Yozgat’ta Tarihi Eser Kaçakçılığına Darbe: 328 Sikke ve 56 Obje Ele Geçirildi
Yozgat’ın Yerköy ilçesinde, farklı dönemlere ait olduğu belirlenen 328 sikke ve 56 obje, polis ekiplerinin düzenlediği başarılı operasyonla ele geçirildi. Kültürel miras kaçakçılığıyla mücadelede önemli bir adım olarak değerlendirilen operasyon, Türkiye genelinde artan tarihi eser kaçakçılığına karşı yürütülen denetimlerin kararlılıkla sürdüğünü gösterdi. Uzmanlar, bu tür operasyonların arkeolojik mirasın korunması açısından hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Kültürel Mirasın Korunmasında Yeni Bir Başarı: Yerköy Operasyonu
Yozgat İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, kültürel varlıkların yasa dışı ticaretine yönelik yürütülen bir istihbarat çalışması sonucunda, Yerköy ilçesinde önemli bir operasyona imza attı.
Elde edilen bilgilere göre ekipler, M.E. isimli şüphelinin ikametinde tarihi eser niteliğindeki objeleri satışa hazırladığı bilgisine ulaştı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonrası belirlenen adrese düzenlenen baskında, 328 adet sikke, 56 farklı obje ve bir ok ucu ele geçirildi.
Ele geçirilen eserlerin, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait olabileceği değerlendiriliyor. Bu durum, Anadolu coğrafyasının tarihsel sürekliliğini ve çok katmanlı kültürel yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yozgat Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, olayla bağlantılı olarak gözaltına alınan şüphelinin sorgusunun sürdüğü, ele geçirilen eserlerin ise Yozgat Müze Müdürlüğü’ne teslim edilerek uzman ekipler tarafından inceleneceği belirtildi.
Operasyon, sadece bir adli başarı değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına yönelik toplumsal farkındalık açısından da önem taşıyor. Yetkililer, tarihi eser kaçakçılığının yalnızca yasa dışı bir faaliyet değil, aynı zamanda geçmişle gelecek arasındaki bağın kopmasına yol açan bir kültürel suç olduğunu vurguluyor.
Tarihi Eser Kaçakçılığı: Kültürel Kimliğe Yönelik Tehdit
Türkiye, sahip olduğu çok katmanlı uygarlık geçmişiyle dünyanın en zengin arkeolojik alanlarından biri olarak kabul ediliyor. Ancak bu zenginlik, aynı zamanda yasadışı kazı faaliyetleri, eser kaçakçılığı ve koleksiyon amaçlı yasa dışı satışlar gibi riskleri de beraberinde getiriyor.
Uzmanlara göre, Yerköy’deki son operasyon bu tür suçlarla mücadelede geliştirilen yerel istihbarat ağlarının ve kültürel miras bilincine dayalı polis eğitimlerinin etkinliğini ortaya koyuyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, son yıllarda tarihi eser kaçakçılığına karşı yürütülen operasyonlarda artış gözleniyor. Özellikle küçük yerleşim alanlarında yapılan yasa dışı kazılar, sadece maddi bir kayba değil, aynı zamanda arkeolojik bütünlüğün bozulmasına da neden oluyor.
Bu tür olaylar, arkeolojik kayıtların tahribatına, dolayısıyla bilimsel verilerin kalıcı biçimde kaybolmasına yol açıyor.
Yozgat’taki operasyonun ardından, ele geçirilen eserlerin müze uzmanları tarafından envanter kayıtları, kimyasal analizler ve dönemsel tipoloji çalışmalarıyla inceleneceği bildirildi. Böylece hangi uygarlıklara ait oldukları ve tarihsel bağlamlarının bilimsel olarak belirlenmesi sağlanacak.
Yetkililer, halkın bu süreçte duyarlılık göstermesinin, kültürel varlıkların korunmasında en önemli faktörlerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Kaçak kazı ihbarlarının artması ve yerel toplulukların koruma bilincinin gelişmesi, uzun vadede bu tür suçların önlenmesine büyük katkı sağlayacak.
Yerköy operasyonu, Türkiye’nin kültürel mirasına yönelik koruma politikalarının yerel düzeyde de etkili biçimde uygulandığını gösteriyor. Bu tür olaylar, yalnızca kolluk kuvvetlerinin başarısını değil, aynı zamanda toplumsal bilinçlenmenin ve kültürel mirasın sahiplenilmesinin de bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Ferhat Kayhan, Sait Çelik aa