Anasayfa / Kütüphane

Bitlis Genel Bilgiler

Bitlis Genel Bilgiler

 

Yüzölçümü: 6.707 km²

Nüfus: 388.678 (2000)

İl Trafik No: 13

Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü çevreler.

Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.

İLÇELER:

Adilcevaz, Ahlat, Güroymak, Hizan, Mutki ve Tatvan' dır.

Ahlat: İl merkezine 60 km. mesafede, Van Gölü kıyılarında kurulu bulunan Ahlat ilçesinin tarihi çok eskiye dayanmaktadır. Ahlat'ta çoğu 13. yüzyıldan kalma 14 kümbet, 2 kale, Selçuklu döneminden kalma 5 tarihi; mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi mezarlık, Yuvadamı köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile M.Ö.1200 yılları arasında kalan döneme ait 4 ayrı mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 2 cami, 1 hamam bulunmaktadır. İlçedeki Emirlik Bayındır Kümbeti mutlaka gezilmeli ve görülmelidir. İlçenin en önde gelen tarihi varlığı yaklaşık 200 dönümlük bir alanda kurulu bulunan tarihi "Selçuklu Mezarlığı"dır. Mezarlıkta her biri anıtsal yapı özelliğine sahip Şahideli-Şahidesiz sanduka mezarların dışında, Orta Asya Türk Mezar tipleri olan oda tarzı yeraltı mezarları da görülür. Diğer önemli tarihi eserler içerisinde yer alan Kümbetler, İslami etki ile birlikte gelişmiş olan, yer altı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen dönemin bey ve yöneticilerine ait anıtsal mezarlardır.


Ahlat aynı zamanda Van Gölü çevresinin en güzel sahillerine sahiptir. Kıyı turizmi ve su sporları açısından gelişmeye müsait ilçe sahillerinde 4 ay yüzme imkanı vardı. Ayrıca ilçenin kuzeyinde kalan Sütay yaylası, yayla turizminin canlanması açısından elverişlidir. El sanatları, ürünlerinden olan "Ahlat bastonu", tüm ülkemize ün salmıştır.

Tatvan: İl Merkezine 27 km. uzaklıktadır.İlçe'de kara ve demiryolları ile ulaşım söz konusu olduğu gibi Van Gölü üzerinden feribotla ulaşmak da mümkündür. İlçenin Van Gölü kıyısında kurulu olduğu yer aynı zamanda doğal bir liman olma özelliğine de sahiptir.

Tarihçe

Coğrafya 

Bitlis ilinin topraklarının çoğu sarp ve yüksek dağlardan oluşmuştur. Önemli dağlar olan Nemrut ve Süphan'dır.

Karasal özellikler gösteren Bitlis iklimi, gerçekte doğunun sert ve karasal iklimiyle Akdeniz iklimi arasında bir geçiş niteliği göstermektedir. İlde kışlar soğuk, yazlar ise sıcak ve kurak geçer.

ilçeler

Adilcevaz İlçesi: Adilcevaz’ın tarihi mağara devrine kadar dayanır.
Adilcevaz’ın eski isminin ne olduğu her ne kadar tarihçe belli değilisede bu beldeye Zatülcevaz – Elciğaz, Elceviz ismlerinin verildiğine şahit oluyoruz.Adilcevaz ismi ancak Karakoyunluların buraları işgalinden sonra ortaya çıkmaktadır.
Tarihi yönden oldukça zengin değerlere sahip olan ilçe M.Ö.2000 yılına Urartuların yerleşim merkezi olmuştur.İlçenin kuzeyinde Urartulara ait KEF kalesi Adilcevaz’da medeniyetin ve uygarlığıın bundan tam 2786 yıl önce başladığını gösterir.

1071 yılında Türk İslam Kumandanı Alparslan komutasındaki büyük Selçuklu
İmparatorluğu ordusu,Roma İmparatorluğunun ordularını Malazgirt Meydan Muharebesinde bozguna uğratması ile Anadolu kapıları bir daha kapanmamak üzere Türk milletine açılmış,
1914 yılına kadar Osmanlıların hakimiyetinde kalan Adilcevaz bu tarihte sömürgeci Rus’ların işgaline uğramış,Bunun sonucunda ilçe halkı Anadolunun muhtelif yerlerine göç etmişlerdir.1918 tarihinde yapılan Gümrü antlaşması ile bu topraklar üzerinde tekrar Türk hakimiyeti kurulmuş,halk tekrar Adilcevaz’a geri dönmüştür.
İl Merkezine 85 km. mesafededir.
 

Ahlat İlçesi:

TARİHİ DURUMU

Ahlat İlçesinde taş dönemleri olan Paleolitik ,Mezolitik ve Neolitik çağlara ait hiçbir Kültürel kalıntı yer almamaktadır.

M.Ö. 1700 lerde Hurri-Mitanni
M.Ö. 1000 Asur
M.Ö. 900-600 Urartu
M.Ö. 600 Med Egemenliği
M.Ö. 545-330 Pers Egemenliği
M.Ö. 330 Makedonya (Hellenistlik Selokidler)
M.Ö. 200 Part
M.Ö. 150 Bağımsızlık
M.Ö. 30- M.S. 395 Roma
M.S. 395-641 Bizans
M.S. 641 İslam İmparatorluğu Egemenliği
M.S. 800 Abbasiler
M.S. 850 Emeviler
M.S. 850-992 Bizans
M.S. 992 Mervanoğlu Beyliği
1054 Yılında Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyce Anadolu’da Türklerce Şehir olarak ele geçen ilk yerdir.
1085-1090 Dilmaçoğulları
1100-1207 Ahlat Şahlar (Sökmenler)
1207-1229 Eyyubiler
1229-1231 Moğollar (Celalettin Harzemşah)
1231-1243 Anadolu Selçukluları
1243-1335 İlhan Egemenliği
1396-1462 Karakoyunlu Egemenliği
1472-1488 Akkoyunlu Egemenliği
1509-1535 Safavi Egemenliği
1535 Osmanlı Egemenliği

İlçede çoğu l3. Yüz yıldan kalma 14 Kümbet,Osmanlı Egemenliği döneminden 1 Roma-Bizans ve Selçuklularca kullanılmış 1 olmak üzere 2 adet kale,Selçuklu ve Beylikler döneminden kalma 5 tarihi mezarlık,Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi mezarlık,yine Yuvadamı Köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile M.Ö. l200 arasında kullanılmış (Orta Tuna,Geç Tuna Çağı-Erken Demir Çağı) 4 ayrı mezarlık,Osmanlı döneminden kalma 2 Cami,Beylikler döneminden 2 Osmanlı döneminden 1 adet hamam,Akkoyunlu dönemi köprüsü bugün için ayakta kalmış taşınmaz Kültür varlıklarımız olup,Ahlat İlçesinde yer alan Müze Müdürlüğü de İlin tek Müzesidir.

Müze Müdürlüğü teşhirinde Roma-Bizans-Selçuklu-Osmanlı dönemine ait Sikkeler,Ahlat Yuvadamı mezarlığından gelen M.Ö. 2000 ile M.Ö. l200 yılları arasına ait çok renkli (Doğu Anadolu Bölgesine has ) çanak-çömlekler,Urartu dönemi bronz,saç tokaları-elbise iğneleri,Urartu dönemi tören kemerleri,Roma-Bizans dönemi bayan kolyeleri,parfüm kapları,Ahlat Selçuklu dönemi 13. Yüz yıla ait üzerinde özellikle insan-hayvan-yazı takliti süslemeler yer alan sıraltı (sgrafitto) ve lüster denilen özel tekniklerle yapılmış sırlı seramikler,sırsız kalıp tekniğinde yapılmış kaplar,hayvan formunda kap tutamakları,eczacılıkta kullanılmış kaplar,Osmanlı imparatorluğu son döneminde kullanılmış olan etnografik kap kacaklar görülebilir.

İlçenin taşınmaz Kültür varlıklarından olan en önemli taşınmaz eseri ise Selçuklu ve Beylikler döneminde kullanılmış olan Meydanlık Mezarlığı yaklaşık 200 dönümlük bir sahayı kaplamaktadır.Mezarlıkta Şahideli-Şahidesiz-Sanduka Mezarların dışında Stupa tarzında orta Asya Türk Mezar tipleri (1025-1100 arasında yapılmışlardır) olan oda tarzı yeraltı Mezarlarında görülür.
İlçenin diğer önemli taşınmaz eseri içinde Kümbetler önemlidir. Kümbetler Stupaların İslami etki ile birlikte gelişmiş olan,yeraltı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen bey ve yöneticilere ait anıtsal Mezarlardır.

Ahlat’ın önemli eserlerinden olan Sahil Kalesi Osmanlı İmparatorluğu dönemi (Kanuninin İran seferi sırasında 1554 genişletildi,Diyarbakır mimari tarafından inşaatını yapmıştır. Tam inşaası 2. Selim zamanında 1568 yılında tamamlandı.)Eski Ahlat Kalesi Roma döneminden Osmanlı İmparatorluğu 1552 yılına kadar kullanılmıştır. Özellikle eski Ahlat Kalesi dış surları İkikubbe Mahallesinin büyük bir çoğunluğunu içine alan Surlarına ait bazı kalıntılar bugün bile görülmektedir.

İl Merkezine 65 km. mesafededir. 

Güroymak İlçesi: İlçenin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Önceleri Norşin adı verilen bir
yerleşim merkezi bulunduğu, bilahare büyüyerek Güroymak İlçesine dönüştüğü bilinmektedir.
Norşin yerleşim birimine hayli uzakta yer alan Kümbet ve Selçuklu Mezarlığından daha önce ovada 11. yüzyılda bir yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Aşağıkolbaşı, Kuştaşı ve Budaklı Köylerinde Selçuklu Mezarlıklarına rastlanılmaktadır.

Bölgenin genel tarihinden anlaşılan İlçenin bulunduğu toprakların Hititler, Urartular, Persler, Mekedonya Krallığı, Selefke Krıllığı, Nesati Devleti, Roma İmparatorluğu, Mervaniler, Dilmaçoğlu Beyliği, Sökmeniler Beyliği, Şerefhanlar, Osmanlılar ve Rusları ve tekrar Osmanlıların elinde kaldığıdır.

Güroymak İlçesi 04.07.1987 gün ve tarih 19507 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 19.06.1987 gün ve 3329 sayılı kanunla resmiyet ve İlçe Kaymakamının 14.10.1988 tarihinde göreve başlamasıyla İlçe olmuştur. Güroymak yeni ve gelişmekte olan bir İlçedir.
İl Merkezine 30 km. mesafededir. 

Hizan İlçesi: Bölgede ilk yerleşmeler M.Ö. 1000’li yıllarda Urartular ile başlamıştır. Daha sonra Pers, Roma, Bizans ve Arap devletlerinin egemenliğinde kalmış; 11. yüzyılda Selçukluların, 16. yüzyıl başlarında da Osmanlıların sınırlarına dahil olmuştur.

Hizan 1936 yılında İlçe yapılarak Bitlis İline bağlanmıştır. İlçe Bitlis ilinin ve Van Gölü’nün güneyinde sarp bir bölgede yer almaktadır. Topraklarının %90’ı dağlık olup, küçük dereler dışında önemli akarsuyu yoktur. Tipik karasal iklim hakim olan ilçede yaz mevsiminde ortalama en yüksek ısı 25, kış mevsiminde ortalama en düşük ısı -15 derece civarındadır. Bitlis merkez ilçe ve diğer ilçelere göre orman varlığı fazla olmakla birlikte, ülke genelindeki ormanlık alanlara göre orman varlığı azdır.
İl Merkezine 60 km. mesafededir

Mutki İlçesi: Mutki, doğusunda Bitlis İli, güneyinde Baykan, batısında Sason ve Muş İli ile, kuzeyinde Güroymak İlçesi ile çevrili 1.06 m2 üzerine kurulmuş Bitlis İline bağlı 20 km uzaklıkta bir ilçedir. Mutki İlçesi tarih çağları boyunca Asurların, Perslerin, İskender Roma ve Bizans İmparatorluklarının hâkimiyetinde bulunmuş, Halife Hz. Ömer zamanında Müslüman Araplar tarafından fethedilmiştir.

Bundan sonra birkaç defa Müslümanlar ile Bizanslar arasında el değiştiren bu topraklar 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya başlayan büyük Türk gücünün ilk durak yerinden biri ve Akkoyunlu gibi çeşitli Türk beyliklerinin idaresi altında kalan bölge 1514 Çaldıran zaferinden sonra Osmanlı Devletinin topraklarına katılmış, Birinci Savaşı sırasında Ermeni ve Ruslar tarafından işgal edilen bölge, 6 Nisan 1916 yılında işgalden kurtarılmıştır.

Mutki İlçesi Bitlis İlinin 1935 yılında çıkan bir kanunla İl olması ve 4 Ocak 1936 yılında teşkilatlanması ile birlikte 1938 yılında Miritağ köyünde yapımına başlanan Hükümet Konağının tamamlanması ile 1941 yılından bugüne kadar “Mutki” İlçe adı ile anılmaktadır.

Tatvan İlçesi: 

Tatvan ilçesi, doğuda Van Gölü, güneydoğuda Gevaş, güneyde Hizan ilçeleri ile batıda Bitlis ili, kuzeyde de Ahlat ilçesi ile çevrili olup yüzölçümü 1235 km2, yüksekliği ise 1720 metredir. İlçe 41 derece 33 dakika ve 43 derece 11 dakika doğu meridyenleri ile 37 derece 54 dakika ve 38 derece 58 dakika kuzey paralelleri arasında bulunmaktadır.

TARİHİ DURUMU

Tatvan’ın ilk kuruluş yeri Küçük su Köyü olup yörede tarih boyunca bir çok uygarlık yaşamıştır. Yörenin ilk sakinleri Huriler olup,M.Ö 3000-2000 yıllarında Van Gölü dolaylarında yaşamış bir topluluktur. Bunların yanı sıra bölgede küçük krallıklarda bulunmaktaydı. Bunlardan Mittani’ler M.Ö 18.yy.da krallık kurarak geniş bir alanda hüküm sürdüklerini M.Ö 1340-1200 yılları arasında bu bölgede yaşamış olan Asur’luların yazılı kaynaklarından öğreniyoruz.

Büyük İskender’in Doğu seferi sırasında (M.Ö 333) Persler’in yıkılmasıyla yörede bir çok küçük beylikler kuruldu ve yöre bu küçük beylikler arasında sık-sık el değiştirdi. 227 yılında Sasani krallığı kurulur ve sonraki dönemlerde bölge Sasaniler’in hakimiyeti altına girer. 395 yılında Roma imparatorluğunun Doğu ve Batı olmak üzere ikiye ayrılarak Batı Roma imparatorluğu, Bizans imparatorluğu olarak Ortaçağ Anadolu suna damgasını vurur. Ancak 1000 yıllık bir tarihe sahip olan, Bizans, 640 yıllarından başlayarak Arap saldırılarına uğrar.

Arapların bu bölgede uzun süre hüküm sürdükleri bilinmektedir. Araplar Anadolu’nun doğusuna sık-sık akınlar düzenleyerek Bizanslılar ile savaşmışlardır. İlk olarak İyaz Bin Ganm (630-640) bölgeye sefer düzenleyerek Tatvan civarlarına varır 642 yılında ikinci kez sefer düzenler. Emeviler döneminde İslam egemenliği sağlamca kökleşmez. Abbasiler zamanında Arap valilerinin baskısı çok artar. Abbasiler burada durmak bilmeyen isyanları bastırarak Ermenileri kazanmak ister, böylece uzun bir barış dönemi ile birlikte yoğun imar çalışmaları başlar (11.yy.) 11.yy’ın başlarında bölgeye Selçuklular akın etmeye başlar ve 1018 yılında Çağrı Bey komutasında bu yöreyi kuşatır.

1207 yılında Eyyubiler egemenlik kurar, 1229 yılında Ahlat ile birlikte Tatvan’da Harzemşahlar’ın eline geçer. Bu durum Selçukluları ve Harzemşahları karşı karşıya getirir. 1232 yılında Anadolu Selçukluları buraları geri alır. 1243 yılında Moğolların Selçukluları yenilgiye uğratmasıyla bölgedeki barış sona erer. Bu dönemden sonra Ak koyunlular, Kara koyunlular, İlhanlılar ve diğer beylikler arasında sık-sık el değiştirir.

Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1533’de İran’a büyük bir sefer düzenlenir. Bitlis Beyliği’nin başı Şeref Han İran’a sığınır. Osmanlının gönderdiği ulema Paşa Bitlis’i ele geçirmeye çalışırken Safaviler ile savaşmak zorunda kalır. İstanbul’dan çıkan büyük ordu Bitlis,Tatvan,Ahlat,Adilcevaz ve Van’ı hiç zorlanmadan alır. Osmanlı ordusu 1548’de Tebriz’i aldıktan sonra bu bölgeyi tekrar geri alır. Safaviler yaptıkları saldırılarla yöreyi yağmalayarak büyük zarar verirse de Kanuni üç kez sefer düzenleyerek Safavilerin bölgedeki etkinliklerine son verir. Yörenin geçiş noktası olması nedeniyle her dönemde sık-sık el değiştirmiş istilalara uğramıştır.

Tatvan isminin nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle birlikte Kanuni döneminde Zal Paşa tarafından şimdiki Çağlayan Mahallesi mevkiinde bir kale yaptırdığı ve halkın buraya Taht-ı Van adını verdikleri söylenmektedir.

Cumhuriyetin kuruluşuna kadar Osmanlı yönetiminde olan ilçe Cumhuriyet ile birlikte şimdiki Küçüksu’da nahiye merkezi olarak kurulmuş, 1936 yılında ilçe merkezi olarak şimdiki yerine taşınmıştır.

Göller 

Van Gölü: Sodalı ve tuzlu suyu olan Van Gölünün yarısı Bitlis sınırları içerisinde yer almaktadır. Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan ilçeleri Van Gölü kıyısında kuruludur. Kıyılarda pek çok plajın yanı sıra konaklama, yeme-içme tesisleri bulunmaktadır.

Nemrut Dağı ve Krater Gölleri: İlin kuzeyinde, Tatvan İlçesinin sınırları içerisinde yer alan ve yüksekliği 2935 m. olan Nemrut Dağı, volkanik bir dağdır. Bir doğa harikası olan Nemrut Dağı her yıl özellikle yaz aylarında çok sayıda yabancı ve yerli turist tarafından gezilmektedir. Nemrut Dağı krater alanı içerisinde yer alan Nemrut Gölü, büyüklük bakımından ülkemizin birinci , dünyanın ise ikinci en büyük krater gölü unvanına sahiptir. Bitlis'e 27 km., Tatvan'a ise 13 km. uzaklıkta bulunan dağa Tatvan - Çekmece Köyü ve Ahlat - Serinbayır köyü yollarından otomobille rahatlıkla çıkılabilmektedir.