Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Sirkeli Höyüğü'de arkeoloji kazıları sel hasarının tespitiyle başladı

Adana'nın Ceyhan ilçesindeki, Demir ve Geç Tunç Çağı'na ait yerleşim yeri izlerinin yer aldığı Sirkeli Höyüğü'nde yaz döneminde yapılan sezon kazılarının 2019 çalışmaları, 3 ülkeden 40 uzman ve 55 işçinin katılımıyla başladı.

 

Üzerinde savaş izlerinin bulunduğu, Demir Çağı'na tarihlenen sur duvarıyla kamu binaları, nekropol alanı ve yerleşim yerlerinin yer aldığı bölgede, 2006 yılından bu yana devam eden sezon kazılarının 14. döneminde Türkiye, Almanya ve İsviçre'den 40 uzman ve 55 işçi yer alıyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde, İsviçre'deki Bern Üniversitesinden Prof. Dr. Mikro Novak başkanlığında gerçekleştirilen sezon kazıları, beş farklı açmada yürütülüyor.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Mikro Novak,, bu sezon arkeoloji kazıların kendileri için bir sürprizle başladığını söyledi.

Kazı alanının, kış dönemindeki yoğun sağanak nedeniyle sel altında kaldığını ifade eden Novak, kazı ekibinin ilk etapta bu suyu temizlemek için çalıştığını bildirdi.

Novak, sezon kazılarının nekropol alanı başta olmak üzere stedel, plato alanındaki iki alan ile aşağı şehirde devam ettiğini ifade ederek, kazılarda antik dönemdeki yaşam tarzı, hangi bitkiler ve hayvanların bulunduğu, hangi bölgelerle ilişki kurulduğu üzerine kalıntılara ulaşmaya çalışacaklarını dile getirdi. Geçen yıl kazılarda Demir Çağı'na tarihlendirilen çift duvarlı bir sur savunma sisteminin ortaya çıkarıldığını hatırlatan Novak, bu sezon bölgedeki kazıları daha da derinleştireceklerini aktardı.

Hititçe Lawazantiya Beyi yazılı amulet araştırılıyor

Novak, bölgede geçen sezon bulunan kalıntılarla ilgili bilimsel çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Geçen yıl bulunan ve Demir Çağı'na tarihlendirilen amulet üzerinde de bilimsel araştırma yaptıklarının altını çizen Novak, şöyle devam etti:

"Bu amulet üzerinde, Hitit hiyeroglif yazısı ve çivi yazısı ile 'Lawazantiyanın Beyi' yazısı yer alıyor. Çukurova'nın antik çağdaki ismi Kizuvatna. Kizuvatna'nın o dönemde iki önemli dinsel merkezi vardı. Bunlardan biri Lawazantiya, diğeri ise Kummanni. Birçok bilim insanı Kummani'nin Sirkeli olduğunu, Lawazantiya'nın Tatarlı olduğunu iddia etti. Burada bulunan amuletin açıklaması iki şekilde olabilir. Ya burası Lawazantiya ya da oradan gelen birileri amuleti burada düşürdü. Buranın hangi dini merkez olduğu yönünde araştırmalar da devam ediyor."

Novak, bölgedeki kazılarla tarihe ışık tutacak kalıntılara ulaşmak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını sözlerine ekledi.

İsmihan Özgüven - AA