Anasayfa / Restorasyon / Türkiye

Tarihi Ali Paşa Kemeri'nin hali içler acısı

İstanbul'da muhtemelen 1790 yılında inşa edilen tarihi su kemeri göz göre göre yok oluyor. ‏

 

Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi’nde bulunan Ali Paşa Kemeri, Eyüp-Silahtar-Gaziosmanpaşa bağlantı yolu, Metris-Esenler bağlantı yolu ve Mehmet Akif İnan Caddesi’ni birbirine bağlayan viyadüklü kavşak inşa edilinceye kadar ayakta kalmayı başardı

Halkalı sularına ait Şirinkemer adıyla da bilinen Ali Paşa Kemeri, Atışalanı - Metris Çiftliği yakınında Ayvalı deresinin kolu üzerinde kurulmuş çift sıra kemerli bir yapıdır. Yuvasından düştükten sonra kaybolan “mâşallah” yazılı taş blok üzerinde 1205 (1790-91) tarihi tesbit edilmiştir.

Önce Beylik sonra da Süleymaniye Su Yolları'nın geçtiği Ali Paşa Kemeri'nin üzerinden şu anda viyadük geçiyor.

Yakın zamana kadar altıdan dere akan Ali Paşa Kemeri civarında yabani ördekler, kazlar ve muhtelif kuş türleri yaşıyordu. Ancak, Bayrampaşa ve Esenler'de inşa edilen toplu konutlar ile AVM tarzı dev bloklar sonrası derenin suları kurumaya yüz tuttu. Sular kirlendi ve ekolojik zenginlik de yok oldu.

Haliç Postası sitesinin sosyal medya hesabında yer alan iddialara göre; tarihi su kemerinin taşlarını söküp kamyonlarla götürenler dahi var.

Haliç Postası internet sitesinin sosyal medya hesabından paylaşılan fotoğraf ne yazık ki kaderine terk edilen tartihi yapıya ilgisizliği gözler önüne seriyor.

 @HalicPostasi twitter hesabından paylaşılan resimlerin altında şu mesalar yer alıyor:

Bugün canlı yayında görüntülerini vermeye çalıştığım Ali Paşa Kemeri'nin birkaç fotoğrafını da burada paylaşmak isterim. Belki 'yetkili' birileri görür de müdahale eder!.. Zira perişan vaziyette ve tam şu sırada kepçe darbelerine maruz kalıyor.

Ali Paşa Kemeri'nin 1980'lerin başındaki görünümü böyle.. Şimdi bu bölge otoyolların altında kalmış durumda ve böyle görkemli görüntüsünü çoktan kaybetmiş bu güzel kemer. Otoyolların ve viyadüklerin altında artık.

Ali Paşa Kemeri hakkındaki detaylı bilgiyi, bu konunun uzmanı olan Kazım Çeçen veriyor. Yapı, daha eski ve üç gözlü olan küçük bir kemerin yıkımından sonra onun yerine inşa edilmiş.

Kazım Çeçen'in verdiği bilgiye göre, 1584 tarihli su haritalarında Ali Paşa Suyu'nun kaynak yeri burası olarak gösteriliyor. Kemerin adı du buradan geliyor. Fakat sözü edilen Ali Paşa'nın hangi Ali Paşa olduğu konusunda bilgi bulunmadığını yazıyor Kazım Çeçen.

Kemerin bu ikinci inşa tarihi 1790. Bu inşa tarihini, 'Maşallah' yazısıyla birlikte belirten bir madalyon işte tam şu iki kemerin ortasında bulunuyormuş. İzi halen duruyor. 1979'da bu madalyon kaybolmuş.

Ali Paşa Kemeri'nin 1980'lerin başındaki görünümü böyle.. Şimdi bu bölge otoyolların altında kalmış durumda ve böyle görkemli görüntüsünü çoktan kaybetmiş bu güzel kemer. Otoyolların ve viyadüklerin altında artık.

Kemerin kuzeye bakan tarafı daha da perişan vaziyette. Gerek etrafındaki yollar gerekse son yıllarda buraya dadanmış olan bazı 'tekinsiz gruplar' tarihi yapıya oldukça zarar vermiş. Hatta taşların sık sık söküldüğü ve kamyonlarla taşındığını söylüyor burada konuştuğum kişiler.

Zaten şu manzaraya bakınca burada kimlerin neler yaptığını anlamak zor değil. İstanbul'un göbeğindeki tarihi eserler bile yağmalanırken böyle gözlerden uzakta kalmış bir eserin başına gelecekleri tahmin etmek zor değil..

Hadi, tekinsiz kişiler veya taşları çalıp şömine imalatçılarına satan hırsızları anladık da peki devlet kurumlarına ne demeli! Bakın ben burada çekim yaparken, o sırada yer altına elektrik hatları döşeniyordu ve bu çalışma tam da kemerin dibinde yapılıyordu.

Hatta, kemerin dibinde kalsa iyi yine! Kemerin gözlerinden birinin içinden geçiriliyor dev kalbolar. Bu gözlerin içine kepçe dalıyor, toprağı çıkarıyor, kablolar gözün altına yerleştiriliyor, sonra kepçe yine oraya dalıp toprakla örtüyor. Yapıya vurulan darbeyi düşünün artık.

İşte tam kemerin gözlerinden birinin içinden, toprak altına gömülerek geçirilen dev bir elektrik kablosu. Bu kabloların buradan geçirilmesi zaten akla ziyan! Fakat çalışma da çok riskli. Taşlar zarar görüyor, kemerin temelleri darbe alıyor. Bunu denetleyen yok mudur?

Şu görüntülere bakar mısınız.. Kökeni 16. yy'a kadar giden ve belki daha da öncesinde bir Roma dönemi kemerinin üzerine inşa edilmiş olan böyle bir yapı ile şu kepçeler yan yana gelir mi? Bunun izahını kim nasıl yapacak?

Buradaki çalışmanın sahibi bir devlet kurumu ve devletin tarihi eserlerini korumakla görevli diğer kurumlar galiba pek ilgilenmiyor. Niye? Çünkü kimsenin bilmediği, gözlerden uzakta ve zaten çökmeye terk edilmiş bir yapı bu! Elektrik kabloları için başka yer bulunamamış!

Burada dikkat çekilmesi gereken bir başka unsur da İstanbul'un o güzelim derelerinin içler acısı hali.. Bu kemer, Ayvalıdere üzerinde bulunuyor. Bu dere Esenler ve Bayrampaşa'dan geçip Zeytinburnu civarında Çırpıcı ile birleşerek Marmara'ya dökülüyor. Ama bugün zehir akıyor..

Fakat burada yaşayanların söylediğine göre, bu dere daha birkaç yıl öncesine kadar tertemiz suya sahipmiş. Hatta insanlar burada yıkanırmış. Etrafında yabani ördekler,kazlar ve çok sayıda kuş türü yaşarmış. Ta ki, Bayrampaşa v Esenler'de toplu konutlar v AVM'ler açılana kadar..

AVM'lerin ve ardı arkası kesilmeyen toplu konutların tüm atık suları bu dereye dökülünce, son birkaç yıldır güzelim su zehirli bir hal almış. Çevre de çöplük haline gelince hem kemer, hem doe onun yol arkadaşı dere tam anlamıyla katledilmiş.

İstanbul'un çok değerli su yapılarından biri olan Ali Paşa Kemeri bu halde.. Bu muhteşem su kemerinin ve onun altından geçen güzelim derenin acilen kurtarılması gerekirken, darbe üstüne darbe vuruluyor.. Çığlığını duyan var mı şu ikilinin?

Bir zamanlar üzerinden, önce Beylik sonra da Süleymaniye Su Yolları'nın geçtiği Ali Paşa Kemeri'nin bugün ise üzerinden şu viyadük geçiyor.. #İstanbul halkına asırlarca tertemiz kaynak suları taşıyan ve adı 'Şirin Kemer' olarak da geçen şu güzel esere bu hainlik yapılmamalıydı!

arkeolojikhaber.com