Satala Nekropolü’nde Sürpriz Keşif: Mısır Tanrıçası İsis’in Bronz Büstü Ortaya Çıkarıldı
Gümüşhane’de Roma Dönemi’ne ait Nekropol alanında yürütülen kazılarda, Mısır Tanrıçası İsis’e ait 20 santimetrelik bronz büst bulundu. Kazı Başkanı Dr. Elif Yavuz Çakmur, eserin Roma lejyonlarının dini çeşitliliğini ve doğu kültürleriyle etkileşimini yansıtması açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Afrodit büstünden sonra bölgede bulunan ilk tanrıça figürünün, antik dönemde Anadolu’daki kültürel etkileşimlere ışık tutması bekleniyor.
Nekropol Alanında Heyecan Verici Bir Keşif
Gümüşhane’de yürütülen arkeolojik kazılar, bölgenin Antik Roma dönemindeki dinsel ve kültürel çeşitliliğine ilişkin yeni ipuçları sunmaya devam ediyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi ve kazı başkanı Dr. Elif Yavuz Çakmur, kent merkezine yakın konumda yer alan Nekropol alanında bu yıl yapılan çalışmalarda önemli bir keşfe imza attıklarını açıkladı.
Kazı ekibi, alanda yürütülen temizlik ve belgeleme çalışmaları sırasında Mısır Tanrıçası İsis’in bronz büstünü gün yüzüne çıkardı. Yaklaşık 20 santimetre boyundaki heykel, kaidesinden kopmuş halde bulundu. Dr. Çakmur, buluntunun yalnızca sanatsal değil, aynı zamanda dinsel anlamda da büyük bir değer taşıdığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Mısır Tanrıçası İsis’in heykeli, lejyon askerlerinin dini çeşitliliğini ve doğu kökenli inançlarla olan etkileşimini göstermesi açısından son derece önemli. Mitra inancı ile birlikte İsis kültünün de bölgede varlık gösterdiğini artık daha net biliyoruz.”
Roma Lejyonlarının Dini Çeşitliliğine Işık Tutan Buluntu
Kazı Başkanı Çakmur’a göre, bu buluntu Roma ordularının Anadolu’daki dinsel yapısına ilişkin yeni veriler sunuyor. Özellikle 12 tanrılı Mitra inancı ile Doğu kökenli tanrı ve tanrıçaların tapınımlarının aynı dönemde varlık göstermesi, bölgedeki kültürel etkileşimin çok yönlü doğasını ortaya koyuyor.
Dr. Çakmur, İsis büstünün 1870’li yıllarda ortaya çıkarılan Afrodit büstünden sonra Gümüşhane’de bulunan ilk tanrıça heykeli olma özelliğini taşıdığını vurgulayarak, eserin arkeolojik literatürde önemli bir dönüm noktası oluşturduğunu ifade etti:
“1870’lerde bulunan Afrodit büstünden bu yana ilk kez böyle bir tanrıça figürüne rastlıyoruz. Bu durum, antik dönemde bölgede kadın tanrıça figürlerinin varlığının devam ettiğini ve Roma inanç sistemine farklı kültürel unsurların dahil edildiğini gösteriyor.”
İsis Kültü: Bereket, Bolluk ve Yeniden Doğuşun Sembolü
Mısır kökenli bir tanrıça olan İsis, antik dünyada bereket, bolluk ve yeniden doğuşun sembolü olarak kabul ediliyordu. Helenistik ve Roma dönemlerinde İsis kültü, Akdeniz’in batısından Anadolu’nun iç bölgelerine kadar geniş bir coğrafyada tapınım görmüştü.
Gümüşhane Nekropolü’nde bulunan bronz büst, bu kültün Anadolu içlerine kadar yayıldığını kanıtlayan önemli bir arkeolojik örnek olarak değerlendiriliyor.
Dr. Çakmur, eserin ikonografik özelliklerine dair şu bilgileri paylaştı:
“Büst, üç ayak üzerine yerleştirilmiş, üç yapraklı kaliksten çıkan bir kaideyle bulundu. Tanrıçanın başında bereketin sembolü iki mısır başağı yer alıyor. Heykel, ön kısmında düğümle bağlanmış püsküllü bir şal giymekte. Sol tarafı oldukça iyi korunmuş durumda.”
Bu ikonografik detaylar, İsis kültünün Roma sanatına nasıl adapte edildiğini göstermesi bakımından da dikkat çekici.
Restorasyon ve Bilimsel Çalışmalar Sürüyor
Eserin bulunduğu andan itibaren konservasyon ve restorasyon süreçlerinin başladığını belirten kazı ekibi, İsis büstünün temizleme ve stabilizasyon işlemlerinin sürdüğünü aktardı. Restorasyonun tamamlanmasının ardından, büstün Gümüşhane Kent Müzesi’nde sergilenmesi planlanıyor.
Kazı ekibi ayrıca, bronzun alaşım bileşimi, döküm tekniği ve stil analizi üzerine laboratuvar çalışmalarının yürütüleceğini bildirdi. Bu analizlerle büstün üretim tarihi ve atölye kökeni daha kesin biçimde belirlenecek.
Dr. Çakmur, buluntunun yalnızca yerel değil, Akdeniz arkeolojisi açısından da uluslararası öneme sahip olduğunu vurguladı:
“Bu tür buluntular, Roma İmparatorluğu’nun dini çokkültürlülüğünü anlamamıza büyük katkı sağlıyor. Gümüşhane Nekropolü, artık yalnızca bir mezarlık alanı değil, aynı zamanda Roma’nın dini coğrafyasını anlamamıza ışık tutan bir merkez haline geliyor.”
Sinan Uçar aa