında yatan ise Türkiye'yi işgal eden düşmanları simgelemektedir. Bir yoruma göre de ayaktaki figür, tam bağımsızlık için saldıran Türk gücünü; yerdeki figür ise Türk'ün gücü karşısında yenilen emperyalizmi temsil etmektedir. Ayaktaki heykel gerek yüzünün benzerliği, gerekse simgelediği rol ile Mustafa Kemal Atatürk'e benzetilmiştir.
Heykeli taşıyan kaidenin çevresinde de tunçtankabartmalar bulunmaktadır. Kaidenin çevresindeki kabartmalarda ön yüzde Atatürk'ün sol profilden bir portresi, arka yüzde Türk askerinin taşıdığı sancağı işgalden kurtulan halkın öpmesi, sol yüzde Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak'ın harita üzerinde yaptıkları Başkomutanlık Meydan Muharebesi planı, sağ yüzde ise Türk askerinin yaptığı bir süngü saldırısı betimlenmiştir.
Heykeller normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketleri son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün büyük bir çaresizlikle aşağı sarkmış olan başındaki ıstıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu yenilgiyi göstermektedir. Ayaktaki figürün yüzünde ise büyük bir hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş kasları, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğer bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleri ile ayakları altında yatan figüre yukarıdan bakarak adeta ezmektedir.
6 Kasım 1937 günü Afyonkarahisar ziyareti esnasında anıtı inceleyen Mustafa Kemal Atatürk, anıt hakkında "Büyük utkuyu en iyi anlatan anıt" demiştir.

Büyük Utku Anıtı, önden bakıldığında arkasında görünen Afyonkarahisar Kalesi ile birlikte kentin en önemli simgesidir

Afyonkarahisar Hava Şehitliği
Afyonkarahisar Asrî Mezarlık içerisinde olan şehitlik, mezarlıkla birlikte 1933-1936 yıllarında yapılmıştır. Buraya Millî Mücâdele'de ve daha sonra şehit olanlar gömülmüşlerdir. Millî Mücâdele sırasında,24 Temmuz 1922 sabahı Akşehir karargahından havalanarak Afyonkarahisar'ın güneyinde keşif uçuşu yapan, Hava Üsteğmen Pilot Cemaleddin ve Hava Astsubayı Reşit Bahaeddin iki Yunan uçağının saldırısına uğramış, hava çarpışmasında Yunan uçakları düşürülmüştür. Ancak bu arada Türk uçağının cephanesi kalmamıştır. Takviye gelen iki Yunan uçağının saldırısı sonucunda Gazlıgöl civarında düşerek şehit olmuşlardır. Kalabalık bir cemaatin katılımıyla, Mevlevî Camii'nde şehitlerin cenaze namazları kılınmıştır. Cenazeler, önce Kadınana Mezarlığı'na, Kesikbaş Sultan Türbesi yanına gömülmüştür. Kesikbaş Türbesi'nin yakınında ön cephesi demir parmaklıklarla çevrili olan şehitliğin parmaklıklarında iki tane kırık teyyare pervanesi takılı idi. Buradaki şehitlik 1936 yıllarında Asri Mezarlığa nakil olmuştur.

HAVA ŞEHİTLİĞİ
Asrî Mezarlık'taki anıt mezar, ilk olarak Bahaeddin ve Cemaleddin Beyler adına yapılmıştır. Dikdörtgen gövde üzerine piramidal biçimde sarp kayalık üzerinde, kanatları açık uçan bir kartal ve kanadı kırık uçak pervane maketi ile kanatlı ay yıldız şeklinde yapılmıştır. Eski Anıt XX. yüz yıl sonları nda yıkılarak, betonarme olarak yeniden yapılmıştır. Şehitliğin yeşil saha kısmı, ihtiyaç üzerine düzenlenmiş, buraya da yeni şehitler gömülmüştür. Şehitlik kaidesi üzerinde şunlar yazılıdır: "Afyonkarahisar Muharebesinde şehit olan Türk Teyyarecileri cenaze merasimi 25 Temmuz 1338. Kahraman Bahaeddin ve Cemalettin Beyler Gazlıgöl civarında Yunanlılar tarafından teyyaresi sükut ettirilmek suretiyle şehit edilmişlerdir.

Giresunlular Alay Şehitliği

Şehitlik, İscehisar-Doğanlar Köyü'nde, Dede Sivrisi Tepesi'nin 1,5 km. kuzey-batısında olup içerisinde 14 şehit mezarı bulunmaktadır. Bu şehitlik, şehitlerin silah arkadaşlarından Giresunlu Hacı Ahmet Halis Asal (R.1318- M.1977) tarafından 1967 yılında yaptırılmıştır. Daha sonraki yıllarda da şehitlikte bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Burada Kurtuluş Savaşı'nda Sivri Tepeyi düşmandan almak için hücum eden 47. Giresunlular Gönüllü Alayı'ndan şehit olanlar yatmaktadır. Şehitliği yaptıran Asal da vefatından sonra vasiyeti üzerine buraya gömülmüştür.

Anıtkaya Şehitliği

Afyonkarahisar Anıtkaya Kasabası'nda olan şehitlik, 13. Alay şehitleri adına yapılmıştır. Burada 12 subay ve 6 er gömülüdür. 1972 yılında bu günkü haliyle yapılmıştır. Eski harfli anıt kitabesinde "Anıtkaya (Eğret) Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe'den gürleyerek ve coşarak bir sel gibi bu topraklardan Akdenize akıp giden Büyük Taarruzda yoğun düşman kuvvetlerinin içine baskınla dalan ve boğaz boğaza amansız savaşlarla büyük zafer yaratıcıları ve bu uğurda vatanları, onurları ve yurttaşları için canlarını feda eden, sayısız kahramanların şehitliğidir" 28 Ağustos 1972 B. ALPAKAN yazılıdır.Şehitlik kaidesi üzerine de şunlar yazılmıştır: "28 Ağustos 1922 Muharebesinde düşman hattı ricatini keserek arkalarından taarruz eden Türk süvari kolordusunun bu civarda verdiği şehitler adına dikilmiştir. Kendilerine Cenab-ı Hakk'ın rahmeti niyaz olunur."


Şuhut Şehitliği

Afyonkarahisar'ın Şuhut İlçesi merkezinde olan şehitlikte Millî Mücâdele'de şehit olanlardan bir kısmı bulunmaktadır. 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan Kurtuluş Savaşı'nda Şuhut bölgesinde cephe gerisi seyyar hastahanesi ilçedeki Büyük Camide kurulmuştur. Bu geçici hastahanede ve cephede ölenler önce Demirciler Çarşısı civarındaki mezarlığa gömülmüşler, daha sonra şimdiki şehitliğe topluca nakil edilmişlerdir. Şehitlikteki anıtta "Kurtuluş Savaşının Aziz Şehitleri 1922" yazılıdır.

Yıldırım Kemal Şehitliği

Yıldırım Kemal Şehitliği, Afyonkarahisar Sincanlı İlçesi'ne bağlı, eski adı Küçükköy iken Yıldırım ismini alan köyde Tren İstasyonu bitişiğine yapılmıştır. Yıldırım Kemal (Konya'da hastahaneden kaçarak Fahrettin Altay Paşa'nın bulunduğu cepheye gelmiş, paşa onu İkinci Tümen'e göndermiş, bu arada Küçükköy'de muharebe etmekte olan İkinci Alaya katılmıştır.Yıldırım, 27 Ağustos 1922 tarihinde Küçükköy Tren İstasyonu'ndaki Yunan birliklerini ortadan kaldırmak için YILDIRIM KEMAL ŞEHİTLİĞİgörevlendirilmiş,yapılan çarpışmalar sonucunda Küçükköy düşmandan temizlenmiş, ancak Üsteğmen Yıldırım Kemal ile dört subay ve 30 er bu arada şehit olmuşlardır.
Topluca gömülen şehitlerin mezar ve anıtları 1966 yılında bugünkü biçimde inşa edilmiştir. Şehitlikte 1996 yılında da yeni düzenlemeler yapılmıştır.Anıt mezar taşı kitabesinde, "Bu taş 26-27 Ağustos 1922 muharebesinde Yunan ordusunun hatt-ı ric'atini kesen Türk süvari kolordusunun bu civarda verdiği şehitler namına dikilmiştir. Kendilerine Cenâb-ı Hakk'ın rahmeti niyaz olunur.

Çiğiltepe Şehitliği

Sinanpaşa İlçesinin Çiğiltepe Mevkiinde bulunan bu Şehitlik, Yunanlıların elinde bulunan ve alınması Başkomutan Mustafa Kemal tarafından emredilen Çiğiltepe'yi bildirdiği zaman dilimi içinde alamadığı için görev sorumluluğu ile canına kıyan Albay Reşat Çiğiltepe'nin aziz hatırasını yaşatmak için yapılmıştır.
2004 yılında yolu Afyonkarahisar Valiliğince asfaltlanmış ve Jandarma Komutanlığında müştereken ağaçlandırılmıştır. 2005 yılında da anıt restore edilmiştir. Albay Reşat Çiğiltepe ünlü devlet adamlarından Ziya Paşa'nın oğludur.

Yüzbaşı Agâh Efendi (Kurtkaya) Şehitliği
Şehitlik, Afyonkarahisar-Büyük Kalecik Kasabası'nda Kocatepe'ye tek geçit olan Kurtkaya mevkiindedir. 26 Ağustos 1972 yılında Yüzbaşı Agâh ve diğer şehitlerin anısına sembolik olarak yapılmıştır. Şehitlik, en son olarak 2004 yılında yeniden restore edilmiş ve ziyarete açılmıştır. Şehitlik, bir anıt, bir tören alanı, bir çeşme, bir kitabe ve bir kubbeden ibarettir.

Yüzbaşı Agâh Efendi (Kurtkaya) Şehitliği
Yüzbaşı Agâh'ın anıt kitabesinde: "Büyük Taarruz 26 Ağustos1922 günü sabah 04.30'da başlamış ve iki saat içinde düşmanın bütün tel örgüleri parçalanarak gün doğmadan zaferin ilk ışıkları Anadaolu'da parlamaya başlamıştır.Başkomutanlık Karargahı'nın bulunduğu Kocatepe'ye tek geçit yeri olan Kalecik ve Kurtkaya bölgeleri Türk ordusu için çok önemli idi ve düşmandan bir an önce alınması ve düşmanın yok edilmesi görevi 12. Tümen 36. Alay 6. Bölük Komutanı 24 yaşındaki Bayburtlu Yüzbaşı Agâh'a verildi.Yzb. Agâh, emrindeki 150 Mehmetçik ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah ile beraber 2500 kişilik düşman tümenine saldırarak büyük bir savaşa başladı. 26 Ağustos öğleden sonra başlayan çarpışmalar 27 Ağustos öğlene kadar sürdü. Düşmanın içine kadar dalan Yzb. Agâh onlara ağır kayıplar verdirerek batı istikametine kaçmalarını sağladı.

Büyük bir takviye alan düşman birliği ile çarpışırken Yzb.Agâh100 Mehmetçik ve Üsteğmen Feyzullah ile birlikte şehit düştü. Geriye kalan 50 Mehmetçik ve gelen takviye kuvvetlerimizle düşman bu vadi içinde tamamen yok edildi. Kahraman Yüzbaşı Bayburtlu Agâh Efendi ve arkadaşlarını minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun." Yazılıdır.


Kervansaraylar

İshaklı (Sahipata) Kervansarayı: Sultandağı ilçesinin İshaklı bölgesindedir. 1249 yılında II. İzzettin Keykavus’un vezirlerinden Sahipata Fahrettin Ali tarafından yaptırılmıştır. Kesme taştan yapılan kervansarayın avlusunun etrafında odalar ve ortasında köşk mescidi bulunmaktadır.


Döğer Kervansarayı: İhsaniye ilçesinin Döğer beldesindedir. 1434 yılında II. Murat tarafından yaptırılmıştır. Alt katında ahır, üst katında ise yolcu konaklama odaları bulunmaktadır.
Çay Kervansarayı: Çay ilçesinde bulunan yapı Selçuklu dönemi taş mimarisi örneklerindendir. Avlulu ve kapalı kervansaray tiplerindendir. Avlusu tahrip olmuş, yalnızca kışlık kapalı kısmı ayakta kalmıştır. Merkezde dört fil ayağı ve çevresinde on iki ayak üzerinde tonoz örtülü ışıklıklı, kale görünümlü, kâgir bir yapıdır.
Eğret Kervansarayı: Anıtkaya kasabasındadır. Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarına benzememektedir. Germiyanoğulları dönemi yapıtı olduğu tahmin edilmektedir.

Mezarlar ve Tapınaklar

Göynüş Vadisi Açık Hava Tapınağı: İhsaniye İlçesi Kayıhan Mahallesinde, Afyon-Eskişehir karayolunun 32.km.de 1,5 km. sola dönülerek ulaşılan bir vadi içinde olan Göynüş Kalesi, Aslantaş ve Yılantaş üzerinde aslan kabartmaları bulunan mezar odaları olup, Maltaş Kybele Açık Hava Tapınağıdır.
Sarıçayır(İscehisar) Kaya Mezarları: İscehisar ilçesine bağlı Sarıçayır köyünün çevresinde bulunan kayalıklarda Bizans Dönemi'nde kayaya oyma aile ve tek mezar odaları, mezarlar ve barınaklar yapılmıştır. Yüzeyi kabartma ve bezemelerle süslenmiş, kimlere ait olduklarını belirten kırmızı boyayla yazılar yazılmıştır.
Şuhut - Bininler Kayalığı: Şuhut'un 6 km. batısında bulunan Senir köyü yakınlarında bir kayalık olup, hayvan üniteleri ve insanların barınma yerleri olan bir yerleşim yeridir. Bizans yerleşimi olan bu kayalığın alt eteğinde yine Bizans kilisesi ve manastır yapı kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca Geç Roma Dönemi kapaklı kayaya oyulmuş mezarlar vardır. 

İpek Yolu

Bolvadin/Kırkgöz Köprüsü:

Bolvadin ilçesinde, Eber Gölü’ne akan Akarçay üzerindedir. Köprü kuzey ve güney olmak üzere iki bölümden oluşur. Güney bölümü Bizans İmparatoru I.Manuel Kommen tarafından yaptırılmıştır. Mermer ve yontulmuş bazalt taştan yapılmıştır. Kuzey bölümü ise, Mimar Sinan tarafından uzatılmış ve buraya bir namazgah ve kitabe ilave edilmiştir. B ubölümü mermerden yapılmıştır. İpek yolu üzerinde bulunan köprü Mimar Sinan tarafından 64 göze kadar uzatılmış olup, 200 m. uzunluktadır. 

Antik Kentler

SYNNADA: Yerleşim yeri Şuhut ilçe merkezindedir. Geçmişi ET.Ç.’na kadar uzanmaktadır. Hellen, Roma ve Bizans dönemlerinde Merkezi Frigyanın başkenti olmuş büyük bir kenttir. Burada Apemeia gibi Hellen döneminde tam özerk, Roma döneminde yarı özerk bir konuma ulaşmış; imparator adına ve Hieropolisle ortaklaşa, gümüş cistophorus ve bronz sikkeleri bastırılmıştır.

APAMEIA: Bügünkü Dinar ilçesinde bir kent. Kentin daha önceki adı ise Keleneia’ dır. Pers, Hellen ve Roma dönemlerinde kent, Batı Anadolu’nun satraplık merkezi olmuştur. Dönemin Ephesus’la birlikte ikinci büyük kentidir. Hellen dönemdeki özerk konumuyla imparator adına gümüş cistophorus ve bronz sikkeler bastırmıştır. Ephesus’la birlikte bastırdığı bronz sikkeler de vardır. Roma döneminde de yarı özerk olarak İmparator adına sikkeler bastırmıştır.

DOCIMEIUM: İscehisar ilçe merkezinde, Hellenistik dönemde Makedonyalılar tarafından kurulmuş bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır

AMORİUM: Emirdağ’a bağlı Hisarköy’de bir kent. Geçmişi E.T.Ç.’na kadar uzanmaktadır. Hititlerin döneminde bu kent Aura diye adlandırılmıştır. Amorium ise kentin Klasik çağdaki adıdır. Hellenistik dönemde tam, Roma döneminde ise yarı özerk olan kent lmparator adına bronz sikkeler bastırmıştır Bizans döneminde önemi artmış, Istanbul’dan sonra ikinci büyük kent konumuna yükselmiştir. Bizans Döneminde yönetimi eline geçiren ve Frıg Sülalesi olarak bilinen sülalenin kökeni Amoriuma dayanır ve 3 tane imparator çıkarmıştır.

BEUDUS VETUS (PALAEOBEUDUS): Bu kentin yerleşim yerinin Bolvadin ilçesi yakınlarındaki Bolvadin-Çobanlar karayolu üzerinde ki halkın Dura yeri olarak adlandırdığı bölge olduğu sanılmaktadır. Hadrianus’un kenti ziyareti sırasında, bronzdan kent sikkesi bastırılmıştır.

JULİA (İPSOS): Yeri kesin belirlenememiş ise de Çay ile Bolvadin yörelerinde M.O. 301 yılında yapılan ipsos meydan savaşıyla önem kazanmış bir kenttir Roma döneminde julia adını almış; yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.
 

PENTAPOLİS KENTLERİ

BRUZUS: Sandıklı ilçesi Karasandıklı köyünde kurulan kent Pentopolis olarak adlandırılan beş kentten birisidir ve kentlerin kuzeyinde yeralmaktadır. Roma döneminde yarı özerk konumuyla imparator adına ve Ocoklei ile ortak bronz sikkeleri bastırmıştır.

EUCARPEIA: Sandıklı ilçesi Emirhisar köyünde kurulan Pentapalis kentlerinden biridir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

HİEROPOLİS: Sandıklı ilçesi, Koçhisar köyünde kurulan Pentapolis adlı kentlerinden biridir. Aynı zamanda Phrygia Salutaris (Şifalı Frigya)’nın merkezidir. “Kutsal Kent” olarak adlandırılmıştır. Roma döneminde yarı özerk konumııyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

OTRUS: Hocalar ilçesi Yanıkören köyünde kurulmuş Pentapolis kentlerinden biridir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

STECTORiUM: Sandıklı ilçesi Menteş kasabasında kurulan Pentapolis kentlerinden biridir. Burada Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.

DIOCLEIA: Kent yerleşim yerinin Hocalar ilçesi Ahurhisar kasabasında olduğu sanılmaktadır. Roma İmparatoru Elagabalus (M.Antonius) ‘un kenti ziyareti anısına bronz kent sikkesi bastırmıştır.

SIB1DUNDA: Şuhut ilçesi Atlıhisar kasabasında kurulan bir kenttir. Burada, Roma döneminde imparator adına bronz kentsikkeleri bastırılmıştır.

OCOCLIA: Şuhut ilçesi Karacaören köyünde bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına ve Bruzus kentiyle ortaklaşa bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

LYSİAS: Şuhut ilçesi Arızlı köyünde bir kenttir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

METROPOLİS: Dinar ilçesi Tatarlı kasabasında kurulmuş, bir kenttir; Campus Metropolitanus veya Frig Metropolisi adıyla bilinir. Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına ve Sardes kentiyle ortaklaşa bronz kent sikkeleri bastırmıştır.

CİDYESSUS: Sincanlı ilçesi Küçükhöyük kasabasında höyük mevkiindedir. Burada döneminde imparator adına bronz kent sikkeleri bastırılmıştır.

PRYMNESSUS: Merkez ilçe Sülün köyünde Frigler tarafından kurulmuş büyük kentlerdendir. Hellen döneminde özerk, Roma döneminde yarı özerk konumuyla, imparator adına bronz kent sikkeleri bastırmıştır. Afyon Arkeoloji Müzesinde bulunan devasa boyutlu Herkül Heykelinin bulunduğu antik kenttir. Kazı çalışması yapılmamıştır.

SANAUS: Dazkırı ilçesi Sarıkavak köyünde kurulan bir kenttir. Burada M.Ö. 2. veya l.yy.’a ait olduğu tahmin edilen tek bir bronz kent sikkesi bastırılmıştır. 

Milli Parklar

Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı:

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasına temel olan, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Türk Ordusunun Zaferi ile sonuçlanan, savaşımızın son evresi “26-30 Ağustos 1922” Başkomutan Meydan Savaşının geçmiş olduğu Kocatepe, Beytepe, Belentepe, Kurtkayası, Kalecik Sivrisi, Erkmentepe, Çiğiltepe, Tınaztepe, zafertepe, Berberçamtepe, Adatepeler ile Çalköy ve Dumlupınar gibi yerleşim alanlarını da içine alarak, Murat dağlarının doğuya bakan yamaçlarına kadar uzanan, tarihi savaş alanlarının korunması, mevcut ve gelecek nesillere aktarıl- ması, öğretilmesi ve tanıtılması amacı ile, Bakanlar Kurulu’nun 31.08.1981 tarih ve 8/3580 sayılı kararları ile kurulmuştur. Milli Park sahasının büyüklüğü 40.769 ha.dır. Kocatepe ve Dumlupınar olarak iki bölümden oluşturulmuştur. Milli Park içinde 11 adet anıt ve şehitlik, 1 adet tanıtım parkı ve 2 adet müze bulunmaktadır. 

Mesire Yerleri

Çağlayan Parkı: Çay ilçesindedir. 28 m. yükseklikten su akmaktadır. Çağlayanın sesi ve görüntüsü sıcak yaz günlerinde serinlik vererek, hoşca vakit geçirmenizi sağlar.

Suçıkan Parkı: Dinar ilçesine 1 km. uzaklıktaki park Menderes nehrinin kaynağında bulunmaktadır.

Horan Parkı: Bolvadin ilçesinde 1 km. uzaklıktadır. Parkın girişinde üstü açık bir türbe ve şehitlik abidesi bulunan mesire yeridir.

Bal Mahmut: İzmir yolunda 15 km. uzaklıkta mesire yeridir.

Önemli Piknik Alanlarımız: Hıdırlık, Selevir, Tazlar Ormanı, Turgut Özal Parkı, Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı,

Gebeceler, Seyitgazi yolu üzerindeki Suçıkan, Mutalip bağları (Afyon’a 4 km. uzaklıktadır. Kocatepe’nin arka tarafına düşmektedir). 

Köprüler

Bolvadin - Kırkgöz Köprüsü: Bolvadin ilçesinde, Eber Gölü'ne akan Akarçay üzerindedir. Köprü kuzey ve güney olmak üzere iki bölümden oluşur. Güney bölümü Bizans İmparatoru I. Manuel Kommen tarafından mermer ve yontulmuş bazalt taştan yaptırılmıştır. Kuzey bölümü ise, Mimar Sinan tarafından 64 göze kadar uzatılmış ve buraya bir namazgah ve kitabe ilave edilmiştir.

Altıgöz Köprüsü: Afyon’da Akarçay üzerinde iki istasyon arasında Cirit kayası eteğinde bulunan altı kemerli köprüdür. 1214 yılında Akkoyunlular tarafından yapılmış, Osmanlı devrinde tamir edilmiştir. Köprünün güneydoğu yüzünde beyaz mermer üzerine yazılmış kitabeler vardır.

İscehisar Köprüsü: Geniş açıklıklı yüksekçe hafif sivri kemerlidir. Bazalt ve devşirme mermer parçalardan yapılmıştır. Bizans dönemine ait olduğu sanılmaktadır.

Dört Göz Köprüsü: Kuzey – Güney doğrultulu dört gözlü bir yapıdır. Orta iki göz yandakilere oranla daha büyüktür. Kemerler yuvarlak olup kemer kaburgaları düzenli taştandır. Kemerler arasında yine kesme taşlardan ama düzensiz örgülüdür. Üstte ise her iki yana bir dizi taş korkuluk olarak dizilmiştir.

Köprünün batı yüzünde Roma Dönemi’ne ait mermerden yapı taş parçaları devşirme olarak kullanılmıştır.

Sit Alanları 

AFYONKARAHİSAR
TESCİL EDİLMİŞ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI İLE SİT ALANLARI (AĞUSTOS 2005)

Arkeolojik Sit Alanı:146
Kentsel Sit Alanı : 2
Doğal Sit Alanı : 25
Tarihi Sit Alanı : 6
Toplam : 179
Kültür (Tekyapı Ölçeğinde) ve Tabiat Varlıkları : 688
GENEL TOPLAM : 867