Anasayfa / Aktüel

Türk Diline Hizmet 2025 Yılı Ödülleri Sahiplerini Buldu

Türk Dil Kurumu tarafından düzenlenen 2025 Türk Diline Hizmet Ödülleri Töreni, Türkçenin tarihsel derinliği, bilimsel gelişimi ve kültürel sürekliliği ekseninde önemli mesajlara sahne oldu. Mehmet Nuri Ersoy, dilin bir milletin kimliği ve geleceğiyle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayarak, Türkçeye gösterilen özenin kültürel egemenliğin temel unsurlarından biri olduğunun altını çizdi.

 

Türkçenin Kadim Yolculuğu ve Kurumsal Hafıza
Ankara’da, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 2025 Türk Diline Hizmet Ödülleri Töreni, Türkçenin tarihsel sürekliliğini ve bilimsel gelişimini odağına alan güçlü bir kültürel buluşmaya dönüştü. Tören, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Devrim Aycan yönetimindeki “Azerbaycan Mugam Geleneği Temsilcileri Topluluğu” ile “Türk Eli Topluluğu”nun konseriyle başladı. Bu açılış, Türk dünyasının ortak müzik mirasını dil ve kültür bağlamında simgesel bir çerçeveye taşıdı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, törende yaptığı konuşmada Türkçenin Kaşgarlı Mahmud’dan Yunus Emre’ye, Ali Şir Nevai’den günümüz dil bilimcilerine uzanan köklü bir birikimin taşıyıcısı olduğunu hatırlatarak, Türk Dil Kurumunun bu mirası bilimsel yöntemlerle geleceğe aktaran temel kurumlardan biri olduğunu vurguladı.

Dil, Kimlik ve Kültürel Süreklilik
Bakan Ersoy, dilin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bir milletin hafızası ve kimliği olduğunu belirtti. Düşünce biçimlerinin, tarih bilincinin ve kültürel değerlerin dil aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarıldığını ifade eden Ersoy, Türkçeye yapılan her katkının milletin yarınlarına bırakılan kalıcı bir kültürel yatırım olduğunu söyledi. Dile hizmetin çoğu zaman görünmeyen ve maddi ölçütlerle değerlendirilemeyen bir emek olduğuna dikkat çekti.
Ersoy, öğretmenlerden akademisyenlere, yazarlardan öğrencilere kadar Türkçeyi özenle kullanan herkesin bu kültürel sürekliliğin asli aktörü olduğunu belirterek, Türk Dil Kurumunun bu bilinçle dili doğru, etkili ve bilimsel temelde geliştirmeyi amaçladığını dile getirdi.

UNESCO Kararı ve Uluslararası Tanınırlık
Konuşmasında, UNESCO tarafından 15 Aralık tarihinin “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edilmesine özel bir vurgu yapan Ersoy, bu kararın Türk dillerinin ortak bir kültürel miras olarak uluslararası düzeyde resmen tanınması anlamına geldiğini ifade etti. Bu gelişmenin, Türkiye Cumhuriyeti ile diğer Türk devletlerinin ortak diplomatik iradesinin bir sonucu olduğunu belirtti.

Ersoy, 15 Aralık tarihinin, Orhun Yazıtlarını 1893’te bilim dünyasına kazandıran Vilhelm Thomsen’in çalışmalarıyla sembolik bir anlam taşıdığını hatırlatarak, kararın Türkçenin tarihsel sürekliliğini küresel ölçekte görünür kıldığını söyledi. Açıklamanın Semerkant’ta yapılmasının ise Türk dünyasının kültürel merkezleriyle kurulan tarihsel bağın güçlü bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Türk Dil Kurumunun Güncel Çalışmaları ve Akademik Vizyonu
Türk Dil Kurumu Başkanı Osman Mert ise ödül töreninin yalnızca bir takdir etkinliği değil, aynı zamanda bir vefa geleneği olduğunu ifade etti. Ödüle layık görülen isimlerin Türkçeyi her koşulda yaşatma çabası gösterdiğini belirten Mert, TDK’nın bilimi, sanatı ve teknolojiyi dil aracılığıyla toplumsal yaşamın merkezine yerleştirme kararlılığını sürdürdüğünü söyledi.

Mert, aynı gün düzenlenen 4. Uluslararası Ad Bilimi Bilgi Şöleni kapsamında 16 oturumda 68 bildirinin sunulacağını ve 634 araştırmacının bir araya geleceğini belirterek, ad bilimi çalışmalarının kültürel hafıza ve mekânsal kimlik açısından taşıdığı öneme dikkat çekti.

2025 Türk Diline Hizmet Ödülleri ve Onurlandırılan İsimler
Törenin sonunda Bakan Ersoy, 2025 Türk Diline Hizmet Ödülleri’ni kazanan isimlere plaketlerini takdim etti. Türkçeyi doğru ve anlaşılır biçimde geniş kitlelere ulaştırmadaki katkıları nedeniyle TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu ödüle layık görüldü. Ayrıca, dili estetik bir anlatımla topluma aktaran Başspiker Şener Mete, Türk dili araştırmalarına uluslararası katkılar sunan Prof. Dr. Ergin Jable ve Prof. Dr. Henryk Jankowski, terminoloji alanındaki öncü çalışmalarıyla Prof. Dr. Aydın Köksal, dijital dil teknolojilerine katkılarıyla Prof. Dr. Bülent Sankur ve halk bilimi ile kültür tarihi alanındaki çalışmalarıyla Prof. Dr. Hacı Ömer Karpuz ödül alan isimler arasında yer aldı.
Programa, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Büyükelçi Prof. Dr. Derya Örs ile ilgili kurum başkanları ve çok sayıda akademisyen katıldı.