Anasayfa / Müzeler

Türk Musevileri Müzesi'nde Yahudi kültürüne yolculuk

İstanbul Sinagogları, Usta Eller, Osmanlı'da Yahudi Kıyafetleri"fotoğraf sergilerinin yer aldığı programda, kitap tanıtımları da gerçekleştirildi. Programa katılanlar, iki yıl önce Neve Şalom Sinagogu'na taşınan 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'ni de gezdi.

 

Beyoğlu'ndaki Neve Şalom Sinagogu ve Kültür Merkezi ile 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'nde, Türk Yahudilerinin kültürü tanıtıldı.

 

"Türk Yahudi Kültürü ve Mirasına Yolculuk" konulu etkinlikte, Türkiye'de yaşayan Yahudilerin müziği, dansı, lezzetleri ve gelenekleri örneklerle anlatıldı.

"İstanbul Sinagogları", "Usta Eller", "Osmanlı'da Yahudi Kıyafetleri" fotoğraf sergilerinin yer aldığı programda, kitap tanıtımları da gerçekleştirildi.

Dr. Siren Bora, "Anadolu Yahudileri", Aron Nommaz ise "Jozef Nasi'nin Osmanlı'daki Etkileri" kitabını tanıttı. 

Etkinlikte Sefarad Yahudilerinin müzik örnekleri sunulurken koro da Sefarad sinagog ilahilerini seslendirdi.

Programa katılanlar, iki yıl önce Neve Şalom Sinagogu'na taşınan 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'ni de gezdi. 

500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi Müdürü Nisyan İşman Allovi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün 35 Avrupa ülkesiyle senkronize şekilde Türk Yahudileri Avrupa Günü'nü kutladıklarını söyledi. 

Bugünün 2001'den bu yana Türkiye'de kutlanmaya başlandığını dile getiren Allovi, "Daha çok Türk Yahudi kültürünü anlattığımız bugünde 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi ve Neve Şalom Sinagogu içerisinde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz." dedi.

Dört farklı serginin yanı sıra "Gelin Tanış Olalım" ve "Yaşayan Kütüphane" başlıklı etkinliklerle insanların birebir iletişime geçerek uzman kişilerle her türlü soruyu yönelttikleri söyleşilerin gerçekleştirildiğini aktaran Allovi, şunları kaydetti:

"İnsanların kitap olduğu ve Yahudilikle ilgili her türlü sorunun sorulacağı etkinliklerimiz mevcut. Gelen konuklarımız müze gezisi yapabiliyorlar. Neve Şalom Sinagogu içerisinde Sefarad İlahileri ve çeşitli konserler ile yemek tadımları var. Aynı zamanda Aşkenaz ritüellerine göre gerçekleştirilecek bir temsili düğünümüz olacak." diye konuştu.

Türk Musevileri Müzesi'nin Karaköy'deki  bir sinagogdan iki yıl önce Neve Şalom'un yan tarafına taşındığını belirten Allovi, şunları kaydetti:

"Burada aktif bir şekilde müze hayatımızı sürdürüyoruz. Gelen ziyaretçiler hem müzedeki objeleri görebiliyor hem de sinagogu ziyaret edebiliyor. Bu müze, Yahudilerin Anadolu'daki tarihine ışık tutuyor. Sefarad ve Aşkenaz dolayısıyla Türk Yahudilerin kimler olduğuna ilişkin bilgiler, bulgular, tarihi belgeler yer alıyor müzemizde. Sabahtan itibaren buraya gelen bir kişi, Türk Yahudilerine ait, müziği, ilahileri, dansı, tatlarını, kültür, gelenek ve göreneklerine ilişkin bilgiler öğrenecek, objeler görebilecek ve bilgi sahibi olacaktır."

Neve Şalom Sinagogu ve 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi'ndeki etkinlikleri önceden ismini bildiren herkesin takip edebildiğini vurgulayan Allovi, akşama kadar bin 500'ün üzerinden konuk ağırlayacaklarını tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.

"Anadolu Yahudileri" isimli kitabın Yazarı Bora da Yahudilerin Anadolu'daki varlıklarının bilinenden çok eski olduğunu aktardı.

Yahudilerin Anadolu'da Hazreti İsa'dan önce 6. yüzyıldan itibaren yaşadığına ilişkin pek çok bilgi, belge ve arkeolojik bulgu olduğunu anlatan Bora, "Batı Anadolu’da elde edilen arkeolojik bulgu, belge ve bilgilerin hepsini tek tek değerlendirdim. Bu kitapta İsa'dan önce 6. yüzyılda Yahudilerin Batı Anadolu’da yaşadıklarını kanıtlayan bilgiler var. Bu çalışmanın araştırması bir sene sürdü. Bu kolektif bir çalışma. Araştırmayı ben yaptım, yazıyı ben kaleme aldım ama binlerce kişiden destek gördüm." ifadelerini kullandı. 

Yahudilerin misafir olmadığını herkes gibi Anadolu topraklarının sahipleri olduğunun kanıtlandığını dile getiren Bora, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Aslında bakarsanız kimse misafir değil. Hepimiz bir arada yaşıyoruz. Hepimiz, Anadolu'nun sahibiyiz. Bir arada hepimiz bir toprağın üzerinde yaşıyoruz. Hatta Hatay, Manisa, Çanakkale gibi illerde mezarlıklar var ki, Yahudi ve Müslüman kabirleri yan yana. Demek ki, yerin üstünde iç içe olduğumuz gibi yerin altında da iç içeyiz." 

Adem Demir - AA