Anasayfa / Arkeoloji / Avrupa

Sivastopol'da İskit mezarlığı keşfedildi

Arkeologlar Kırım'daki arkeoloji kazılarında 3 ve 4. yüzyıla tarihlenen mezarlık keşfettiler. İçlerinde tümülüs tipi gömülerin de yer aldığı el değmemiş mezarlıkta başta İskitler olmak üzere, Kırım'ın en eski yerlileri Taurilerin, antik Yunan kolonilerinin, Gotların ve Sarmatların kültülerini taşıyan eşylar bulundu.

 

Ukrayna'nın Kırım yarımadasının Karadeniz kıyısındaki liman kenti Sivastopol yakınlarına inşa edilecek Tavrida Otobanı inşaat alanında İskitlere ait nekropole rastlandı.

Rus Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü'nün "Kırım seferi" Projesi kapsamında gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, 100'den fazla mezar ve çoğu mezar hediyesi olmak üzere bir milyondan fazla arkeolojik bulgu çıkarıldı.

TÜMÜLÜS TİPİNDE DROMOSLU MEZARLAR VAR

 Russia News Today sitesinin haberine göre; Mezarlıktaki en erken gömünün MS 3. yüzyılın ilk yıllarına rastladığı tahmin ediliyor.  Belbek Novostroika nehrinin sol kıyısında yer alır Nekropolün tarihinin dördüncü yüzyıla kadar uzandığı tahmin ediliyor. Arkeoloji kazıları, nekropolün yavaş yavaş güney ve doğuya doğru genişlediğini ortaya çıkardı. Üçüncü yüzyılın ikinci yarısının ve MS 4. yüzyılın başlarında bulunan mezarların çoğu, büyük taşlarla kaplı basit çukur mezarlardan oluşuyordu.

4. yüzyıl gömülerinde ise tümülüslerde rastlanan, basamaklı dar koridorla (dromos) erişilen dikdörtgen yeraltı mezar odaları yer alıyordu. Mezar odalarının girişi büyü taşlarla kapatılmıştı. Görünüşe göre aynı ailenin üyeleri olan birkaç kişi aynı mezarlara gömülmüştü.

KADIN MEZARLARINDAN SİLAH ÇIKMADI

Yeraltındaki mezar oyuklarına giden dikey koridorlara sahip mezarlardaki ölüler; üzerlerinde kıyafetler; yanlarında kaseler, çömlekler, cam kaplar, baş kısımlarına yerleştirilen bıçaklar ve yiyecekleriyle birlikte gömülmüş. Mezar odalarının girişleri taşlarla kapatılmış.

Kadınlara ait mezarlarda; mücevherler, boncuklar, bilezikler, yüzükler, küpeler, cam şişeler ve işlemeli eşyalar yer alıken hiç silah bulunmaması dikkat çekiyor. Erkek mezarlarında ise kılıçlar, hançerler ve kalkanlardan oluşan silahlar ve atlara ait koşu takımlarının yanı sıra kalın halkalı, kaşlı (tek taşla süslü) yüzükler bulunuyor.

Mezarlarda ayrıca çok sayıda nakışlı kıyafetler, nakışlarda kullanılan cam boncuklar ve iki broş ve iki kemer tokası bulundu.

Arkeologlar mezarlardan birinde bir sürahi, bir cam tütsü şişesi, amfora, bir bıçak, bir cam kolye, birkaç kehribar boncuk ve ölen kişinin başına yakın bir yerde üç altın defne yaprağı (muhtemelen Yunanlıların kullandığı altın cenaze çelenkinden parçalar) buldular.

Kazılar sırasında bölgede ikinci-dördüncü yüzyıllar arasında rastlanan Chernyakhov kültürüne ait kırmızı-beyaz renkli Yunan tabakları, cam kavanozlar, çok sayıda toka ve broş bulundu.

Mezarlarda bulunan birçok buluntu arasında,  oluklu geçme plakalı ve gözyaşı şeklindeki sarkıtlı bir altın zincir ile zincire takılan halka keşfettiler. Bu eşyaların benzerleri daha önze Hersonisos nekropolünde de bulunmuştu.

MEZARLARDA KİMLER YATIYOR OLABİLİR?

Antik çağdaki adı Tauris olan Kırım'ın antik geçmişi hakkında çok az bilgi olması ve geç antik çağdaki tarihinin büyük boşluklarla dolu olması nedenle arkeolojik kazılara özel önem verildiği belirtiliyor.

Roma Dönemi'nde Batı Kırımının nüfusu çok heterojendi. Antik Yunan Kolonisi Hersonisos'ta (Chersonesos)  yaşayan Yunanlılar ile yerli Tauri halkı savaşıyordu. Antik Yunanlılar civardaki dağları işgal ederken Kuzey Karadeniz sahilinden Kırım'a giren İskitler, Yarımada'nın Kuzey-Batı kesimlerine yerleşiyorlardı.

Rus arkeologlar; “Şu aşamada nekropolde gömülen insanların kim olduğunu söylemek zor. Belbek nehri vadisinde yaşayan tüm halkların kültürleri mezarlıktan çıkan bulgularda görülebiliyor. Geç antik çağda birçok kavim burada temastaydı. Yerli halk Tauryalılar,  bozkır kültürlerine mensup geç İskitler, sonrasında Türk ve İran unsurlarını barındıran Sarmatlar, Gotlar (Gotik Cermenler.)..  Üstelik hepsinin Antik Yunan Kolonisi Hersonisos'un kültüründen etkilendiği anlaşılıyor.  Mezar bulguları yerel kültür ile göçmen kültürlerin birbirinden büyük ölçüde etkilendiğini kanıtlıyor. Mezarlards bulunan eserler, farklı kültürel etkilere işaret ediyor. Mezarlar açıkça o dönemin dönemin çalkantılı tarihi olaylarını yansıtıyor" diyor.

Nekropolün güneydoğu kesimindeki arkeolojik araştırmalar tamamlanmasından sonra kazılar kuzey-batı yönünde sürecek.  Çalışmanın tamamlanmasından sonra alan otoban inşaatını sürdüren firmaya  teslim edilecek. Kazılarda ortaya çıkan eserler ise Sivastopol'daki Hersonisos Müzesine (Chersonesos Museum) aktarılacak.

Zulfikar Emin - Arkeolojikhaber.com