Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi 10. Yılında Rekor Ziyaretçi Sayısına Ulaştı
Tarihin sıfır noktası Göbeklitepe’nin replikasının da yer aldığı Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, açıldığı 2015 yılından bu yana 1 milyon 789 bin 209 ziyaretçiyi ağırladı. Türkiye’nin en büyük tematik arkeoloji müzesi olarak öne çıkan kurum, çağdaş müzecilik anlayışı, kronolojik sergi düzeni ve sanatsal etkinlikleriyle hem kültürel hem turistik açıdan kentin en dinamik çekim merkezlerinden biri haline geldi.
Çağdaş Müzeciliğin Yeni Yüzü: Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi
24 Mayıs 2015’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin müzecilik alanında geldiği noktayı simgeleyen en önemli kültürel yapılardan biri olarak öne çıkıyor. Balıklıgöl Yerleşkesi yakınındaki Haleplibahçe bölgesinde konumlanan müze, 60 bin metrekarelik alanı, üç katlı yapısı ve çağdaş teşhir teknikleriyle bölge turizmine büyük katkı sağlıyor.
Ziyaretçilerini tarihin akışı içinde bir yolculuğa çıkaran müze, eserleri kronolojik düzende sergiliyor; her döneme özgü canlandırmalarla desteklenmiş sunumlar sayesinde tarihsel süreklilik etkileyici biçimde aktarılıyor. Müze; Paleolitik Çağ’dan İslami döneme kadar insanlık tarihinin 12 bin yıllık serüvenini barındırıyor.
Göbeklitepe ve Balıklıgöl Heykeli ile Zamanın Başlangıcına Yolculuk
Ziyaretin ilk durağı olan Paleolitik Çağ Salonu, insanlığın başlangıç dönemine dair canlandırmalar sunarken, ardından Balıklıgöl Heykeli ziyaretçileri karşılıyor. Milattan önce 9.500’lere tarihlenen bu heykel, “dünyanın gerçek boyutlarda yontulmuş ilk insan heykeli” unvanını taşıyor.
Neolitik Dönem Salonu’nda ise UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Göbeklitepe’den çıkarılan eserler ve Karahantepe ile çevresindeki buluntuların replikaları yer alıyor. Göbeklitepe’nin birebir replikası, ziyaretçilerin taş devri insanlarının dini ve sosyal yaşamlarını somut biçimde deneyimlemesine olanak tanıyor.
Müze güzergahı, Kalkolitik, Tunç, Demir ve İslami dönem salonları ile tamamlanıyor. Böylece ziyaretçiler, insanlık tarihinin geçirdiği dönüşümleri kronolojik bir bütünlük içinde izleme fırsatı buluyor.
Ziyaretçi Sayısında Tarihi Zirve
Kovid-19 salgını, 2023 depremi ve sel felaketine rağmen müze, 10 yıllık süreçte toplam 1 milyon 789 bin 209 kişiyi ağırladı.
Ziyaretçi istatistiklerine göre müze, 2019’da 239 bin 660 kişi, 2022’de 294 bin 791 kişi, 2024’te ise 298 bin 43 kişi ile en yüksek yıllık ziyaretçi rakamlarına ulaştı. 2025’in ilk on ayında 267 bin 288 ziyaretçi sayısına ulaşan müze, tüm zamanların rekorunu kırmaya hazırlanıyor.
Müze Müdürü Celal Uludağ, 2019’un Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Göbeklitepe Yılı” ilan edilmesiyle ziyaretçi sayısında gözle görülür bir artış yaşandığını belirterek, “Müzemiz çağdaş müzecilik açısından dünyanın sayılı örneklerinden biridir. Göbeklitepe’nin replikası ziyaretçiler için büyük ilgi odağı haline geldi” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Sanatın Buluşma Noktası
Arkeolojik zenginliğin yanı sıra müze, kültür-sanat etkinliklerinin merkezi haline gelmiş durumda. Uludağ’ın aktardığına göre müzede 14 ana sergi salonu ve 33 canlandırma alanı bulunuyor; ayrıca 750 araçlık kapalı otopark, ziyaretçi konforunu artırıyor.
Müzede yıl boyunca müzik dinletileri, bale gösterileri, konserler, tiyatro ve drama etkinlikleri düzenleniyor. Böylece müze, yalnızca bir sergi alanı değil, aynı zamanda sanatsal etkileşimin ve kültürel paylaşımın merkezi olarak konumlanıyor.
Seyahat acentesi işletmecisi İbrahim Çelik, müze ziyaretçilerinin “adeta tarihin akışına kapıldıklarını” belirtirken, Antalya’dan gelen Serhat Türkoğlu, müzede kronolojik sergi düzeninden “hayranlıkla” bahsetti. Bu görüşler, müzenin hem yerli hem yabancı turistler nezdinde kalıcı bir izlenim bıraktığını gösteriyor.
Sonuç: Geçmişle Geleceği Buluşturan Yaşayan Müze
Kuruluşunun 10. yılını kutlayan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, sadece arkeolojik bir sergi alanı değil, aynı zamanda Anadolu’nun tarihsel kimliğini yeniden anlatan bir merkez olarak öne çıkıyor.
Göbeklitepe ve Balıklıgöl Heykeli gibi eserlerle insanlık tarihinin başlangıç noktasına ışık tutan müze, çağdaş müzecilik anlayışını yerel kimlikle harmanlayarak, Türkiye’nin kültürel diplomasi gücüne katkı sunmaya devam ediyor.
Rauf Maltaş aa