Taş Tepeler Projesi’nde Yeni Dönem: Ayanlar Höyük’te Kazılar Başladı
Taş Tepeler Projesi kapsamında kazı çalışmalarına başlanan Ayanlar Höyük, Göbeklitepe ve Karahantepe gibi tarihî merkezlerle aynı önemde kabul ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla başlayan kazılar, yerleşik yaşamın izlerini taşıyan ve bölgenin en uzun süreli iskan edilen höyüğü olan Ayanlar’ın, dünya arkeolojisine yeni katkılar sunmasını hedefliyor. Japon Prenses Akiko’nun da törende yer alması, Türk-Japon kültürel işbirliğine dikkat çekti.
Ayanlar Höyük: Neolitik Dönemin En Özel Noktalarından Biri
2025 yılı itibarıyla Taş Tepeler Projesi’ne dahil edilen Ayanlar Höyük, ilk kez 2013 yılında tespit edildi. Yer yüzeyinde yapılan ön incelemeler, höyüğün yerleşik yaşamın ilk evrelerinden itibaren iskan edildiğini ve bölgedeki diğer yerleşimlere kıyasla en uzun süreli yerleşim alanı olduğunu ortaya koydu. Göbeklitepe ve Karahantepe gibi sembolleşmiş arkeolojik alanlarla aynı coğrafi bölgede yer alması, Ayanlar’ı bilim dünyası için dikkate değer bir araştırma alanı haline getiriyor.
Taş Tepeler: Arkeolojik Bilginin Yönünü Değiştiren Proje
2021 yılında Şanlıurfa merkezli olarak başlatılan Taş Tepeler Projesi, yalnızca Anadolu için değil, tüm dünya arkeolojisi için büyük öneme sahip. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da ifade ettiği gibi, “Her kazma darbesi, geçmişle aramızdaki bilinmezlik duvarını yıkmakta, her fırça darbesi, binlerce yıllık tarihi yeniden görünür kılmaktadır.” Proje kapsamında yürütülen kazılar, insanlık tarihine dair yerleşik bilgilerimizi sorgulatan ve yeniden yazdıran bulgular sunmaya devam ediyor.
Uluslararası Akademik Katılım ve Bilimsel Derinlik
Taş Tepeler Projesi, Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı arkeoloji projesi olarak dikkat çekiyor. 2025 yılı itibarıyla 15’i Türkiye’den, 21’i yurt dışından olmak üzere toplam 36 akademik kurum projede aktif görev alıyor. İstanbul, Ege, Harran ve Çukurova Üniversiteleri gibi Türkiye’nin köklü kurumlarının yanı sıra, Japonya, İngiltere, Almanya ve Çin’den araştırmacılar da kazılarda yer almakta. Kazı ekibindeki toplam insan kaynağı ise bu yıl 219 bilim insanı ve öğrenciye ulaştı.
Türk-Japon Kültürel İşbirliği: Geçmişten Geleceğe
Ayanlar Höyük kazılarına Japonya’dan gelen özel bir misyon damgasını vurdu. Japonya Altes Prensesi Akiko Mikasa’nın ilk kazma darbesiyle başlatılan kazılar, iki ülke arasındaki kültürel iş birliğinin önemli bir adımı olarak değerlendirildi. Prenses Akiko, bu işbirliğinin tarihi yeniden yazacak nitelikteki keşiflere vesile olmasını temenni ettiğini belirtti. Prensesin dedesi Prens Takahito Mikasa’nın 39 yıl önce Kırşehir’de başlattığı Kaman-Kalehöyük kazıları ile başlayan Türk-Japon arkeoloji ilişkisi, Ayanlar ile yeni bir evreye taşınıyor.
Projenin Toplumsal ve Ekonomik Etkisi
Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Katsumata Takahiko, kazı çalışmalarının yalnızca akademik değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da katkı sağladığını ifade etti. Katıldığı törende yaptığı konuşmada, Japonya'nın Türkiye'deki kazı faaliyetlerinin yerel halkta kültürel miras bilincinin gelişmesini desteklediğini ve istihdam yaratma konusunda da etkili olduğunu belirtti. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ise Ayanlar kazılarının “insanlığın ortak mirasına” katkı sunduğunu vurgulayarak, projeye verilen uluslararası desteğin önemine dikkat çekti.
Tören ve Sembolik Başlangıç: Bilimle Kurulan Dostluk Köprüsü
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Prenses Akiko, Japonya Büyükelçisi Katsumata, Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak ve birçok akademisyen ile yetkilinin katılımıyla gerçekleşen tören, Ayanlar Höyük kazı çalışmalarına resmen start verilmesi açısından tarihi bir gün oldu. Sembolik ilk kazmanın vurulmasıyla birlikte, 12 bin yıllık geçmişe ışık tutacak verilerin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Ersoy’un sözleriyle, “Bu topraklardaki zenginliği, tüm insanlıkla paylaşmaya devam edeceğiz.”