Anasayfa / Aktüel

Priene Antik Kenti UNESCO Kalıcı Liste Yolunda

Aydın’ın Söke ilçesinde, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Priene Antik Kenti’nin kalıcı listeye girmesi için paydaş bilgilendirme ve arama toplantıları başladı. Söke Belediyesi’nde düzenlenen toplantıda, Priene’nin yalnızca bölgesel değil evrensel bir kültürel miras olduğu vurgulandı. Toplantılarda alan yönetimi, eylem planı hazırlıkları, mali kaynakların belirlenmesi ve yerel halkın sürece dahil edilmesi konuları ele alındı.

 

Priene’nin Kültürel ve Tarihsel Önemi
Söke ilçesinde yer alan Priene Antik Kenti, Anadolu’nun en iyi korunmuş Helenistik kentlerinden biri olarak öne çıkıyor. 12 İyon kentinden biri olan Priene, Büyük İskender’in uğradığı ve ünlü düşünür Bias’ın yaşadığı bir yerleşim olmasıyla dikkat çekiyor. Kent, mimar Pytheos’un tasarladığı ızgara planlı yapısıyla dönemin şehircilik anlayışına ışık tutuyor. Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan, toplantıda yaptığı konuşmada Priene’nin sadece Söke ve Aydın için değil, tüm insanlık için bir kültürel miras olduğunu ifade etti. Arıkan, “Bu kadim kent, binlerce yıllık geçmişiyle medeniyetlerin izlerini taşıyor ve bizlere hem tarihsel bir sorumluluk hem de gelecek kuşaklara bırakılacak eşsiz bir değer sunuyor” dedi.

UNESCO Sürecinde Somut Adımlar
Priene Antik Kenti, 2018 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Kentin kalıcı listeye dahil edilmesi için başlatılan çalışmalar kapsamında alan yönetimi oluşturuldu, alan sınırları belirlendi ve danışma kurulları atandı. Priene Alan Başkanı Mimar Mine Aşçı, sürecin kritik aşamalarının tamamlandığını belirterek, “Kalıcı listeye girdikten sonra en az 10 yıllık bir eylem planı hazırlanacak. Bu plan kapsamında sadece tarihi alan değil, çevresindeki bölgeler de bütüncül bir yaklaşımla korunacak. Uluslararası işbirlikleri geliştirilecek, mali kaynaklar belirlenecek ve yerel halkın farkındalığı artırılacak” ifadelerini kullandı.

Kazı Çalışmaları ve Bilimsel Katkı
Toplantıda Priene Antik Kenti Kazı Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Ali Altın da söz alarak kentin arkeolojik önemine değindi. Altın, kazıların kent tarihine ışık tuttuğunu, kentin özellikle Helenistik dönemdeki planlı yapısının dünya şehircilik tarihi açısından önemli bir örnek olduğunu belirtti. Yıllardır sürdürülen kazılar sayesinde tapınaklar, tiyatro, agora ve konut alanları gün yüzüne çıkarıldı. Bu çalışmalar, kentin yalnızca turistik değil bilimsel açıdan da önemli bir merkez olduğunu ortaya koyuyor.

Ekonomik ve Sosyal Katkılar
UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmenin sadece koruma değil, ekonomik ve sosyal anlamda da katkılar sağlayacağı vurgulandı. Aşçı, “Alan bilimsel olarak korunacak, uluslararası tanıtım artacak. Ziyaretçi sayısındaki artış bölge ekonomisine katkı sunacak, uluslararası fon ve uzman desteği sağlanacak” dedi. Ayrıca yerel halkın turizm faaliyetlerinden daha fazla yararlanabilmesi için eğitim ve farkındalık programlarının uygulanacağı kaydedildi. Üç gün sürecek toplantılar, farklı paydaşların görüş ve önerileriyle devam edecek ve sonuç raporu Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletilecek.

Musa Ölmez - aa