Anasayfa / Kültürel ve Doğal Miras

Tunceli’de Köylünün Duyarlılığıyla Gün Yüzüne Çıkan Tarihi Mezar Taşları Müze Korumasına Alındı

Tunceli’nin Mazgirt ilçesine bağlı İbimahmut köyünde, köylü Ali Can Erdoğan’ın duyarlılığıyla tespit edilen yaklaşık 700 yıllık mezar taşları, Tunceli Müzesi ekiplerince koruma altına alındı. Farklı dönemlere ait süsleme ve yazı karakterleriyle dikkat çeken 22 mezar taşı, restorasyon çalışmalarının ardından müzede sergilenecek. Uzmanlar, buluntuların Orta Çağ’dan Osmanlı öncesi döneme uzanan kültürel bir sürekliliğin izlerini taşıdığını belirtiyor.

 

Bir Köylünün Duyarlılığıyla Başlayan Keşif
Tunceli’nin Mazgirt ilçesine bağlı İbimahmut köyünde yaşayan Ali Can Erdoğan, köy çevresinde yaptığı geziler sırasında toprak altında parçalanmış halde duran taş kalıntılarını fark etti. Taşların sıradan olmadığını hisseden Erdoğan, parçaları tek tek toplayarak kendi bahçesinde muhafaza altına aldı. Ardından durumu Tunceli Müzesi Müdürlüğü’ne bildirerek olası bir kültür varlığının korunması için yetkililerden yardım istedi.

Erdoğan’ın ihbarı üzerine İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kaya, Tunceli Müze Müdürü Kenan Öncel ve arkeolog Özgür Şahin’den oluşan bir uzman ekip köye gelerek incelemelerde bulundu. Yapılan ilk değerlendirmede taşların yalnızca mezar taşı niteliğinde olmadığı, üzerlerindeki bezemeler, yazılar ve taş işçiliği sayesinde farklı tarihsel dönemlerin estetik izlerini yansıttığı tespit edildi.

Yedi Asırlık Taşlarda Anadolu’nun Kültürel Katmanları
Uzmanlar, yapılan incelemeler sonucunda söz konusu mezar taşlarının yaklaşık 700 yıl öncesine, yani 14. yüzyılın sonlarına uzandığını belirledi. Taşlar üzerindeki yazı karakterleri, hat biçimleri ve sembolik süslemeler, Anadolu’da Orta Çağ sonrası dönemde görülen geçiş dönemlerinin izlerini barındırıyor.

Arkeolog Özgür Şahin, taşların form, malzeme ve işçilik açısından bölgede nadir görülen örnekler arasında yer aldığını ifade ederek, “Bu mezar taşları, sadece birer cenaze anıtı değil; dönemin inanç, sanat ve toplumsal yapısını da yansıtan kültürel belgelerdir. Üzerlerindeki kabartmalar, dönemin taş işçiliği geleneğinin gelişmişliğini ortaya koyuyor,” dedi.

Tunceli Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kaya ise mezar taşlarının farklı medeniyetlerin etkileşim alanında bulunduğuna dikkat çekerek, “Mazgirt ve çevresi tarih boyunca çeşitli inanç topluluklarının bir arada yaşadığı bir bölge olmuştur. Bu taşlar da bu kültürel çokluğun arkeolojik birer tanığıdır,” ifadelerini kullandı.

22 adet mezar taşı, İl Özel İdaresi’ne ait araçla özenle Tunceli Müzesi’ne nakledildi. Burada taşlar hem korunmaya alındı hem de detaylı analiz için belgelemeleri yapıldı. Taşların yüzeyinde bulunan yazılar ve motiflerin çözümlemesi için epigrafik ve petrografik incelemeler de yürütülüyor.

Koruma, Restorasyon ve Müze Süreci
Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel, eserlerin restorasyon sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, mezar taşlarının öncelikle yüzey temizliği, çatlak onarımı ve biyolojik etkenlerden arındırma işlemlerinden geçeceğini söyledi. Öncel, “Restorasyonun tamamlanmasının ardından taşları müzemizin açık hava teşhir alanında sergilemeyi planlıyoruz. Bu sayede hem yerel halk hem de ziyaretçiler, bölgenin geçmişine dokunma fırsatı bulacak,” diye konuştu.

Restorasyon süreci, Tunceli Müzesi’nin taş eser konservasyon birimi tarafından yürütülürken, gerekli malzeme ve teknik destek Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından sağlanıyor. Proje tamamlandığında mezar taşları, Tunceli’nin taş işçiliği geleneğini belgeleyen kalıcı bir serginin de çekirdeğini oluşturacak.
Yetkililer, bu tür duyarlılıkların bölgedeki diğer kültür varlıklarının korunmasında örnek teşkil edeceğini belirtiyor. Ali Can Erdoğan’ın bireysel girişimi, yerel halkın kültürel mirasa sahip çıkmasının somut bir örneği olarak öne çıkıyor.

Tunceli’de Kültürel Bilinç ve Arkeolojik Sürdürülebilirlik
Tunceli, Anadolu’nun kuzeydoğusunda hem doğal hem de tarihsel zenginliğiyle öne çıkan bir bölge. Kentte son yıllarda yürütülen arkeolojik çalışmalar, Hitit, Urartu, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyor. Mazgirt çevresindeki yeni buluntu, bu sürekliliğin bir halkasını daha oluşturdu.

Kültürel mirasın korunmasında yerel halkın katılımının önemine değinen İl Kültür Müdürü Kaya, “Köylülerimizin farkındalığı olmasaydı bu mezar taşları belki de tamamen kaybolacaktı. Bu duyarlılığı kültürel sürdürülebilirliğin temel adımı olarak görüyoruz,” dedi.

Mezar taşlarının müze envanterine dahil edilmesiyle birlikte Tunceli, taş işçiliği ve epigrafi açısından Anadolu’nun önemli merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Eserlerin, tamamlanacak restorasyon sürecinin ardından 2026 yılı içinde sergilenmesi hedefleniyor.

Sidar Can Eren aa