Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Urla Limantepe'de su altında tarihe yolculuk

Dünyanın en önemli 10 su altı kazısı arasında gösterilen Urla'daki Limantepe Kazıları'nda Karantina Adası çevresinde büyük bir Roma kentine ait kalıntılara rastlandı.

 

İZMİR: Urla'daki Limantepe Sualtı kazılarında saptanan ve gelecek yıl kazılarına başlanacak Roma kenti, tarih meraklıları için ilginç bir deneyim fırsatı sunacak. Denizde kurulacak arkeoparkla isteyen ziyaretçiler, dalış yaparak ya da şnorkel ve maske yardımıyla su altındaki kenti yüzerek gezebilecek.

Dünyanın en önemli 10 su altı kazısı arasında gösterilen Limantepe Kazıları ile ilgili bilgi veren Kazı Başkanı Prof. Dr. Hayat Erkanal, M.Ö. 7 bin yılından Roma dönemine kadar yerleşimin bulunduğu Limantepe'nin yaklaşık 6 bin 500 yıl sürekli yerleşimin bulunduğu bölgedeki ender merkezler arasında yer aldığını, kazılarda çeşitli katmanlarda tarihin değişik dönemlerine ilişkin eser ve bulgulara rastlayabildiklerini ifade etti.

Yol çalışması için çekilen hava fotoğraflarındaki garip şekillerden şüphelenilmesi sonrası yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılan Limantepe'de 2000 yılından bu yana su altı kazısının yapıldığını, bölgenin aynı zamanda Türkiye'nin ilk su altı kazı merkezi olduğunu dile getiren Erkanal, kazı yapılan alanın Karantina Adası ile Urla İskele arasında 2 bin 500 yıl önce çökerek deniz altına inen kesimlerde yürütüldüğünü ifade etti.

Bugüne kadar antik liman çevresinde yapılan kazılardan çok sayıda eser çıkarma imkanı yakaladıklarını, bu yılki kazılarda ise daha önce varlığını tahmin ettikleri Roma kentine ait bulguları ortaya çıkardıklarını kaydeden Erkanal, şöyle konuştu:

"İki limanı bulunan bu Roma kentinin düşündüğümüzden çok daha büyük bir merkez olduğunu saptadık. Bu, bizim için heyecan verici oldu. Kazılara gelecek yıl başlıyoruz. Çok fazla buluntu tespit ettik, büyük miktarda eser çıkaracağımızı düşünüyorum.

Bazı su altı merkezleri turizme açalım istiyoruz. Kamuoyunun su altı kazılarına ilgisi var. Ancak bugüne kadar bu kazıları ziyarete açacak bir altyapı yoktu. Bunu bir sistem dahilinde başlatalım istiyoruz. Bunun İtalya ve Yunanistan'da örnekleri var. Müzeyi ziyaret eder gibi rehber nezaretinde dolaşıyorsunuz. Aynen karadaki gibi ama ya dalarak ya şnorkel ve maskeyle dolaşıyorsunuz. Yeni bulduğumuz antik kent için denizde oluşturulacak bir arkeoparkla dalarak veya şnorkelle ziyaretçi kabul etmeye başlayacağız. Buradaki derinlik zaten 10 metreyi geçmiyor. Kente ait buluntular kazı yapılmadan dahi belli oluyor."

Kazı çalışmaları kapsamında çeşitli dönemlere ait batıkları da saptadıklarını dile getiren Erkanal, gelecek dönemde batık çıkarma faaliyetlerine de ağırlık vereceklerine işaret etti.

Bu kapsamda ilk etapta bugüne kadar hiç Osmanlı batığı çıkarılmamış olması nedeniyle Urla'da kıyıya çok yakın bir noktada tespit ettikleri 17. yüzyıl sonlarına ait bir Osmanlı teknesinin gün yüzüne çıkarılacağını aktaran Erkanal, "Sahilden çok uzakta olmayan bu batık 1 metre kadar deniz tabanının altında. Ahşap formu ve üzerindeki toplar dahi korunmuş. Bunu çıkararak tuzdan arındırmayı, ayağa kaldırarak sergilemeyi istiyoruz. Oldukça zor bir proje, 5-6 yıl sürecek. Bunu farklı dönemlere ait batıklar izleyecek."

AA Tolga Albay