Anasayfa / Kültürel ve Doğal Miras

Seyfe Gölü’nde Çevresel Çöküş: 65 Yılın En Büyük Kuraklığı

Kırşehir’in Mucur ilçesindeki Seyfe Gölü Kuş Cenneti, son 65 yılın en düşük yağış seviyeleri ve yeraltı suyu kullanımındaki artış nedeniyle tamamen kurudu. Ramsar korumasındaki göl, 1985–2024 arasında yüzde 94’lük yüzey kaybı yaşayarak ekosistem bütünlüğünü büyük ölçüde yitirdi. Bakanlığın yeni “acil eylem planı” ise ekosistemin yeniden canlanmasına yönelik umutları artırıyor.

 

Kuruyan Pınarlar ve Yağış Eksikliği Ekosistemi Çökertiyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Kırşehir’de son 65 yılın en düşük yağış seviyeleri ölçüldü. Bu durumdan en fazla etkilenen alan ise Mucur’daki Ramsar statüsündeki Seyfe Gölü Kuş Cenneti oldu. Gölü besleyen Seyfe, Horla, Yenidoğanlı ve Malya pınarlarından beklenen akışların durması sonucunda göl tamamen kurudu. Bir zamanlar 187 kuş türüne –aralarında nesli tükenme tehlikesi altındaki 27 tür de dahil– ev sahipliği yapan 10.700 hektarlık alan, flamingo ve turna gibi türlerin bölgeyi terk etmesiyle son aylarda neredeyse sessiz bir çöl görünümüne büründü.

Prof. Dr. Sultan Kıymaz

Bilimsel Uyarı: Yeraltı Suyu Kullanımı Süreci Hızlandırdı
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sultan Kıymaz, göldeki dramatik değişimde sadece yağış azalmasının değil, yeraltı sularının bilinçsiz kullanımının da kritik rol oynadığını vurguluyor. Kapalı havza yapısı nedeniyle Seyfe Gölü’nün yağış ve yüzey akışına bağımlı olduğunu belirten Kıymaz, kaçak kuyuların ekosistem üzerindeki baskıyı artırdığını ifade ediyor. Buna karşın Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “acil eylem planı” kapsamında Seyfe Gölü’nün kuruyan göller listesine alınmasının, su kalitesinin izlenmesinden kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin yaygınlaştırılmasına kadar uzun vadeli stratejiler içerdiğini ve umut verici olduğunu kaydediyor.

Uydu Görüntüleri Yüzde 94’lük Daralmayı Belgelerken
Prof. Dr. Kıymaz’ın değerlendirmelerine göre 1985’ten günümüze uydu görüntüleri, göl yüzeyinde yüzde 94 oranında daralma yaşandığını ortaya koyuyor. 1995’te başlayan ilk kritik kırılma, 2005, 2010, 2015 ve 2020’deki ülke çapındaki şiddetli kuraklık dönemleriyle derinleşti. Kısa süreli yağışların gölün yeniden toparlanmasına katkı sunmadığını belirten Kıymaz, çevrede kuraklığa dayanıklı bitki ve ağaç türlerinin yaygınlaştırılmasının ekosistemin uzun vadeli direncini artırabileceğini ifade ediyor.
 

Serkan Güner aa