Anasayfa / Arkeoloji / Türkiye

Robot su altı arkeologları dalgıçların inemediği yerlerde arkeolojik eser arıyor

'Türkiye'de su altı arkeoloji kazılarında ilk defa robotlar kullanılarak kazı yapılıyor. Robotlar kazıda büyük bir adım' diyen Kumluca Tunç Çağı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz, su altında dalgıçların inemediği bölümlerdeki kazıların robotlarla yapıldığını söyledi.

 

Antalya'da Kumluca Tunç Çağı Batığı ekibi, hava soluyarak en fazla 60 metreye kadar inebildikleri su altında yeni kullanmaya başladıkları robotlarla 500 metre derinliğe kadar ulaşarak daha fazla batığı bilime kazandırıyor.

Kumluca Tunç Çağı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibi, Antalya'nın Kumluca ilçesi derinliklerinde su altında arkeolojik kazı çalışmalarını sürdürüyor.

Antalya'nın kıyılarında Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 2001'den beri su altı kazı çalışması yapan ekip, 13 yıl önce batık olup olmadığını tespit etmek için su altı robotundan yararlandı. Tespit çalışmalarının ardından gerekli izinleri alarak kazılarına devam eden ekip, 335 arkeolojik nitelikte gemi batığının belgelendirilmesini yaptı.

Hava soluyarak en fazla 60 metreye kadar inebilen ekip, daha derinlerdeki batıkların tespitinde ve eserlerin çıkarılmasında, üç boyutlu görüntüleme ve kazı yaparak eser çıkarma özelliklerine sahip robotları kullanmaya başladı.

Geminin sonar cihazları sayesinde denizin tabanından üç boyutlu görüntü alan kazı ekibi, dalarak inemedikleri derinliklerdeki çalışmaları robotlarla yürütüyor.

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz, AA muhabirine, dünyanın en eski batıklarının Antalya'nın kıyı şeridinde yer aldığını, 2018'de buldukları Kumluca Orta Tunç Çağı Batığı'nın şu an dünyanın en eski ticaret gemisi niteliğinde olduğunu söyledi.

Bu gemi batığının kazısını yürüttüklerinin anlatan Öniz, batıktaki kazı çalışmalarının bu ayın sonuna kadar süreceğini ifade etti. Bu kazının 50-55 metre derinliklerde yürütüldüğünü vurgulayan Öniz, "Bu bağlamda dalgıçlar için de çeşitli riskler oluşturmakta. Bu nedenle gemimizde 5 kişilik basınç odamız var. Bu basınç odası sayesinde dalış kazası anında basınç odasıyla hayat kurtarabiliyoruz." dedi.

- "Robotlarla riski sıfıra indirmek mümkün"

Su altı arkeolojisinde insanın hava soluyarak dalabileceği derinliklerin 60 metreyle sınırlı olduğuna dikkati çeken Öniz, "Kumluca'daki batığımız 55 metrede. Belki biraz daha aşağı doğru devam ediyor, biz oralara hava soluyarak inemiyoruz. Su altı arkeologları da genel olarak en emniyetli dalış metodunu tercih ediyorlar." ifadesini kullandı.

Öniz, farklı gazlar soluyarak yapılan dalışların riskleri olduğunu ifade ederek, kazılarda kullandıkları robotlar sayesinde bu riski sıfıra indirmenin artık mümkün olduğunu aktardı.

Araştırma gemisinde 500 metreden üç boyutlu görüntü alabilen sonar cihazlar bulunduğunu dile getiren Öniz, şöyle konuştu:

"Örneğin 200 metre derinlikte bir batık bulduk. Sonar cihazlarımızla 3 boyutlu deniz tabanından görüntü alabiliyoruz. Aldığımız bu görüntülerde batık olduğunu düşündüklerimizin üzerine robotlarımızı yolluyoruz. Bunların içinde su altında kazı yapabilecek robotlar var. Örneğin sonarlar bize 400 metrede batık gösterdi, bu batığı robotlarla belgeleriz. Batık üzerinde kazı yapmak istersek artık bu kazıyı yapabilecek teknolojiye sahibiz. Türkiye, dünyada bunu yapabilen iki, üç ülke arasında. Türkiye'de su altı arkeoloji kazılarında ilk defa robotlar kullanılarak kazı yapılıyor. Robotlar kazıda büyük bir adım."

- "Artık 500 metrede kazı yapabiliyoruz"

Öniz, belgelendirdikleri 335 batığın ortalama 10, 20, 30 metre, çok azının ise 40-50 metre derinliklerde olduğunu hatırlattı.

Gemideki teknolojiyle artık 500 metrede kazı yapabildiklerini anlatan Öniz, "Belki bir, iki yıl sonra bin, 2-3 bin metreye inebilen robotlar imal edilebilecek. Gemimizde 4 robotumuz var. Çok ileri sonarlarla deniz tabanından elde edilen üç boyutlu görüntülerle batığı belgeleyip, derin sularda o batıklara robotları yollayarak belgelemeyi ve gerekirse örnek almayı hatta kazı yapmayı mümkün hale getirdik." dedi.