Anasayfa / Etkinlikler

Türkiye Kültür Yolu Festivalleri: Malatya, Kültürün ve Dayanışmanın Yeni Durağı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye genelinde yürüttüğü en kapsamlı kültür-sanat projesi olan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, bu yıl ilk kez Malatya’da düzenleniyor. 9 gün boyunca 42 noktada 350 etkinlik ile şehrin kültürel mirası yeniden canlandırılırken, deprem sonrası dayanışma ve kültürel diriliş temaları ön plana çıkıyor.

 

Malatya’da Kültürle Yeniden Doğuş
Türkiye Kültür Yolu Festivalleri’nin Malatya ayağı, 2 Ekim’de Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı. Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Malatya’nın köklü tarihine ve kültürel derinliğine dikkat çekerek, festivalin yalnızca bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda “toplumsal iyileşme” sürecine katkı sunan bir proje olduğunu vurguladı.

Bakan Ersoy, 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenleri anarak, “O çok büyük acıların yaşandığı günün ardından hemen Malatya’ya gelerek acıların sarılmasına katkı sağlamak amacıyla uzun süre sizlerle beraber olduk. O günleri asla unutmayacağım,” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Kültür Vizyonu: Yerelden Evrensele
Ersoy, festivalin yalnızca bir etkinlik zinciri değil, aynı zamanda Türkiye’nin yeni kültür politikalarının bir yansıması olduğunu belirtti. “Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Bir Turizm” anlayışıyla geliştirilen Kültür Yolu Festivalleri’nin, beş yıl önce tek bir şehirde başlarken bugün 7 bölgede 20 şehre ulaştığını kaydetti.
“Katılımcı sayısı bakımından dünyanın en büyük festivali haline gelen bu proje, yerel kültürleri uluslararası sanat formlarıyla buluşturuyor,” diyen Ersoy, genç sanatçılara verilen desteğin ve sanata erişimi artırma politikalarının da bu vizyonun temel taşları arasında olduğunu ifade etti.

Bakanlık tarafından inşa edilen yeni sanat merkezleri ve kütüphanelerle birlikte, yerel sanatçıların üretim olanaklarının genişletildiği, böylece kültürün toplumun tüm kesimlerine yayılmasının hedeflendiği belirtildi.

9 Gün, 42 Nokta, 350 Etkinlik
Malatya Kültür Yolu Festivali, 9 gün boyunca 42 farklı noktada gerçekleştirilecek 350 etkinlikle şehrin her köşesini sanatla buluşturacak. Konserlerden sergilere, tiyatrodan halk müziğine, çocuk atölyelerinden gastronomi etkinliklerine kadar geniş bir yelpazede hazırlanan program, hem yerel halka hem de ziyaretçilere açık olacak.

Malatya’nın tarihî mekanları, müzeleri, ören yerleri ve kültür merkezleri festival kapsamında etkinlik alanına dönüştürülecek. Özellikle çocuklar için tasarlanan “Çocuk Köyü” projesi, yeni nesillerin sanatla erken yaşta buluşmasına aracılık edecek.

Bakan Ersoy, “Festival yalnızca kültür ve sanat etkinliklerinden ibaret değil; aynı zamanda Malatya’nın tarihî, ekonomik, kültürel ve turistik potansiyelini görünür kılmayı amaçlıyoruz,” diyerek, kültür ekonomisiyle kentin yeniden canlandırılmasının hedeflendiğini söyledi.

Filistin’e Kültürel Saygı Duruşu
Festival programında ulusal ve uluslararası barışa dikkat çeken özel bir unsur da yer aldı: Filistin temalı etkinlikler. Bakan Ersoy, “Filistin mücadelesine bir saygı duruşu olarak, Filistin için özel bir etkinlik hazırladık,” dedi.

Bu kapsamda sinema gösterimleri, söyleşiler, tiyatro performansları ve atölyeler aracılığıyla Filistin halkının kültürel direnişi ve insani mücadelesi gündeme taşınıyor. Ersoy, “Bu festivallerdeki her bir etkinliği barışa ve aydınlık yarınlara dair bir umut tohumu olarak görüyoruz,” sözleriyle kültürün evrensel dayanışmadaki rolüne vurgu yaptı.

Yerelden Küresele Kültürel Direnç
Malatya Valisi Seddar Yavuz, kentteki açılış konuşmasında festivalin “deprem sonrası yeniden doğuşun sembolü” olduğunu belirtti. Şehrin yalnızca fiziki değil, kültürel anlamda da ayağa kalktığını vurgulayan Yavuz, “Her alanda Malatya’yı yeniden inşa ediyoruz,” dedi.

Milletvekilleri Bülent Tüfenkci ve Celal Fendoğlu, festivalin depremle sarsılan kentte moral ve motivasyon açısından büyük bir anlam taşıdığını ifade etti.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er ise festivalin Gazze’ye destekle çelişmediğini vurgulayarak, “Kültür ve sanat, acıdan da beslenir,” dedi. Er, belediyeye bağlı işletmelerin bir günlük cirosunu ve kendi bir aylık maaşını Gazze’ye bağışlayacaklarını açıkladı.

Kültür Yolu: Sürdürülebilir Bir Marka Proje
Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, yalnızca kültürel etkileşim değil, aynı zamanda sürdürülebilir turizm ve şehir markalaşması açısından da önem taşıyor. Her şehirde yerel değerlerin öne çıkarıldığı bu organizasyonlar, kültürel ekonominin büyümesine ve şehirlerin tanıtımına katkı sağlıyor.

Malatya örneğinde olduğu gibi, festivalin kentin tarihî dokusu ve doğal güzellikleriyle bütünleşmesi, hem iç turizmi hem de uluslararası ilgiyi artırmayı hedefliyor. Kültür Yolu, bu yönüyle Türkiye’nin “yumuşak gücünü” temsil eden en etkili kültürel diplomasi araçlarından biri haline geliyor.
Sempozyum, konser, tiyatro, film gösterimi, gastronomi festivali ve akademik toplantıların bir araya geldiği bu yapı, kültürel üretimin sürekliliği açısından da akademik çevrelerde dikkatle izleniyor.

Muhabir : İbrahim Özcan, Yeter Erdine aa
Düzenleme : Arkeolojikhaber